Ülkece içinde bulunduğumuz belirsizliğin bir süre dışına çıkabilmek için neler vermezdim diye düşünürken, Antalya’daki Dosso Dossi Moda Fuarı tam zamanında imdadıma yetişti. Defilenin baş mankeninin Miranda

Kerr olduğunu öğrenip, üstüne programda Tarkan konseri olduğunu duyunca hemen Antalya’ya uçtum

tabii. Defile günü alana ulaştığımızda ilk olarak eksiksiz işleyen organizasyon dikkatimi çekti. İnsan ister istemez bizim İstanbul Moda Haftası’yla karşılaştırıyor tabii ki. Oldukça geniş tutulan giriş kapıları sayesinde sorunsuz içeri girdiğimiz defile alanında bir de elimizle koymuş gibi yerlerimizi bulunca İstanbul’da her sene çıkan kargaşanın nedenini merak ettim doğrusu. Defile alanı canlı çiçeklerle tatlı bir seraya döndürülmüş, geniş geniş kullanılan alan insanın içini açıyordu. Dosso Dossi’nin seyirci sayısı bir hayli fazla olmasına rağmen bir aksaklık yaşandığını görmedim. Organizasyondaki tek aksaklık Miranda Kerr’in bir ara podyumda ayakkabısının çıkması oldu. Böylece magazin programlarında 56 kez üst üste gösterilecek görüntü sorunu da çözülmüş oldu aslında. Miranda’nın giydiği kıyafetler sosyal ortamda çok eleştirildi normal olarak. Rusya pazarı baz alınarak yapılan bir hazır giyim defilesi olduğu için ben çok şaşırmadım doğrusu. Victoria’s Secret defilelerinden alışkın olduğumuz haliyle çıkmasını ben de isterdim tabii ama fuarın konseptine uygun kıyafetler giymesi gerektiği için anılarla yetinmek zorunda kaldık. Zaten kadının gülümsemesi o kadar etkileyiciydi ki, salondaki kimsenin kıyafetlerle ilgilenecek hali kalmamıştı.

MIRANDA FİLM DÜNYASINDA

Defile bitiminde röportaj vermek için odasına çekilen Miranda Kerr’e kapıdan bir uğrayıp selam vermek

için oteline gittik. 4 sene önce New York 5. Cadde’de Orlando Bloom ile yaşadığı apartmana sırf onu görebilmek umuduyla gidip geldiğimi söyleyince hafif bir şaşkınlık geçirdi. New York’taki kötü hava şartları yüzünden uçağı rötar yaptığı için yorgun olduğu seziliyordu ama yine de gülümsemesini yüzünden eksik etmiyordu. Rötar yüzünden yine Antalya’yı dolaşamadığından şikâyetçiydi. Ama erken uyanıp güneşin doğuşunu izlediğini, sonra da yoga yaptığını öğrenebildik. Odasında devasa bir açık büfe kurulmasına rağmen sadece salata yiyerek akşam öğününü geçiştiren süpermodel, yemek sonrası Türk kahvesini denedi. Hatta fal baktırmak üzere fincanını kapadı ama zamansızlıktan bu dileğini gerçekleştiremedi. Victoria’s Secret ile son defilesini yaptığı için kendini biraz daha özgür hissettiğini söyleyen modeli yakında Hollywood projelerinin içinde görecekmişiz. Nasıl bir filmde rol almak ister sorumu; “Artık melek değilim, bu yüzden hayatımda bu tip yeniliklere daha çok yer var” diye yanıtlayan süpermodel, kendisini çok heyecanlandıran bir projeyle beyaz perdeye merhaba diyecek.

TARKAN’A RUSÇA ÇIĞLIKLAR

Aynı gün akşam saati olunca öğlen Miranda Kerr ile rüyalar âlemine dalan kalabalık bu sefer Tarkan konseri için toplandı. Çoğunluğu Rus olan seyirciler ve bizim için Tarkan’ı izlemek ayrı bir keyif tabii. Seyircileriyle konser boyu İngilizce-Rusça karışık bir şekilde iletişim kuran Tarkan’ın Rusları nasıl etkilediğini de gözlerimizle görmüş olduk. Bir tek Rusları değilMiranda Kerr’in bile onun şarkılarında dans etme ve coşma halini unutamayacağım sanırım. Kadın, erkek, çocuk ayrımı olmaksızın sahnedeki stara kilitlenen binlerce insanla birlikte harika bir konser izlemiş olduk. Açıkçası Tarkan konseri hakkında yazılabilecek çok fazla bir şey yok. İlk olarak adamın 5 km yanına yaklaşabilecek rakibi bile olmadığı için sadece övgü sözleri çıkıveriyor ağzınızdan. Şarkılarında, şovunda gıdım değişiklik yapmadan bizi büyüledi gitti.

Yukarıya gel!

Taksim ve çevresinde underground müzik kitlesini ellerinde tutan üç yakışıklı var;Mehmet Dağcı, Serdar Ormancı ve Kaan Urcan. Bir süredir Blow’da yaptıkları partilerle elektronikseverlerden sağlam bir kitle yakalayan ortaklar şimdi de Fitaş Pasajı’nın tepesindeki Topless’ta faliyetlerini sürdürüyor. Geçtiğimiz yazMabel Matiz’in doğum günü partisinde keşfettiğim harika kulüp şimdi yeni işletmecileriyle olaya farklı bir boyut getirecek. Bu gece Doruk Güralp, Salih Topuz ve The Red Hood‘ un DJ’lik yapacağı parti, “Sabaha kadar dans“ cümlesini motto edinmiş dansseverlere açık!