Bugün cumartesi, aslında daha hafif şeyler yazmak, okuyucuyu elde tutmak lazım ama tatil günleri

okumaya fırsat olur diye düşünerek basit ama etkili, vücudunuz için yararlı şeylerden bahsedeyim. 35’e basınca daha çok ilgimi çekmeye başlayan bu konulara dair bir dergide ya da gazetede “Hayat uzatan formüller” benzeri bir başlık görürsem affetmiyorum. İlgiyle okuyorsun okumasına da bir uzmanın dediği diğerini tutmuyor ki. 10 yıldır hayatımın vazgeçilmezi haline gelen yeşil çay için bazı uzmanlar yarım dakika kaynar suda bekletin diyor, bir diğeri en fazla 3 dakika diyor. Hadi bunların ortalamasını almak kolay da 20 dakika demlemeyle ancak içilebilecek hale geldiğini savunan uzmanlar da var. Bilimin doğrusu bir taneyse siz niye böylesiniz kardeşim diye sormak istiyorum, olmuyor. Az yemek, gülmek, sigara içmemek, sakin olmak, antioksidan alımı ve düzenli seksin ömür uzattığını hemen herkes öğrenmiştir artık. Sabahları

içilen portakal sularının şeker yüklemesi yapmak dışında pek getirisi olmadığını, yoğurtsuz hayat geçmeyeceğini de herkes öğrendi sayılır. Dergilerin, gazetelerin kafamıza kakmasından kara lahananın masadan eksik olmamasını, bahçe ya da çiçekle uğraşmanın stresi azaltmadaki faydalarını, kahvaltı öğününü atlamamayı, abur cuburlardan mümkün olduğu kadar uzak durmayı, tuzu ve şekeri azaltmayı öğrendik. Ama benim bütün bu okuduklarımdan öğrendiğim en basit ve en yararlı yöntem diş ipi kullanımı oldu doğrusu. Discovery Channel’ın bir belgeselinde izleyip sonradan araştırdığıma göre diş ipi kullanımı ağzımızda bakteri ve plak oluşumunu önleyip, kalp krizi riskini düşürüyormuş. Pek çok kimsenin alışkanlığı olmadığı için yazıyorum, madem spora gidecek vaktiniz yok, bari diş ipi kullanmaya başlayın. Zararın neresinden dönülürse kârdır lafı boşuna söylenmemiş.

Beyonce çalım atarak geliyor!

Önce kendisine önerilen 50 yeni şarkıyı reddettiğini ve albüm çalışmasına yeniden başlayarak 2014 yılının son aylarını hedeflediğini açıkladı, sonra turnesini başlattı, derken bir sabah bir uyandım iTunes’ta Beyonce’nin yeni albümü duruyor. İndirmeye başladığım anda bir yandan da şarkıları dinledim. 14 şarkı ve 17 klip barındıran albüm, Beyonce’nin en başarılı pazarlama stratejilerinden biri olarak tarihe geçecek mi acaba? Bir diğer merakım da rakipleri Lady Gaga, Katy Perry ve Britney Spears’la aynı zamanda albüm çıkardığı için bu dörtlüden hangileri ayakta kalacak. Neyse ki Beyonce 2014 yılında İstanbul’a gelecekler arasına girdi. Mrs. Carter isimli turnesinin tarihleri tam olarak duyurulmasa bile 2014 Haziran’da Beyonce ile dans etmeye hazır olun!

Biraz mama biraz sevgi

Yılın en soğuk günlerinden çarşamba günü İzmir’e uçmayı başarabilen son uçaklardan birindeydim. İstanbul’dan gidince biraz güneş alayım gözüm gönlüm açılsın derken hevesim kursağımda kaldı. Bir gittim İzmir’de de kar yağıyor, soğuk anlatılacak gibi değil. Neyse ki asıl amaç İzmir’in tadını çıkarmak değil de oradaki Öküz grubuyla birlikte Şopengazi Barınağı’na mama götürmek olunca kimse kar-kış dinlemedi. Yarım saatlik bir araba yolculuğundan sonra sadece gönüllü yardımları ve bağışlarıyla ayakta duran barınağa ulaştık. Derme çatma kulübelerin içinde açık arazideki soğukla baş etmeye çalışan 3 bine yakın köpekle karşılaşmak biraz hüzünlü oldu tabii. Ama onların sizi görünce gösterdikleri sevgi gösterisi her şeyin üzerinde. İstanbul’daki barınaklar az-çok tanınıyor artık ama diğer illerdekileri de unutmamak lazım galiba. Biraz zaman ayırıp barınağa giderek birkaç sevimli kafa okşasanız, elinizden geldiğince mama yardımında bulunsanız ve bu soğuk dönemde köpeklerin altına serilecek battaniye ve ilaç desteğinde bulunsanız ruhunuz nasıl rahatlar anlatmam mümkün değil. Alın size en basit terapi yöntemi...