X

GAZETEMİZİN pazar günkü sayısında Yaşar ile yapılmış Arif Hür röportajının başlığıydı bu: "Nerede o eski divaneler?" Yaşar Günaçgün kalbe dokunan şarkıların artık üretilememesinin nedenini açıklarken söylemiş bu sözü. Günümüzde ömürlük ilişkiler değil de günlük ilişkiler revaçta olduğu için ömürlük şarkılar da çıkmıyormuş yani. Biraz düşününce Yaşar'a hak verdim tabii, üç günlük aşkların şarkıları da üç günlük oluyor sonuçta. Artık kimsenin bir ömürlük ilişki arayacak ya da yaşayacak gücü yok. Bu gidişata uymayan pek olmuyor çünkü günümüzde en çok değer verilen şey konfor! Kimse keyfini bozacak bir adım atmak istemiyor. Ha bir tek ne oluyor biliyor musunuz, siz de ortama uyup kısa ilişkilerle vakit geçiriyorsunuz ilk önce... Sonra durumdan sıkıldığınız için uzun ilişki aramaya başlıyorsunuz. Aynı frekansı yakaladığınız birini bulunca da değmeyin keyfinize! Ama uzun ilişki yaşamak eskisi gibi rahat değil artık. Sosyal medya, gittikçe zorlaşan mesai saatleri, hayatı/kendinizi keşfetme seansları derken ilişkinize ayıracak o kadar çok vaktiniz olmadığını fark edip birkaç tatil, birkaç romantik hafta sonunun ardından yolları ayırıyoruz. Çünkü artık bir kişinin sevgisi yetmiyor, like'larla yaşıyoruz, RT'lere seviniyoruz. Herkes ‘mış gibi' yaptığı için çabuk tüketiliyor normal olarak. İçimizdeki umut ise hiçbir zaman bitmiyor. Divaneyi bulana kadar yola devam. Ama günümüzde o divaneyi bulabilmenin bir garantisi yok artık. Allah'tan sosyal medya takipçileri var.

 

 

 

Astroloğum olmadan asla!

 

 

 

SOSYAL medyada tanıyıp sevdiğim astrolog Anıl Can, @CanAnl isimli hesabından Twitter'a yazdıklarıyla sürekli şaşırtıyor. Uyarı verdiği ülkelerde gerçekten deprem olan, doların seyrini belirleyen, ikili ilişkilerde gergin olabileceğimiz günleri önceden söyleyen, açıklaması zor bir hesap. Modern falcılar diyebiliriz astrologlara, fakat yıldız haritalarını işin içine kattıkları için bilimsel metotları da otomatikman kullanmış oluyorlar. Belki de bu yüzden daha inandırıcılar, daha gerçekler. Tek hayranı ben değilim tabi ki Anıl Can'ın, Demet Akalın en büyük fanı. İkilinin Twitter yazışmaları çok eğlenceli olabiliyor. Demet albüm çıkaracağı zamanı da yatırım yapacağı zamanı da Anıl Can'a soruyor. Demet geçen hafta genç astroloji uzmanının doğum gününü sahnede kutladı. Doğal olarak Anıl Can'dan randevu almak zor ama televizyon programlarına rastlarsanız küçük bir görüşme yakalayabilmek mümkün.

 

 

 

Festival fazlası

 

 

 

YENİ modamız festival yapmak. Bildiğimiz anlamda sevdiğimiz sanatçıları izlemek için gittiğimiz festivallerin biraz suyu çıktı. Yabancı starları ülkemize gelmeye kimse ikna edemediği için yerli isimlerle yapılan organizasyonlar fazlasıyla popüler. Bir tek o da değil ki İstanbul Kahve Festivali zaferinin ardından ürünü olan festival yapmaya başladı. Çay Festivali, Çikolata Festivali, Gurme Et ve Tatlı Festivali gibi gibi... Geçtiğimiz hafta Kahvaltı Festivali bile yapıldı, öyle düşünün. Rant bu tarafa kayınca ister istemez adına festival denen bir sürü aktiviteyle karşılaşıyoruz. Merakımdan çoğunu geziyorum ve o kadar boş şeylerle karşılaşıyorum ki. Alan kiralayıp çevresine stantları dizen herkes festival yaptığını zannediyor, halbuki semtinize kurulan pazar alanlarından pek bir farkı yok yaptıklarının! Bu ülkede hâlâ en kolay şey garibanın parasının üzerine yatmak!