Ne Netflix, ne eşcinsellik, ne de sosyal medya yasası…

Lanet olsun.

Bunların hiç bir önemi yok.

Hiç bir anlamı yok.

Her gün bir kadın katlediliyor.

Her gün bir kadın yok ediliyor.

Ve şu yasalar asla çıkmıyor.

Daha kaç kadın ölecek?

Daha kaç kadının boğazı kesilecek?

Daha kaç kadın varillere konulup üstüne beton atılacak?

Daha kaç kadının yüzüne kezzap atılacak.

Daha kaç kadın kaçırılacak?

Lanet olsun, lanet olsun, lanet olsun…

Ben bu kadar acı çekiyorsam ailesini düşünemiyorum

Her gün ayıp üstüne ayıp ekleniyor hanemize…

Bitmiyor, bitmeyecek, bitecek gibi de gözükmüyor.

Hiç mi kanınız donmuyor bu katillerin itiraflarını okurken.

Meclis'ten çıkmayan bu yasalar sonrasında nasıl başınızı yastığa rahatça koyabiliyorsunuz.

Kadın istemiyor…

Kadın adamı terk ediyor.

Adam kadını gidip öldürüyor.

Hem de korkunç şekilde.

Ve azalmadan, çoğalıyor bu pislikler.

Neden çoğu kez salıverildiler de ondan.

Hooopppp bırakıldılar.

Sosyal medyada tepki olunca tekrar gözaltına alındılar.

Falan filan.

Ama bitmiyorlar.

Azalmıyor, çoğalıyorlar.

Bu ayıplar bize fazlasıyla yeter.

Gerçekten aklım almıyor, almayacak. Çoğalıyorlar. Azalmadan çoğalıyorlar.

Netflix azdırmıyor bu pislikleri.

Ya da sosyal medya…

Ki zaten normal ekranlarda her gün böyle caniler neler yaptıklarını oturmuş, pişkin pişkin anlatıyor bir de reyting rekorları kırıyor.

Ama kimseyi bu canilerin anlattığı hikayeler rahatsız etmiyor.

Ama Netflix rahatsız ediyor.

Üstelik herkesin ekranında olmayan bir mecra.

İnanın şu an öyle şeyler yazmak istiyorum ki, kendimi zor tutuyorum.

Allah Pınar’ın annesine, babasına, ailesine sabırlar versin.

Gerçekten korkunç bir acı…

Ben bu kadar acı çekiyorsam onları asla düşünemiyorum.

Kızı olan bir adam bunu yapıyorsa

Pınar Gültekin’in katilinin bir kızı var.

Bu daha da vahşet.

Aklınız alıyor mu? Bunu bir kız babası nasıl yapar? Bir kız babası bunu yapıyorsa kimler kimlere neler yapar?

İnanın ben nefes alamıyorum.

Benim aklım, mantığım işlemiyor artık. Her gün katlanıyor.

Münevver Karabulut olayını hatırlayın.

Üzerinden kaç yıl geçti.

3 Mart 2009.

Kara gün.

Ve ondan sonra katlanarak çoğaldı. Azalmıyor, azalmıyor…

Delireceğim gerçekten azalmıyorlar, çoğalıyorlar.

Ve bizler yok bilmem ne yasası, yok bilmem ne kararı, yok bilmem ne olaylarıyla ilgileniyoruz.

Bu ülkede kadının neden gerçekten adı yok?

Lütfen bu dili değiştirin

Anne ve babalar…

Lütfen…

Erkek çocuklarınızı:

-Göster oğlum pipini amcalara.

-Benim oğlum çok canlar yakacak.

-Kızlar benim oğulum peşinde koşacak.

-Erkek çocuk bu yaramazlık yapar.

-Erkektir benim oğlum yapar.

-Benim oğlum paşa.

-Benim oğlum prens.

-Paşammm.

Diye sevmeyin.

Konuşmayın…

Böyle erkek evlatlarınızı kodlamayın.

Allah aşkına yeter.

Unutmayın bir kez yapan her seferinde yapar

Beni yıllardır takip edenler bilir. Defalarca yazdım, yazıyorum, yine yazacağım.

Hanımlar…

Bir erkek bir kez vuruyorsa yine vurur.

Bir erkek aldatıyorsa yine aldatır.

Bir erkek küfür ediyorsa yine yapar.

“Düzelir”, “Düzelecek”, “Beni sevdiği için yapıyor”, “Beni kıskandığı için yapıyor, yoksa beni seviyor” demeyin.

Unutmayın bunu yapar her zaman yapar.

Bir kez affedersen geçmiş olsun.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR