CUMA-cumartesi memlekette Halloween, yani Cadılar Bayramı renkli görüntülere şahit oldu. Birçok kişi süslendi, püslendi, sosyal medyada fotoğraflarını paylaştı. Birçok kişi de "Ne gerek var bunlara. Gavur icadı" diye eleştirdi. Zaten Türk insanı bir şeyi eleştirmiyorsa ciddi sorun var demektir. Malum son yıllarda eleştirmediğimiz hiçbir şey yok ve maalesef hiçbir şeyi beğenmiyoruz. Neyse duymamak gerek. Ben de geçmişte süslenip püsleniyordum. Artık üşendiğimden midir yoksa keyfimin çok olmamasından mı bilinmez, bu sene o keyfe dahil olamadım. Ama olanlar pek çoktu. Ve ben de o harika makyajlı cadıları izledim. Cuma gecesi snapchat'te Çağla Gürsoy ve arkadaşlarının fotoğrafları olaydı. Sadece üyelerin ve onların bir davetlisinin girebildiği Soho House'te yapılan cadılar gününde sabaha kadar eğlendiler. Bizim sosyetenin nadide üyeleri ve magazin dünyasının ünlü isimleri de oradaydı. Meryem Uzerli herkesin ilgi odağı oldu. 22.00'de başlayıp sabahın ilk ışıklarına kadar süren gizli cadılar günü kutlamasında her iki katta da ayrı partiler vardı. Görünmek istemeyen ama gizli gizli bugünü kutlayıp eğlenmek isteyen isimlerin hepsi Soho'daydı.
Cuma-cumartesi İstanbul geceleri
-İSTANBUL gece hayatında ciddi bir hareketlilik vardı. Sokaklarda bol bol cadılarla karşılaştım. Özellikle İstiklal Caddesi'nde kafasında satır, üzerinden kanlar akan kişiler çoğunluktaydı.
-CİHANGİR'İ uzun süredir bu kadar kalabalık görmemiştim. Hatta kuaförüm "Son zamanların en kalabalık cumartesi gününü yaşadım. Kimse tatile gitmemiş" dedi.
-MEKANLAR cuma günü pek kalabalık değildi ama cumartesi kalabalıktı.
-CENK Eren de seçimi bekliyordu ama 24 Kasım'da sahneyi açtı. Cumartesi gecesi kendisini izlemeye gittim. Hatırı sayılı bir kalabalık ve sosyete dünyasının ünlü isimleri oradaydı.
Yeni mekânlardan göze çarpanlar
SEZON geç açıldı. O yüzden de birçok mekân 1 Kasım seçimini bekledi. Ama seçime bir hafta kala eksikleri bile olsa kapılarını açtılar. Bir ay önce açanlar da vardı. Ama yavaş yavaş oturuyor malum. Bu hafta açılan yeni mekânlardan izlenimler aşağıda. Lezzet durumu kişiye göre değişiyor. Ben bayılırım sen bayılmazsın, sen bayılırsın ben bayılmam. Gidin kendiniz karar verin.
BARBOUNIA: Hardal'ın ortaklarından Uğur Karabayır'ın yeni projesi. Rixos Pera'nın içinde açılmış. Cuma akşamı oradaydım. Bu kışın en gözde mekânlarından olur. Dekoru çok şık, mezeler güzel. Mönü kafanızı karıştırmıyor ve çok pahalı değil. Ancak porsiyonlar küçük. Porsiyonları biraz daha büyütse iyi olur. Malum bizim insanımız önce gözü doysun ister. Mönüde geniş bir rakı listesi var. Daha önce hiçbir mekânda görmemiştim böylesini. Biz o gün şekersiz Anadol içtik. Gayet güzeldi. Rakı kokteyli de deneyin derim. Tatlılardan en çok lokmayı sevdim. Dondurmalar arasında da rakı ve kavunlu olanı. Kahveli olanı da güzel. Yemekler lezzetli, ortam şahane. Ancak ara ara mekânda tuhaf bir koku hissediyorsunuz. Eğer Uğur bu sorunu çözerse ki bence çözer, bu mekânın ismini çok duyarsınız.
MİTTE: Lucca'dan ayrılan Turgay Yıldız'ın yeni mekânı. Tek talihsizliği yıllarca Lucca'da olması. Çünkü maalesef giden herkes benzer noktalar arıyor. Ama Mitte dekoru ve görüntüsüyle klasik bir Karaköy mekânı olmuş. Mimar Sami Savatlı'yı ben çok beğenirim. "Çok şık giyinip gidelim" demenize gerek olan bir mekân ve dekor değil. Mekânın en dikkat çeken bölümü mutfak ve barı. Onun dışında öyle "Hımm süpermiş" diyeceğiniz bir bölüm yok. Yemekler de "İnanılmaz" değil ama lezzetli. Ama tatlı üzerinde biraz daha çalışmak gerek derim. Eğer bu mekân kahvaltı üzerinde de çalışırsa hafta sonu klasiği olur. Çünkü ortam ev havasında.
GOYA: Henüz gidemedim ama altı ortaklı bir mekân olduğunu sağır sultan konuşuyor. Yemek konusunda insanlar "Eh işte" diyor. Görmediğim için bir yorum yapmayacağım en ama en çok duyduğum "Altı ortaklı yer olur mu? Danaya mı girmişler" oluyor. Bu algıyı acilen değiştirmeleri gerek. Ortaklar arasında Hadise'nin eski sevgilisi Uğur Güven ve Lucca'nın DJ Murat Tokuz var.