İlk Habertürk ekranlarında başladık kalabalık bir ekip olarak HT Masa programına.


Sonra Kadir Kaymakçı ile habertürk.com adresinden buluşmaya devam ettik.


Ve şimdi de Kadir Kaymakçı ile ev ev dolaşıyoruz.


Evet HT Masa Skype olarak ilk evine konuk olduğumuz kişi Fatih Altaylı’ydı.


Fatih Bey’i yemek yaparken yakaladık. Çünkü mutfağa ne kadar meraklı olduğunu ve güzel yemekler yaptığını biliyoruz.


Uzun uzun sohbet ettik ki zaten o da önceki gün yayınlandı.


İzlemediyseniz izleyin derim.


Bugün de Hande Kazanova’nın evine misafir gittik Kadir ile.


En son Aralık ayında kavuşmuştuk Hande Kazanova ile ve aslında bizlere 2020’de neler yaşanacağını, nasıl sıkıntılı gececeğinin sinyallerini vermişti.


Zorlu bir yılın beklediğini anlatmıştı.


Hatta o zaman Hande anlatırken “Hemen 2021’e ışınlansam. Bu 2020 nasıl geçer böyle” demiştim.


Ama geçecek elbet.


Güzel olacak. Hatta güzel günler için bu zorluklardan büyüyerek çıkacağız.


Ben inanıyorum.


Ve yine Hande Kazonava harika şeyler anlattı.


Hande’nin evine sohbet gittiğim yayın bugün.


Mesela Hande 8 Nisan ve 10 Mayıs’a işaret etti.


Yani "o günlere dikkat edin” dedi.


Ve 10 Mayıs için Korona hakkında önemli açıklamalar olacağına işaret etti ve tabii Nisan sonu değil Mayıs sonunda ancak evden çıkabileceğimizi belirtti.


Ve daha fazlası da var.


İzleyin derim.



Yarın da Oben Budak’ın Atina’daki evine gideceğiz.


Evet Oben Budak Atina’da yaşıyor bir süredir.


Onun ev hallerine bakacağız. Ve tabii Atina’da olup biteni soracağız.


Bakalım nasıl önlemler alınmış.


Hepsini soracağız.


Ve ev hallerimiz ev buluşmalarımız devam edecek.


Ama siz de HT Masa’da ev halleriniz ile olabilirsiniz.


Nasıl mı?


Evde çektiğiniz “Ev” hallerini bize yollayın.


Eğer istiyorsanız evde kendiniz "HT Masa”sı oluşturup konuşun.


Ya da sadece ev halleri.


Siz bilirsiniz. Onu da bize yollayın seve seve yayınlayalım.



Bakalım neler çıkacak ortaya. evdekal@habertürk.com'a bekliyoruz vidolarınızı…



Bugünler bir daha yaşanmayacak



Hande Kazanova yayın esnasında “Esin bugünler bir daha yaşanmayacak. Bugünleri iyi değerlendirmek gerekir” dedi.

Bende aynı şeyleri düşünüyorum ve uyguluyorum.



Şöyle ki: Neredeyse kendimi bildim bileli çalışıyorum ve sokaktayım.


Çocukken de hep sokakta oynardım.


Evde ne oluyor, ev oturmasını pek bilmezdim.


Evde olduğumda da tek başıma evcilik oynamayı severdim.


Yani kendimle başbaşayız kaldığım zaman çok güzel vakit geçirebilir.


Ama hiç evde kalmamıştım bu kadar uzun zaman.


Ve çok hızlı hareket eden bir yapım var.


Gün içinde bazıları ikinci işi bitiremezken ben çoğu zaman bir sürü işle uğraşıyordum.


Bir gün içinde bir değil on kapının zilini çalışıyordum.


Öyle ki, şu an durmak bana çok iyi geldi.


Ve dinlemek.


Ve hissetmek.


Ve düşünmek.


Ve yapamadıklarımı yapmak.


Ve evde olmak.


Biliyorum ki, bu zorlu günler geçecek. Bu zorlu günler geçince de ruhen ve bedenen hazır olmak istiyorum.


Sizler de sızlanmayın.


Dırdırlanmayın, sıkılmayın ve bunları düşünün bence.


Elbet maddi sıkıntılar hepimizin var.


Gelecek maddi kaygımız.


İnanın sizlerin olduğu kadar benim de fazlasıyla var.


Bu bile ciddi bir gerginlik.


Ama hep “Ben yalnız değilim” diyorum.


Sadece Türkiye’de de değil. Tüm Dünya da seninle aynı durumda olan bir sürü insan var.


O yüzden de isyan etmemeye çalışıyorum.


O yüzden de düşünmeye çalışıyorum.


O yüzden de sabretmeye çalışıyorum.


Bende sizler de düşünün. Sabırlı olun.


Gelecek günlere hazırlanmak şart.


Unutmayın yalnız değiliz. Çoğunluğumuz aynı durumda.

Sen de gönüllüysen gel beraber pişirelim

Bugünlerde herkes elele veriyor.


Ki bugünlerin de en önemlisi öğretisi bu aslında…


El ele vermek…


Kavga etmemek…


Kendini dinlemek…


İnsan ayırmamak.


Şöyle bir etrafa bakıp neler olduğunu anlamak.


Ve tabii neler olabileceğini öngörmek.


Ve gelecekte nasıl bir dünyanın seni beklediğini anlamak.


Tam da böyle günlerden geçerken güzel haberler geliyor.


Önceki gün Zorlu AVM’nin içinde bulunan ve bu sene yedinci senesini kutlayan Morini’den güzel bir haber geldi.


Umut Karakuş’un önderliğinde Morini’nin şefi Mihta Yıldırımtaş, “Sen Güvende Kal ben yemek yaparım” diyerek kolları sıvadı.


Ve 75 yaş üstü insanlar için eve yemek servisi yapmaya başladılar.


Amaçları daha büyük kitlelere ulaşmak ve çalışacak ödüllü şeflere ve komilere de ihtiyaç var.


Ve onlara da “Hadi gelin hep beraber pişirelim. Son de gönüllüysen gel” diyorlar.


Eğer şu ara evde oturan. Ve üretmek isteyen şefler varsa hadi kolları sıvama zamanı.


Sizler de güzel yemeklerinizi 75 yaş üstü için pişirin.


Bugünlerde tam da paylaşma zamanı…


Bu fikri geliştiren tüm ekibi canı gönülden tebrik ediyorum.


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR