Bayılıyorum bu başlığa. Hani aslında ev almışlardır da evlenmişler havası vermek için atılır. Daha çok dikkat çeksin. Bakınız magazinde olmazsa olmazlar vardır. Atılmazsa olmaz başlıklar gibi. Bu da onlardan birisi. Ama Gülşen ve Ozan Çolakoğlu gerçekten "Ev"lenmiş. Evet bu ikilinin Amerika'da nikâh masasına oturduğunu duydum. Bunu da doğrulamak için biraz araştırma yaptım. Ama kabul etmediler. Sadece Londra'ya yerleşmişler. Evet efendim şu sıralarda her işe oradan gidip geliyorlarmış. Hem de yeni albümlerine Londra'da hazırlıyorlarmış. Biraz da memleketten uzakta olmak daha iyi geliyormuş. Bence çok doğru bir karar yapmışlar. Bu ara memleketten uzakta olan her zaman daha çok üretir benden söylemesi. Buralarda üretmek biraz zorlaştı. Hem sanatçılar arada derede uzaklaşmalı. Çok göz önünde olmaları iyi değil. Hatta hiç iyi değil. O yüzden pek doğru bir karar vermişler. Ancak şu evlenme meselesi de gerçekten olabilir. Çünkü çok ama çok güvendiğim birinden aldığım bir bilgi bu. Onlar şu an belki doğrulamak istemiyor. Malum Murat Boz ve Eliz Sukuçoğlu'nun da evlilik haberlerini yaptığımda beni defalarca yalanlamışlardı. Bunlar da magazin de olmazsa olmazlardır efendim.




Emrah'ın bitmeyen acısı


Acıların çocuğu Emrah'ın bitmeyen çilesi şimdi de reklam filminde. Helal olsun Emrah'a. Öyle güzel bir anlaşma yapmış ki, bakınız yine onun acılı halinden söz ediyoruz. Her zaman olduğu gibi. 80'li yılların acılı çocuğu şimdi de hamburgerdeki, acıyı anlatıyor bize. Tabii bu acının fiyatı bir hayli yüksek. 350 bin TL'cik. Ne diyelim acılı acılı pek güzel. Afiyet olsun.




Bu olay kime zarar verir


Bir dönem "Başbakan'a söylerim", "Başbakan'a mektup yazdım" sözleri şimdi de "Cumhurbaşkanı'nı aratmayın bana" sözlerine döndü. Evet evet bu söz Ece Erken'in eşi Serkan Uçar'a ait. Küçük bir bar da yani Serdar Ortaç'ın laflarına kızıyor ve sonrasında ortalığı tozu dumana katıyor. Ardından da "Cumhurbaşkanını aratmayın bana" sözü geliyor. Ne çirkin, ne kötü bir durum. Öyleki, sırf Serkan Uçar değil bu sözleri artık herkes sarf ediyor. İyi ama bu memleketin başındaki kişiye yani Cumhurbaşkanına yapılan bir ayıp ve dengesizliktir bu. Hatta öyle ki, bu olay Cumhurbaşkanına zarar verir. En ufacık küçük tartışmalar da "Arıyorum, aratmayın beni" demek ne demek? Ülkenin en başındaki kişiyi nasıl arayabiliyorsun. Serkan Uçar gibi o kadar çok kişi var ki "Beni şimdi aratmayın" diyen. İnsanlar eğer hoşlarına giden bir şey olmuyorsa direk "Bitti senin işin görürsün" diyor. Şimdi mesela Serkan Uçar bu yazıyı beğenmezse sayın Cumhurbaşkanımızı mı arayacak. Cumhurbaşkanımızın buna müsaade ettiğini hiç zannetmiyorum. Ne yani Ece Erken en Serkan Uçar ile resepsiyona katılmıştı. Acaba resepsiyonda sayın Cumhurbaşkanımız "En küçük bir şey de çekinmeden ara bak bu benim telefon numaram" diye Serkan Uçar'a kendi numarasını mı verdi. Hayır nedir bu rahatlık. Nedir bu saygısızlık.




Ödüller daha çok güç verir


Hafta sonu Kıbrıs'ta olduğum için "PerAModa 2014 Ödül Töreni-Yeşilçam'da Eskimeyen 100'ler ödül törenine katılamadım. Ama beni naçizane Yılın En İyi Magazin Yazarı Ödülü'ne layık görmüşler. Benim yerime ödülümü ablam Serap Övet Çınar aldı. Kendinize de çok teşekkür ederim. Bana bu ödülü layık görenlere de.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR