Kaş, Kalkan, Bodrum, Alaçatı, Mikonos... Hiç fark etmez. Tatilin en güzeli eylülde yapılandır. Temmuz-ağustos en yoğun zaman olduğu için, asıl güzel, asıl tadından geçilmez tatil Eylülde olandır. Neden mi?




-Çok kalabalık olmaz.




-Çok pahalı olmaz.




-İyi hizmet alırsınız.




-İyi yemek yersiniz.




-Otellerde yer bulur ve çok para ödemeden kalabilirsiniz.




-Uçak biletlerini daha makul fiyata bulursunuz.




-Hem kafa dinler hem de daha kaliteli eğlenirsiniz.




Türk'ü, yabancısı ihya ediyor




Sezon bitmeden 2 günlük hızlandırılmış Mykonos turu yaptık 7 arkadaş. Tabii liderlerimiz her zaman olduğu gibi en güzel, en mantıklı, en hesaplı, en makul tatili organize eden tatil profesörleri Atilla ve Feyzan Bingöl. Yeni açılan ve popüler yerleri hızlandırılmış bir şekilde gezdik. Yıllardır takip edenler de bilir. Çok kez buralarda olan biteni yazdım, çizdim. Özellikle bu yıl çok popülermiş gibi gösteriliyor ama değil. Bundan yıllar önce de Yunan Adaları çok popülerdi. Özellikle Mikonos.




Buralarda değişen bir şey yok. Yine Türk ve yabancı turist ihya ediyor küçük adayı. 7 ay açık mekanlar ve dükkanlar. Bu ne demek biliyor musunuz? Keşke "Bodrum ve Alaçatı da, Kaş ve Kalkan da öyle olsun" demek. Yunan adalarında hız kesmeden eğlence devam ediyor. Çok ucuz mu, tabii ki hayır. Özellikle Türk turist için hiç de ucuz değil. Euro ve dolar bu kadar yüksekken özellikle. Ama her keseye göre tatil de mevcut. Mesela biletinizi aylar önce alırsanız gayet makul. Kalacağınız yeri çok önceden ayarlarsanız ucuza, temiz ve güzel bir yer bulabilirsiniz. Ve sayısız şampanya açtırma yarışına girmezseniz öyle büyük paralar harcamaz, lüks mekanın en makul yerinde gününüzü geçirebilirsiniz.




Neden Mikonos?




-Herkes keyfine, rahatına göre takılıyor.




-Her keseye, her kafaya göre eğlence var.




-Zengini, fakiri aynı yerde, ayrı şartlarda, ayrı fiyatlarla eğlenebiliyor.




-Kimse kimseyle ilgilenmiyor.




-Kavga, bağırtı, gürültü çıkmıyor. Çok az denecek kadar az. 15 yılda 2 kere büyük olay olmuş. İkisini de Türk turistler çıkartmış.




-Kimse kimsenin kıyafetine karışmıyor.




-Güzel ve lezzetli yemek var. Mekan çalışanları inanılmaz ilgili ve alakalı.




Neden Nammos?




-İsteyen sadece şezlong-şemsiye parasını ödeyip gününü geçirip eğlenebiliyor. (Kişi başı 60 Euro) İlla ki "Ben de sayısız şampanya açayım" demenize gerek yok.




-İsteyen 40 bin Euro'dan başlayan hesaplar ödeyerek eğleniyor.




-İsteyen sayısız şampanya açtırma yarışına giriyor.




-İsteyen masanın üzerine çıkıp dans ediyor.




-İsteyen DJ'in çaldığı müzik eşliğinde denizde dans ediyor.




Hollandalı masadan 300 bin TL hesap




Yıllardır çok kez geldiğim Nammos'ta değişen hiçbir şey yok. Yine birçok kişi şampanya patlatma yarışına giriyor. Yine herkes masaların üzerinde. Önceki gün de biri Türk, biri Hollandalı 2 kişi yarışa girdi. Hollandalı gurup en pahalı şampanyadan 60'a yakın açtırıp 300 bin TL ye yakın bir hesap ödedi. Hemen yanlarında bulunan ve sadece Türklerden oluşan bir masa da yine sayısız şampanya açtırdı ve onlarda çok ciddi hesap ödediler. Hatırlarsanız Türk turistin de ciddi para harcadığı bu mekanın yıllık cirosu hakkında kısa bir süre önce yazı yazmıştım.




Sadece Tarkan




Her sene yazıyoruz yine aynı ve sadece Tarkan. Yunan adalarında en çok Tarkan çalıyor. Geçmiş zamanlarda başka isimleri de çalıyordu DJ'ler ama bu sene sadece Tarkan'ın şarkılarını duydum. Hala eski şarkıları çalıyorlar. Bence artık yabancı DJ'ler 'Yolla'yı keşfetmeliler.




Buralara da olup biten




-Etnik bir yer arıyorsanız en yenisi Alemagou Beach. Ortam size Leonardo Di Caprio'nun 'Beach' filmini hatırlatıyor.




-Principote Panormos, partileriyle pek meşhur.




-3 yıldır açık olan Scorpios bu sene atağa geçmiş. Herkes oraya gidiyor.




-Bu yıl adada açılan mekan sayısı çoğalmış.







İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR