Candan Erçetin'in 'Ah Bu Şarkıların Gözü Kör Olsun' adlı Türk sanat müziği albümünün de içinde olduğu tam bir nostaljik kutu geldi önüme. Bizim için anlamlı ama yeni neslin "Bu ıvır zıvırlar ne?" diyeceği türden. Beni geçmişe götürdüğü ve çok etkilediği için ayrıca teşekkürler Candan Erçetin'e ama albümü için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Türk sanat müziği eserleri sesine çok gitmemiş. Yani bağırmak durumu işin içine girince benim için o güzel şarkılar ciddi anlamsızlaşıyor. Sertab Erener'de de aynı şey olmuştu. Ona da Türk sanat müziği eserleri yakışmamıştı. Ama Tarkan'dan deli gibi Türk sanat müziği albümü bekliyoruz. Çünkü bağırmıyor, ses tonuna acayip güzel yakışıyor. Candan Erçetin'in bir müzik öğretmeni olarak karşı koltuğa oturup kendisini öyle değerlendirmesi gerek. Onun dışında hazırladığı kutu efsane.
Neden albüm yapmıyorlar?
İşin tuhafı Türk Pop Müziği sanatçıları birer birer Türk sanat müziği albümü çıkarırken, işin ustaları neden albüm yapmıyor hep merak etmişimdir. Emel Sayın, Muazzez Abacı, Bülent Ersoy şöyle tam da adabına yakışır türden güzel birer Türk sanat müziği albümü yapsalar da yok olmaya yüz tutmuş sanat müziğimizi yeniden hatırlasak. Tabii bir de yeni nesle hatırlatsak ve sevdirsek. Onların gerçekten Türk sanat müziğinden hiç haberleri yok.
HTDokun ile geceyi izle
Bu sefer gerçekten arkadaşlarımın daveti üzerine Cenk Eren'i dinlemeye gittim. Biliyorum şimdi birçok kişi "E sürekli gidiyorsun zaten" diyebilir. Evet ben de zaman zaman "Sıkılmam gerekmiyor mu artık bu adamdan?" diyorum ama her seferinde "Sahnesi çok iyi" diyerek çıkıyorum. Yılların 2 sahne cambazı bir araya gelince gece daha da keyifli oldu. Cenk Eren, kendisini izlemeye gelenler arasında yer alan Bülent Sertaç'ı sahneye davet etti. Birlikte keyifli dakikalar yaşattılar. HT Dokun ile izleyebilirsiniz ikilinin sahnesini. Bu arada tabii eğlencenin detaylarını da HT Dokun ile izleyin derim.
LOGO: YEMEDEN GEÇME
Ben öyle yemek konusunda çok ahkam kesemem. Kesinlikle bir gurme değilim. Yemeğin içinde ne baharat var birçok kişi gibi hemen anlayamam. Bana lezzetli gelen her şeyi severim. Zaten yemek yemeği çok seven biri olarak ekstra güzel geliyor her şey. Çok gezdiğim için de sürekli insanlardan "Nerede yemek yiyelim?" tadında sorular geliyor. Ben de genellikle yazmaktan çekiniyorum ama çok soru gelince 'Yemeden Geçme' bölümünde ara ara paylaşayım istedim. Yoğun istek olunca bu köşe de kendiliğinden doğru. Bugün 'Yemeden Geçme'de iki lezzet durağı var.
MANTIYI DENEYİN DERİM
Mantıyı kim sevmez değil mi? Siz de benim gibi mantı olunca "Bir kaşık alayım" deyip sonra da hepsini kaşıklayanlardansanız Etiler Galliard'da gidin derim. Hem mantı hem de diğer lezzetleri keşfedin. Patlıcan koltukta köfte de favorim arasına yerleşti. Etiler diye gözünüz korkmasın fiyatlar da gayet makul. Ama bence bu mekanın acilen Nişantaşı'na da konuşlanması gerekiyor. Mekanın sahibi Ahmet Uras'a ve işletmecisi Ersin Süzer'de de söyledim. Hem de acilen.
ŞEFLE MUTLAKA TANIŞIN
Hamburgeri hepimiz severiz. Hatta ölürüz biteriz. Ama Nişantaşı Atiye'de Nopa'nın şefi Deniz Ahmet Köse'nin hamburgerini yemeden geçmeyin. Aslında yaptığı dondurmaları da ve makarnaları da. Ve hatta vizyon yemeklerini de. Sonrasında kendisini çağırın hatta yemek yerken çağırıp sohbet edin. Yemekleri güzel, sohbeti daha da keyifli. Yani yemek yiyorsunuz ama oradan çıkarken "En yakın zamanda tekrar gelmeliyim" diyorsunuz. Mekanın barı da çok keyifli. Cumartesi akşam partileri de pek meşhur. Aklınızda olsun.