DUTLU Kahve Dutlu Meyhane olmuş, Köşe Kahve restorasyon geçirip bambaşka bir mekân olmuş. Harika makarnacı Pasta Pasta'da lezzet konusunda gayet iyi çözülmüş. İzmirlilerin tavsiyesi üzerine gittiğim Avlu Restoran ise gurmesel yaklaşımlarıyla bizi tatmin etti. Rakı-balık cephesinde yeni savaşa katılan Place de acil denenmeli.

ASMA Yaprağı da büyüyen, serpilen mekânlardan. Yemeklerini her zaman fazlasıyla sevdiğim mekânın yakınlarında bir de Kabak Çiçeği adında ev yemekleri yapan yeni bir yer açılmış.

Agrilla'nın şefi Melih Tekşen ise bu sene Taş Mahal Otel ile anlaşıp, mekânını otele taşımış.

AYA Yorgi'de KafePi Beach tam gaz ilerlerken artık bu bölgede otelllerin de açılıyor olması sevindirici. Aya Yorgi Hotel adındaki mekândan güzelim koya tepeden bakmanın keyfi fiyatın içine dahil.

Bir başka butik ve gayet stil otel Alavya'nın içindeki restoranda Şef Carlo Bernardini'nin yer alması ise ayrı bir zevk.

GEZİ hareketliliği Çeşme'de yok sanıyorsanız aldanıyorsunuz.

Yemeğinizi yerken bir anda önünüzden slogan atarak geçen gençlik sizi şaşırtabiliyor. Gecenin bir vakti eğlenceden başka bir şeyin dolanmadığı Alaçatı sokaklarının direnişe katkısı önlerindeki tabaklara vururak gayet kibar bir şekilde oluyor.

İTALYAN severler için açılan "İyi pizza" Alaçatı'nın ortasında karşıma çıktı. Aslında karşıma Survivor'dan Bozok Gören çıktı, dolayısıyla onun mekânı olduğunu öğrendim. Yıllardır işleyen yaşayan bir mekân havasındaki mekânı sevdim.

Parti Oteli

Evet Alaçatı'daki hemen her otel birbirine benziyor. Bir kere genel kural olduğu için dış yüzeyleri beyaz olmak zorunda. İç tasarım konusunda da cibinlikli yataklar, eski ahşap yüzeyler, taş duvarlar derken bana biraz karanlık geliyor doğrusu. Yani ilk karşılaştığında insanın hoşuna gidiyor belki ama düzenli giden bendeniz için biraz boğucu olabiliyor. Bu yüzden Alaçatı merkezdeki Curcuna Hotel'le karşılaşınca rahatladım. Adından da anlaşılacağı üzere otelde bir parti havası hakim. Oda kapılarının her birinin ayrı renge boyanması bile genel Çeşme havasını kırmış. Kaldı ki bahçedeki havuzun içine soktukları klasik Vosvos arabayla da klasik bir hizmet vermediklerinin altını çiziyorlar. Bu hareketten anlıyorum ki o havuz başında yaz boyu ne partiler verilecek. Parti Oteli demişken sabaha kadar müziğin açık olup uykusuzlukla başbaşa kalabileceğinizi sanmayın sakın, sadece genel anlamda rahat edebileceğiniz bir otel, Alaçatı merkezde "Sabahlar olmasın" tadında bir eğlenceye izin yok zaten...

Mevsim hikâyesi

Alaçatı'nın en sevdiğim restoranlarından biri Şişarka. Her sene yazarım, bu sene de denk geldi. Zaten Çeşme seferinin en başında Şişarka'ya gittim. Alaçatılı bir ailenin işlettiği mekânda aile tarafından öğretilen yemekler yapılıyor sadece. Ve taze olmayan hiçbir şey de kesinlikle servis edilmiyor. Mesela ben bütün kış Şişarka'nın "Kavurma domates turşusu"nu yemek için yandım tutuştum fakat sipariş verdiğimde bu sene iyi kavurmalık domates üretilmediğini, bu yüzden turşu kuramadıklarını söylediler.

Başka bir yer irili ufaklı demez alır yapardı o domateslerden ama Şşişarka'da olmaz! Yıllardır bu sebeple ayakta galiba. Keşke bizim İstanbul'daki bazı restoranlar da bu kadar ince düşünebilse...