Her yıl bu zamanlar planlar ve kararlar havada uçuşuyor. Sigarayı bırakacağım dilekleri spora başlayacağım ümitleriyle çarpışırken, içkiyi azaltacağım diyenlerle şekeri bırakacağım diyenler için karar anı yaklaşıyor. Evet, genelde sene sonunda bu tip kararlar alırız ama uygulama kısmına geçmek için nedense birkaç sene daha bekleriz. Bu konuyu dert etmemek gerektiğine inanıyorum. Çünkü dileğiniz ne olursa olsun “Gerçekleştirebilir miyim acaba“ diye düşünmekten yoruluyoruz zaten, bir de konuya “Ya gerçekleştiremezsem“ kısmını dahil etmemek gerekiyor. Sadece bu dileklerin bir zorunluluk değil de daha iyi bir hayat için gerekli olduğu kısmında hem fikir olmak lazım. Sigarayı bırakmanın sağlığa yararı kadar maddi katkısını da hesaplamak lazım belki de. O zıkkıma ayrılan paralarla neler yapılmaz ki diye düşünmek bile iyi gelebilir insana. Ya da spora başlamanın ve dolayısıyla beslenme şeklinizi de değiştirerek vücudunuza yapabileceğiniz zincirleme iyilikleri hesaplayın. Bir yaşa gelince sürekli ağrılar, sızılar içinde yaşamamak için vücudun hareket isteğini tatmin etmenin yollarını önceden bulsanız fena mı olur. En önemlisi de bunların sonucunda kendinizi daha çok sevmeye başlasanız ne güzel olur. İki paralık aşklar karşısında kendinize eziyet etmemeyi, yürümeyen ilişkilerin zorla iteklenmemesi gerektiğini de kestirebilsek ne iyi olacak. Aşk sandığınız birçok şeyin aslında zaman kaybı olduğunu kavramak kişisel gelişimde varılabilmesi zor bir mertebe olabilir ama kendini sevmeye başlayınca bunlar kendiliğinden oluyor zaten. Sigara da bırakılıyor, spora da başlanıyor, gidenin arkasından su bile dökülüyor gülümseyerek. Kendini sevince her şey oluyor, bu sene ya da seneye!




Kadın bitti demezse




İlişkilerde kadınların sözünün geçtiğine dair bir ispat hikâyesi de geçtiğimiz hafta yaşandı. Birbirlerine yakıştıkları konusunda herkesin hem fikir olduğu Ceylan Çapa ve Burak Özçivit cephesinde bir şeyler dönüyor orası kesin. Magazin muhabirlerine “Ayrıldık” diyen Burak Özçivit’in ardından Esin Övet’in cep telefonuna aynı


gece bir yılbaşı yemeğinde çekilmiş fotoğrafı gönderen Ceylan Çapa kafa karıştırdı. Ama ben diyorum ki, durum ne olursa olsun, kadın tarafı bitmedi diyorsa bitmemiştir, yaşanacak iyi-kötü bir şeyler kesinlikle kalmıştır. Bitmesin de zaten, 2013 yeterince kayıp verdiğimiz bir seneydi, aşkına inandığımız bir iki çiftimiz de kalsın.




OLAN - BİTEN




- BRONX’TA Birgün gazetesinin yeni yıl partisine katıldım. Gazeteden kimseyi tanımasam da hafta sonu ekleri yayın yönetmeni dostum Barış Akpolat çağırınca koşarak gittim. Tamamen yabancı olacağımı hayal ettiğim çevrede eski arkadaşlara rastlamak iyi geldi. Ahmet Şık’ın da davetliler arasında olduğu gecede daha çok siyasi muhabbetlere şahit olduğum konuşmalar arasında bir de CHP Beyoğlu aday adayı Tarkan Konar’la da tanışmış oldum. Yani arkadaşlarım artık bana sadece güncel dedikoduları, milletin ayrılma nedenini sormak yerine siyaset de sorabilirler. Bu konudaki gelişimimi tamamlamaya kararlıyım. Ama sadece eğlenceli partilere


katılarak, herhangi ciddi bir girişim beklemeyin!




- HARDAL’ın yeni yıl partisinin sonuna yetişebildim. Partideki arkadaşlarımın cep telefonlarını tek tek aramama rağmen kimse açmayınca çok eğlendiklerini anlamıştım tabii. Ama biraz geç kaldığım için partinin sonu hakkında endişelerim vardı. Bu yüzden grubun kurumsal iletişim direktörü Ayşegül Şener‘i aramak zorunda kaldım. O da “Gelin, masaların tepesindeyiz” deyince partiye koşmak farz oldu. DJ Murat Tokuş’un gecenin sonuna kadar enerjisini gösterdiği gecenin konukları çok eğlendi. Genelde biraz kasıntı olan Atiye


Sokak da biraz eğlenmiş oldu, fena mı?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR