Bu haftanın ilk partisi pazartesi akşamı Garajistanbul'da Buğra Gülsoy'dan geldi. Kuzuların Sessizliği teması işlenerek çevreye katil bakışlı Hannibal'ların serpiştirildiği iyi bir partiydi. Buğra çağırmak için mesaj attığında biz de katil kılığında mı geleceğiz demiştim ama hevesim kursağımda kalmıştı. Neyse ki içeri girerken bir anda kapıya yanaşan polis arabasından çıkardıkları suçluyu CIA ajanları kılığındaki oyuncular eşliğinde içeri soktular da baştan bir heyecan yaşadık. Normalde temalı partiler biraz geyik olur ama Jameson'ın düzenlenen gece "yabancı partiler" kıvamındaydı. Yani ortam iyiydi aslında, yine kimsenin dans etmediği, eğlenmek için saatlerin iyice ilerlemesi beklenen bir gece oldu. Allah'tan biz bir grup kendi aramızda kıpırdanarak bir hareket başlattık. Sibel Arna ve arkadaşları da başka bir mevkide dansa başlayarak ortamı biraz olsun hareketlendirdik. Bir ara Tuba Ünsal sahneye çıkıp kısa bir konuşma yaptıktan sonra Buğra Gülsoy'u çağırdı ve işte o zaman Türkiye'de olduğuma inanmış oldum. Sponsorların ille gereksiz bir aktivite sokarak partiyi yavaşlatmalarına alışkın bir halk olarak konuşmalarının bir an önce bitmesini bekledik. Ben genelde Gonca Vuslateri'yle takılıp Yalan Dünya'daki rolü üzerine konuştum. Diziye gireli çok kısa bir süre olmasına rağmen "Eylem" rolüyle acayip gülüyorum kendisine. Dizi oyuncusunun bol olduğu gecede en çok dikatimi çeken de Begüm Kütük'ün zevsizlik abidesi kıyafeti oldu. Üzerinde pembe kalpler olan püsküllü elbisesinin içinde Begüm Kütük olduğuna o kadar inanmak istemedim ki, tanıdığım halde birilerine "Bu kimdi" diye sormak zorunda kaldım. Güzel kadınlar ve zevksiz seçimler, dünya varoldukça karşılaşacağımız bir sorun Teoman'dan ilk prodüksiyon Teoman'ı bilen herkesin tanıdığı bir isimdir Funda Sanlıman. Bu piyasada saygı duyulacak nadir insanlardan biridir. Çalışma prensiplerine hayranımdır. Teoman gibi rock ruhlu birinin bu kadar uzun süre sağlıklı bir şekilde yönetilmesinin nasıl zor bir şey olduğunu tahmin edersiniz sanırım. Teoman "pat" diye müziği bıraktığını da açıklladığında nasıl bir rahat nefes aldığını ben biliyorum. İşte o rahat nefes birine daha yaradı ki o da Teoman'ın prodüktörlüğünü yaptığı albümü Soğuk Temmuzlar'ı
çıkartmaya hazırlanan Funda'nın oğlu Gökcan Sanlıman. "Teoman müziğe ara verince benimle ilgilenecek vakti oldu, bu iş bana yaradı yani" diye samimi konuşan Gökcan, Teoman'ın etkisinin fazlasıyla hissedildiği bir albümle karşınıza çıkacak. Albümün genç starı Noyan Erdal'ın düzenlemelerine bayıldım, orkestrasyonu harika olmuş. Çıkış şarkısı Soğuk Temmuz ve Şerefine'yi bir kenara yazın, albüm çıkınca bol bol duyacaksınız, orası kesin.
Teoman konserleri
Aklına estiği gibi yaşadığı için ayrı br hayranlık beslediğim Teoman ise bu albümle tekrar harekete geçmiş. Her ne kadar Gökcan onu birlikte şarkı yazmaya ikna edemese de, albüm sırasında yaşanan heyecanlar Teoman'ın sahneye dönme kararını almasında büyük etken olmuş olabilir (ne güzel işte!) Bizden ayrı kaldığı zamanlarda deliler gibi dinlenen Teoman yapacağı konserler konusunda kafa patlatmakta. Kimbilir, konserlerde heyecanı yerine gelir ve tekrar şarkı yazmaya da başlar. Yazmasa da, bu zamana kadar karınca gibi çalışıp ürettiği şarkılarıyla çok uzun süre beslenebiliriz Allah'tan.
Bu Twitter ne fena oldu
Dert ortağı, kara gecelerin aydınlatıcısı, paylaşım merkezi Twitter bir tek ünlülere yaramadı galiba. Sevgiliyle kavga eden soluğu Twitter'da alıyor, her şeyi naklen duyuruyor. İki dakika sonra barışma olacak mı, ya da sözlerde bir yanlış anlaşılma var mı kimsenin umurunda değil. Hepimizin düştüğü bir tuzak aslında bu ama insan ünlü olunca yarattığı etki daha büyük oluyor. En son Deniz Akkkaya, Efe Önbilgin'e kızını eve götürdüğü zamanlarda içeride başka kadınlar olduğunu öğrenip ateş püskürdü. Evet annedir, böyle bir şeyin gerçekleşmemesini istemeye yerden göğe kadar vardır. O sinirle herkesi duygusuna ortak etmeye de ihtiyacı vardır ama fazlasıyla özel olan bir şeyi paylaşmak da sonradan pişmanlık getirebilir. Twitter'da paylaşım iyi hoş da, sonradan işi büyütmekten başka bir şeye yaramıyor galiba.