BU yılın en şaşırtan boşanması da aşkı da evliliği de kesinlikle Selin İmer ve Mustafa Ceceli'ninki. İkilinin birlikte fotoğraflarını görünce uzun uzun bakmaktan kendimi alamıyorum. Bir şeyler rahatsız ediyor, işin içinden çıkamıyorum, o yüzden bakıyorum. Önceki gün de bu fotoğrafı görünce yine gözlerimi ayıramadım. Mustafa Ceceli, kabadayı gibi yürüyen Selin İmer'den 'aferin' almak isteyen, hatta “Uslu durdum ben uslu durdum ben, hani benim dondurmam” edasındaki bir çocuk gibi görünüyor bana. Neyse ben bu işlere burnumu sokmadan işin uzmanı Aşkım Kapışmak'a sorayım dedim. Fotoğraftaki çiftin vücut dilini analiz etti. Buyurun Kapışmak'ın yorumlarına...




‘MUSTAFA KENDİNİ ADAMIŞ’




“Selin genelde mimiklerini pek kullanmıyor, duygularını bastırmayı tercih ediyor.Bu da ona sert bir görünüm veriyor. Gördüğüm kadarıyla güçlü olmayı ve yönetmeyi seviyor. Fotoğrafta önde olması, dik yürümesi ve kollarının yanda olması hâkimiyet kurma isteğinden. Mustafa genelde samimi ve duygularını gösteren biridir. Bu fotoğrafta ellerinin bir arada olması ve başının eğik şekilde Selin'e dönük olması, kendini tamamen ona adamış olduğunu gösteriyor...”




‘SELİN DAHA MASKÜLEN’




“Mustafa’nın gözleri kısık ve dudakları büzüşmüş. Mustafa 'Gözlerim sadece seni görüyor. Ağzımdan çıkan her şey senimutlu etmek için' demek istiyor. Selin cezalandıran, kural koyan ebeveyn modunda, Mustafa ise kendi benliğini yok saymış, sadece diğeri ile varlık ihtiyacını gideren bir çocuk modunda. Selin daha maskülen. Bu da erkeklere karşı olumsuz bir bilinçaltı olduğunu gösterebilir” diyor. Yani aferin almaya çalışan çocuk derken pek de haksız sayılmazmışım...




‘Sen olamazsın Sıla, sen olamazsın'




İnternette en çok tıklanan haberler arasında “Ünlülerin eski fotoğrafları”,“Makyajsız yakalandı”, “Kilo verdi bu hale geldi” gibi gibi uzayıp giden bir liste var. İşte o listelerden birinde önceki gün Sıla'nın fotoğrafını gördüm. Gençlik, hatta neredeyse çocukluk yaşta sayılabilecek bir fotoğraf. Aman tanrım! Takipçiler altına yine “Sen olamazsın”, “Aman tanrım estetik mi yaptırdın”, “Yok yok sen olamazsın. Ne kadar çirkinmişsin” türünde abuk subuk, saçma sapan yorumlar yapmışlar.




KEŞKE İNSANLARI SEVSENİZ




Ben diyorum ki bir gün topluca şöyle yapalım: Bir günlüğüne şu photoshop'la yaptığınız janjanlı Instagram fotoğraflarınızı bir kenara bırakın ve evde tozlu raflarda duran fotoğraf albümünüzü bir karıştırın. Bir bakın bakalım siz nasılmışsınız. Biraz eskiye dönmekte yarar vardır belki de. Millet sanki doğuştan dünya güzeli, dünya yakışıklısı. Hanımlar, beyler. Bir dönem hepimiz


patates gibiydik, çirkindik, kimilerimizin yüzü sivilceden geçilmiyordu. Ergen günlerimiz, saçma sapan saçlarımız vardı. Önemli olan estetik, şu bu değil. İnsanın içinin güzel olması. Bir aynaya bakın, yüzünüz güzelse, mis gibi yaşlanıyorsanız içiniz de güzeldir. Unutmayın. İçinizi güzel tutun. Estetik iç güzelliği getirmez, unutmayın.




Gencim ben genç!




Osman Müftüoğlu geçen gün köşesinde herkesin merakı olan bir mevzuya açıklık getirdi. Yaş dilimlerinin değiştiğini yazdı ve bir liste yayınladı. Bu duruma göre ben genç oluyorum. Sizi bilemem. Buyurun kaçıranlara bir de ben hatırlatayım istedim.


ERGEN


0-17 yaş


GENÇ


18-65 yaş


ORTA YAŞ


66-79 yaş


YAŞLI


80-99 yaş

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR