Bir insan 20 yıl sonra açıklama yapıyorsa insanın aklına şunlar geliyor:
1- Gündeme gelmek istiyordur.
2- Günah çıkartmak istiyordur.
3- Dipte yatan bir kişi vardır, onun canını acıtmak istiyordur. Falan filan.
Kimden mi bahsediyorum? Tabii ki Ayşegül Yıldız’dan. Posta’dan Oya Çınar’a verdiği röportajda Ayşegül Yıldız, 16 yaşındayken 46’lık İbrahim Tatlıses’le tanıştığını, şimdi 36 yaşında olduğunu ve ne istediğinin farkına vardığını anlatmış. İbrahim Tatlıses’in hayatındaki asıl kadın Derya Tuna’ya da laf sokmadan edememiş. İşte üçüncü şık burada devreye giriyor: Kadının kadına ettiğini kötülük. Sen 16 yaşında ortaya çıkıyor, 46 yaşında bir adamla ilişki yaşıyorsun. Bu adamla yıllar sonra evlenip bir de çocuk yapıyorsun, 20 sene sonra konuşuyorsun ve “Derya Tuna bana ‘Tekkeyi bekleyen çorba içer’ demişti” diyorsun. “Evet, bu adamın hayatına bir sürü kadın girdi çıktı. Ama evlenmemiş olmasına rağmen Derya Tuna gibi bir gerçek var. Şimdi ben bu gerçeği bir sallayayım” diyor aslında. Ama öyle olmuyor işte. Ben o dönemleri çok iyi bilen bir muhabirdim. Her gün gazetelerde boy boy manşet olurdu Tatlıses ve kadınları. Sayısız kadınlar olurdu, tek kalan Derya Tuna olurdu. Ve Tatlıses’in hayatına giren her kadın günün birinde döner dolaşır, Derya Tuna’ya laf atardı. Yani kadınlar asıl kadını alt etmeye uğraşırdı. Bu açıklamalar okuyunca güldüm ama aklıma Derya Tuna geldi. Kendisini çok uzun süredir görmüyorum. Sordum bu açıklamaları. Bana sadece “Çok anlamsız buldum Esin” dedi ve güldü. Ne yapsın? Yıllarca nelerle uğraştı. Hepsi arşivde duruyor. Ayşegül’ün çoluğu çocuğu olmasına rağmen bitmemiş hırsına şaşırdım. O yüzden sormak istedim Derya Tuna’ya. Ama konuşmadı çok fazla. Ne diyeyim? Derya Tuna konuşmazsa uzamaz zaten, Ayşegül de istediğini alamaz.
Alaçatı’da bu hafta sonu
Cumartesi günü Madeo’nun sahibi Mert Gocay evlendi. İstanbul tayfası adeta Alaçatı’ya çıkartma yaptı. Madeo Beach’te yapılan düğüne çok kişide insan katıldı.
Cumartesi gecesi Gazino Sako’da Yaşar sahne aldı. Mekânda Serkan Kaya, Cengiz Kurtoğlu ve Hakan Altun da sahneye çıkacak.
Alaçatı’da yeni bir beach açıldı. Momo Beach, Ovacık tarafında. İstanbul tayfası bu açılış için de Alaçatı’ya akın etti. Hacımemiş Momo’nun sahiplerinin açtığı beach, bu sene çok dikkat çekecek yerlerden biri olacağının sinyallerini verdi.
Cuma-cumartesi gecesi Spiaggia Grande’de Ayta Sözeri sahneye çıktı. Düğün için gelenler cuma gecesini burada geçirdi. Kenan Doğulu müdavimleri 14 Temmuz’u bekliyor. Grande’de kenan rüzgârı esecek. Defne Samyeli de 15-29 Temmuz’da sahnede olacak.
Kahvaltıya üç öneri
1- Zeytinlik: Önceki gün keşfettim. Alaçatı’da zeytin ağaçlarının arasında sessiz sakin bir yer. Aklınızda olsun.
2- Misk Alaçatı: İstanbul’da bu sene açılıp herkesin gözdesi haline gelen Misk, Alaçatı’ya da konuşlandı. Köyün içinde. Hazal ve Eda adlarında iki tatlı kızın eseri. Gaia Otel’in içinde.
3- Bomdia: “Serpme kahvaltıdan sıkıldım” diyerek keşfettim. En sevdiğim kaçamağım. Çamlık yolu üzerinde.
Leyla kayıp, Eylül gitti
İsyanım var. İçimden bağırıyorum, çığlık atıyorum. İşin içinden çıkamıyorum. Bebeklerimiz, çocuklarımız ellerimizden kayıp gidiyor. Biri lütfen buna “Dur” desin. Çocuklarımızın küçük bedenlerine kimse dokunmasın. Düşünün insan bile diyemeyeceğimiz bir cani küçücük bir bedene kıyıyor. Üstelik bu kişinin de çocukları var. Nasıl, neden, niçin? Eylül’e bu işkenceyi, bu sonu hazırlayanın sonu nasıl olacak? Tek kişilik hücrede değil, başka bir son. Yeter, hayvana, çocuklara, kadına tecavüz eden, şiddet uygulayanın cezası kesinleşsin artık! Bilelim, bilmek istiyoruz. Öğrenmek istiyoruz. Artık dayanamıyoruz, yeter!