X

İllüminati sisteminin gerçekliğine inancınız ne boyutta bilmiyorum ama Lady Gaga’nın en iyi şarkı ödülünü aldığı son Altın Küre töreninin ardından Critics Choice Awards’da da en iyi kadın oyuncu ödülünü almasıyla beraber benim iyice kafam karıştı.Biliyorsunuz işte, İllüminati ve yıldızlar konusu her zaman ilgi çeker.

Büyük starların arkasındaki bu güçten bahseden yazılar kliplerde kullanılan sembollerle de desteklenir ama hiçbir şey ispat edilemediği için kafamızda acaba mı sorusunu oluşturmaktan ileriye gidemez.

Fakat “A Star is Born”un başarısı o kadar abartılmaya başlandı ki, bu seneki Oscar’ı da Lady Gaga kucaklayacak galiba diye korkmaya başladım.

Filmi izlemeden de konuşmuyorum bu arada, sinemaya gidip ilk yarısında bu ne yahu, Lady Gaga konserine mi geldim filme mi diyerek salonu terk etmiş olduğumu da belirteyim.

Filmin ilk versiyonunda oynayan Barbra Streisand’ın yerine konumlanmak için Las Vegas’ta sahne aldığı yetmiyormuş gibi efsane filmin yeni versiyonunda yer alan Gaga’nın başarısının gerçekliği göze batmaya başladı.

Özellikle de önceki gece dağıtılan Critics Choice Awards’da en iyi kadın oyuncu ödülünü asırlık çınar Glenn Close ile paylaşması “yok artık” seslerinin yükselmesine sebep oldu.

Son yaptığı çalışmalarda müzik adına geniş yankı uyandıramayan Gaga etkisi, film cephesinden ödüller ile köpürtülmeye çalışılıyor. Bakalım İllüminati’nin Oscar kurulunda yeterli elemanı var mı?

Ne yapsın bu köpekler?

Bitmek bilmeyen sokak köpekleri davası Kayseri’de 14 yaşında bir gencin köpek saldırıları sonucunda hayatını kaybetmesi iddiasıyla yukarılara tırmandı.

Palu ailesinin çevirdiği dümenleri gördükten sonra gerçekten köpekler mi işledi bu cinayeti diye düşünmekten kendimi alamasam da ilçede başlayan sokak köpeği avını hayretler içinde izleyenlerdenim.

Zamanında belki vakitsizlik belki de maddi yetersizlik yüzünden kısırlaştırılmayan köpeklerin şimdi çoğalarak sürüler halinde gezmesi şaşırtıcı değil.

Yarın öbür gün aynı mesele İstanbul için de sorun olacak. Ve bu konunun çözümü köpekleri öldürmek değil onları kısırlaştırmaktan geçiyor.

Yaşadığı ülkenin gerçekliğinden bihaber olan “Ekmek bulamazlarsa pasta yesinci” tayfa da hayvan severlere konu hakkında önerisi olup olmadığını soruyor.

Devlet kurumlarının çözmesi gereken bir konu daha ellerimizden öpüyor yani. Sokak hayvanları toplumun bir parçası olduğuna göre onların bakımı ve kontrolü de belediyelerin görevleri arasında yer alıyor.

Yeterli gıdayı bulamayınca da insanlara musallat oluyorlar demek ki. Aç kalan hayvanların ne yapmasını bekliyorsunuz, kaldırımları yiyerek mi doysunlar yoksa en yakın Fauchon’dan ekler mi alsınlar?

Kaan Sezyum’dan haberler

Hazır habercilerin hemen hepsi birer ikişer karizmayı çizdirmişken haberleri alabilecek alternatif bir medya arayışında olanlar için en iyi anchorman adayım; Kaan Sezyum.

Play Tuşu isimli internet dergisinin YouTube kanalında “Bugünde Bugün” adında bir haber programı sunmaya başlayan Sezyum, habercilikte aranan taze nefes olmuş. Hazır sinir bozucu haberlerle karşı karşıyayken birinin konuları esprilerle süsleyerek vermesi iyi bir şey sanki. Sezyum hayranları ayrıca kendisinin yeni gösterisi “Resimli Komiklik” için 23 Ocak’ta Kadıköy Mecra’da yerlerini alabilirler.

Giyer miyiz, giyeriz!

Moda dünyası artık işin neresinden tutsun, neyi trend yapsın cidden şaşırmış durumda.

Milano Moda Haftası’nın son gününde görkemli bir defile yapan Fendi mankenlerinin üzerinde yarısı başka yarısı başka renkteki ceketleri görünce bu düşüncem iyice pekişti.

Daha önce palyaço ya da palyaço kılıklı komedyenlerin üzerinden gördüğümüz iki renk uygulaması artık podyumlarda.

Sonrasını biliyorsunuz işte, gelecek seneye kadar vaktiniz var, bu akıma uydunuz uydunuz, yoksa kısa sürede suyu çıkabilir.