Serdar Ortaç’ı yıllardır “Evlendi”, “Evlenecek”, “Boşandı”, “Boşancak”, “Çocuk ne zaman olacak” gibi haberler dışında asla söz edilmediğinden ve ettirmediğinden dert yanıp eleştiriyorum.
O kadar gereksiz ve yersiz konularda adı anıldı ki, bizler gibi, kendisi de asıl işini yani kendisini “Serdar Ortaç”ı unuttu.
O güzel şarkılar üreten, adamı yok saydı.
Kendisi de bu konuya aymış olacak ki Serdar “İnstagram hesabımı kapatıyorum. Bütün takipçilerimi siliyorum. Biraz rahat kalıp yeni şarkılar yapacağım” demiş.
İnanın bu notu görür görmez “Şükür Serdar sonunda” dedim.
Sonunda kendine geldi.
Aşk Satar mı?
Satar satar. Aşkın her hali satar.
Kavga hali satar.
Güzel hali satar.
Huysuz hali satar.
Üstüne tepine tepine canını çıkartıyoruz “Aşk’ın”.
İşin içinden çıkamıyorum. Eviriyoruz, çeviriyoruz yine “Aşk’a” dönüyoruz.
İşte “Kocan Kadar Konuş” serisi dahil “Süreya Kuaför Salonu ve “Çevrimdışı Aşk” kitaplarıyla ciddi bir okur kitlesi yakalayan Şebnem Burcuoğlu bu seferde “Aşk Satar” ile çıka geldi.
Kitabını da şarkı söyleyerek Nişantaşı Frankie de tanıttı. Şebnem güzel yazdığı gibi güzel de bir sese sahip olduğunu kanıtlamış oldu.
Peki yıllardır üzerinde tepinip durduğumuz, konuştuğumuz, işin içinden çıkamadığımız “Aşk” neden bu kadar çok ilgi çekiyor.
Şebnem tabii bu konu hikayelerle anlatmış. Hem de enine boyuna.
Okuyun derim. Özellikle “Aşk” ile bitmeyen meselesi olanlar mutlaka okusun derim.
Hayatla geçinmeyi seçtim
Güzel kahkaha atan kadınlardandır Nilgün Belgün. Yıllardır tanırım gerçekten bir kez bile yüzünün asık olduğunu görmedim.
Hep neşesi yerindedir, hep keyfi güzeldir. İçinde fırtınalar kopsa bile belli etmez.
Yani ben en azından hiç morali bozuk, asık suratlı görmedim.
Kötü bir enerji asla yaymaz. Hep enerjisi güzeldir.
Gazete arkadaşım İpek Durkal’da işte Nilgün’ün bu yönünü çok güzel yakalamış ve almış karşısına konuşturmuş.
Nasıl da güzel olmuş.
Ortaya da, “Hayatla Geçinmeyi Seçtim” kitabı çıkmış.
Sorular harika. Yanıtlar daha da güzel.
Kitap haliyle “Mutluluk” konusuyla başlıyor. Çünkü Nilgün hep mutlu.
Tam da mutsuzluktan öldüğümüz, şu günlerde öyle güzel ifade ediyor ki, “Mutluluğu seçmesinin hallerini”
Mesela diyor ki: “Bunu sadece dilin söylerse olmaz. Dilin, beynin birlikte söylerse evet, olursun çünkü mutluluk bizim en doğal halimiz” diyor ve ekliyor “Ruhsal, duygusal ve zihinsel olarak kendini iyi hissetme halidir mutluluk. Kendini sevme, kendinle ve dünyayla gönülden bir bağ kurabilmek. Olandan hoşnut olma, olmayanı olmadığı haliyle kabullenebilmek. İç huzuru. İçinde kendine ait bir değerlilik hissi” diyor.
Kitabı mutlaka alın okuyun derim. Hatta eşinize dostunuza hediye edin.
Biraz Sezen Biraz Ben
İkisi de aşk kadını.
İkisi de unutulmaz şarkıların söz yazarı.
İkisinin de duyguları tavan.
Daha ne olsun.
Hem Sezen Aksu hem de Deniz Seki şarkıları sevenlere muhteşem bir haber.
Çünkü Deniz Seki “Biraz Sezen Biraz Ben” projesi ile sahnede.
Hem kendi şarkıları hem de Sezen Aksu’nun unutulmaz şarkılarını seslendirecek sahnede.
İlki 4 Aralık Çarşamba İstanbul Caddebostan Kültür Merkezi’nde olacak.
İkincisi ise 10 Aralık Salı Bursa Tayyare Kültür Merkezi’nde olacak. Ve bu güzel projesi devam edecek.
Deniz Seki’yi hayatta en mutlu eden şey sahnede olmak ve şarkı söylemek.
Hele böyle unutulmaz eserleri söylemesi onu ve seyirciyi de çok mutlu edeceğe benziyor.
Ben de merakla bekliyorum.