X

Kadının isterse ne kadar tehlikeli olabileceğine dair güzel bir hareket Fransa’nın en üst mertebesinde yaşanıyor bugünlerde. Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın eski sevgilisi Valerie Trierweiler’ın intikam amaçlı yazdığı ‘Merci pour ce moment’ (Bu an için teşekkürler) isimli kitabı Fransa’da satış rekorları kırıyor. Hani olay eski sevgilinin ne kadar önemli bir yazar olduğu değil. 5 yıldır kırılamayan ‘Harry Potter’ın rekorunu kıracak kadar fazla satan kitabın başka bir özelliği var ki o da Fransa Cumhurbaşkanı’nın kırdığı cevizleri tek tek anlatması. Kaybettiği aşkının ardından “Daha kaybedeceğim ne olabilir ki?” diye düşünen Valerie Trierweiler, kendini de yakmış bir şekilde ama bir kadının damarına basılmaması gerektiğinin de altını bir güzel çizmiş. Ayrılırken krize girip saraydaki antika vazoyu da kırıp olay olan yazar/eski sevgilinin artık milyoner olduğuna göre o vazonun parasını ödeyip ödemeyeceği de tarafımdan merak konusu oldu.

 

 

 

Tarkan’ın kıyafet sorunsalı

 

 

 

Cengiz Semercioğlu dün yayınlanan Tarkan konseri yazısında Megastar’ın konserlerinde tartışacak bir şey olmadığını, sadece kıyafetlere laf söylendiğinden bahsetmiş. Bu doğru bir tespit ama açıklama olarak gelen “Bütün kadınlar Tarkan’ı kendileri giydirmek istiyor” kısmına hiç katılamadım. Bir kere “Off kıyafetleri korkunçtu” diye cümleye başlayan birinin “Bence şöyle giyinmeliydi” diye olaya devam ettiğini görmedim. Sadece görünen köy kılavuz istemez hesabı insanlar gözlerine çarpanı söylüyor. Nasıl giyinmesi gerektiği hakkında fikir yok, sadece ortaya çıkan görüntülere göre yorum yapılabiliyor. Tarkan bizim tartışmasız en büyük starımız, sahnede de bu mertebeye uygun şeyler görmek istiyor insan haliyle. Ne bileyim pantolon boyu jilet gibi olsun, kullanılan kumaşlar daha az ter belli eder olsun, yenilikçi tasarımlar olsun isteniyor. Yoksa kimsenin sahne kıyafeti konusunda Tarkan’ı paylaşamadığını sanmıyorum.

 

 

 

Merak ediyorum

 

 

 

- APPLE’IN yeni telefonu ve saati için günlerdir yaygara koparanların, pahalı çantalar peşinde aylarca sıra bekleyen tüketim çılgınlarından ne farkı var? Dalga geçilecekse iki tarafla da geçilsin.

 

 

 

- KEREM Bursin’in Superonline reklamlarında oynadığı gün firmanın “İstanbul genelinde problem var” diye açıklama yapması genç kızların bayilere hücum etmesinden mi kaynaklandı, tesadüf mü?

 

 

 

- AHMET Kural, iletişim danışmanı Naz Çekem’in yüzük parmağını kırdıysa, şöhret ve paranın kafayı yedirdiği

 

bir kişiye daha hoşgeldin diyebilir miyiz? Komedi kadar gerilim senaryoları da gider artık.

 

 

 

- ‘İNCİR Reçeli birinci filmde HIV gerçeklerini pek de yansıtmayan korkunç senaryosu ile gereğinden fazla ilgi görmüştü. Umarım ikincisi de birincisi gibi bir çuval inciri berbat etmez.

 

 

 

Deliduman

 

 

 

Emrah Serbes’in son kitabı ‘Deliduman’ yaz başında yayınlandı. İletişim Yayınları’ndan çıkan kitabı bitirir bitirmez yazıma konuk ediyorum. Gezi dönemi ile ilgili yaşadığımız travmaları esprili bir dille hatırlatması hoşuma gitti. Yaşadığımız anlamsız hayati tehlikeler Serbes’in cümleleriyle en azından gülümsenerek hatırlanabilecek kıvama gelmiş. Kitabı okurken o dönemden bizim kadar şanslı kurtulamayanları hatırlayıp bir kez daha sinir oluyor insan. Ve bir kez daha soruyor kendine,

 

hak ettik mi şimdi bunu biz?