Tam hız aldı demiştim. Tamam hareketlendi demiştim ama birbiri ardına yaşanan acılarla İstanbul geceleri yine az biraz sessizliğe gömüldü. Özellikle Beyoğlu tarafı gerçekten acayip üzücü. Eski kalabalığından maalesef eser yok. Özellikle Cuma günü daha durgundu ama şükür Cumartesi günü hareketlendi. Beyoğlu, Karaköy, Asmalımescit, Galata ve daha bu bölgede birçok yerde çok esnaf var. İnanılmaz iş yapan ve evine ekmek götürmeye çalışan bir sürü insan var. Çok yazıyorum yazmaya da devam edeceğim. Ülkemize, esnafımıza sahip çıkalım. Tamam insanlar korkuyor artık rotalarını başka yönlere çeviriyor ama İstanbul demek Beyoğlu demek. Bunu da unutmamak lazım. Ama:
-Cuma günü Beyoğlu'nu boş görmek içimi acıttı. Sürekli şikayet ettiğim trafiğin bile olmaması çok üzücüydü.
-Cumartesi günü hareketlilik içimi açtı. Ama eskiye oranla çok düşük. Trafik bir nebze çoğalmıştı "Oh" diye sevindim.
-Trafiğin ve yoğunluğun en yoğun olduğu saatte hatta "Asla taksi bulamayacağınız" bir saatte Cihangir'de birçok taksi durağının kalabalık olması beni derinden sarstı.
-Cumartesi saatler 01:00'i gösterdiğinde Karaköy Bej'e geçtim. Normalde mekanların geçtim sokaklar bile yürüyen insanlarla dolu olurdu ama bomboştu. Ve yine birçok mekanın önünde taksiler bekliyordu.
Any, Arnavutköy'de balık kuralını yıktı
Eskiden balık denince akla Hisar, Kavak, Sarıyer gelirken son on senedir Arnavutköy anılır olmuştu. Yani balık eşittir Arnavutköy'dü. İnsanlar "Balık yemek için Arnavutköy'e gidilir" durumu yaratıyordu. Ama son bir yıldır Any bu kuralı yıktı. Arnavutköy aldı başını gidiyor. Any tıklım tıklım. Yer bulmak imkansız. Cumartesi akşamı arkadaşlarla gittim. Malum yaz geliyor diyette olduğum için "Refika'dan Antep Yöresi" menüsünü yiyemedim. Bu menü de yok yok kişi başı 75 TL. Şahsen "Tamam oldum bir kaçamak yapayım" dediğim anda gidip yiyeceğim. Bu arada Any'de 23:00'den sonra müzik hızlanıyor. Kokteylleri gel gel diyecek kadar güzel. Any'nin özellikle kapı önü muhabbeti çok keyifli ve zaten çok meşhur. Kısacası Any enteresan bir durum yarattı Arnavutköy'de artık balık dışında da alternatif mekanlar oluşmuş durumda. Ve daha çok yeni mekan açılıyor. Sadece balık istemeyenler için ve tabii Beyoğlu'nun bu sıkıntılı durumu da insanların rotasını Arnavutköy'e çevirmesini de sağladı. Bu arada Any'nin sahipleri Akmerkez'in karşısında yeni bir mekan açmaya hazırlanıyorlarmış. Ama adı farklı olacakmış. Müdavimlerine duyurulur.
Çocuklar için
Pazar günü hava muhteşem. Maçka Parkı'nda yürüyorum. Karşıma yoga yapan bir gurup çıktı. Ardından bu güzel insanlar. Koç Üniversitesi Öğrencileri Okan Abdullahoğlu, Fırat Keskin, Melike Uysal, Yeşim Taşkıran, Yuko Amori, Onur Ovalı bu muhteşem havada "Ben sevgilimle gezerim", "Sahil kenarında kahvaltıya giderim", "Aman şöyle yan gelir yatarım. Hava mis bana ne" dememiş çocuklar için bir vakfa bağışlanacak ödevi gönüllenmiş, hatta sırtlanmışlar. Beş kişi aralarında topladıkları 50 TL ile malzeme almışlar. Çay ve kahve ikram ediyorlar. Tabii kimseyi zorlamıyorlar. İsteyen gönlünden ne koparsa veriyor. Ben onları gördüğüm dakika 80 TL toplamışlardı. Helal, bravo. Tüm duyarlı insanlara bravo. Koç Üniversitesi'ndeki öğretmenlerinin yönlendirmesiyle dün kazandıkları para tamamen çocuklar için bir vakfa gidecek anlayacağınız. Yani çocukların hayatında çirkin insanlar olduğu gibi onları düşünen harika insanlarda yok değil. Çaylarından da içtim ve bu harika insanlarla sohbet ettim. Pazar günümün en kıymetli anlarındandı. Tebrik ederim bu koca yürekli insanları. Hayatımızda inşallah daha çok koca yürekli insanlar olur.