Geride bıraktığımız şu kara 2020 yılına girerken yılbaşı gecesi ekranlara tam tersi eğlence, rengarenk hava hakimdi.

Mesela Gülşen altın rengi elbisesi ile adeta bir altın külçesini, Nilüfer bembeyaz kıyafeti ile bir kuğuyu andırıyordu.

Aleyna Tilki kırmızı deriler içindeyken, Funda Arar, altın rengi üstüne bordo tonlarının hakim olduğu derin yırtmaç dekolteli bir kıyafet içindeydi.

Geçen yılbaşı sahneler iç açıcıydı.

Ama o da ne!

Bu yılbaşı herkes kapkara.

Ebru Gündeş boğazına oturan pelerin ile izleyicisini de bi boğdu. Hatta ara ara gidip Ebru Gündeş’in o sıkan boğazından kurtarmak istedim.

Geçen sene derin göğüs dekolteli, kırmızı kıyafeti ile herkesten rol çalan Hadise tülden oluşan tamamen kapalı kapkara kıyafeti ve gülmeyen yüzü ile bizi bizden aldı.

O eski neşesini aramadım değil. Şen kahkahasından ve hatta hiç kimseyi umursamayan tavrından eser yoktu.

Hande Yener’in kıyafeti için yorum bile yapamıyorum.

Kısacası amanda aman içimiz karardı kapatalım şu televizyonu deyip Youtube'da Zeynep Bastık, Kenan Doğulu’yu açtık onlarda kapkaraydı.

İkisinin lokumluğu olmasa Zeynep Bastık’ın siyah kadife kıyafeti içimize çöreklenecekti.

Fakat ikili öyle güzel şarkılar söylediler, öyle güzel bir program yaptılar ki, Zeynep’in iç karartıcı kadife elbisesine bili affettik. Ve adeta yılbaşı gecemize anlam kattılar.


Yine gecenin renk uyumunu Seda Sayan ve Hülya Avşar yakaladı.

Hülya Avşar’ın etek boyu ve ayakkabının azizliğine bile takılamadık.

Çünkü rengi de güzeldi, kendi de… Seda Sayan’ın o bebeksi tavırları ve güzel kıyafeti içimizi açtı.

Ancak, neredeyse tüm Türkiye’nin evinde olduğu yılbaşı gecesinde ekranlar, daha da şahane, hatta daha da mükemmel olabilirdi.

Adeta 90’lara yeniden döndük.

Klasik, bildik, hatta sıradan.

Ama bu sefer “Bir şeyler yaptık mı yaptık” tadındaydı.

Yani hiç özenilmemiş.

Asla çalışılmamış.

Oys a ki, gerçekten çok ciddi fırsat vardı ekranların yeniden parlaması için.

Hatta bir gün sonra tekrarları bile izlenebilirdi.

Fakat ne oldu?

Ekran izleyicisi yine Youtube, yine sosyal medyaya mahkum oldu.

Artık 90’lar kafasından çıksanız mı?

Sosyal medyanın tavan yaptığı, teknolojinin zirveye çıktığı, artık herkesin neredeyse, kendi kanalını kurduğu günümüzde 90’lar kafasından acilen çıkılmasının vakti geldi de geçiyor bile.

Televizyon ekranlarının ciddi değişimi gerekiyor.

Çünkü izleyici artık başka şeyler izlemek istiyor.

Bir nesil var ki, zaten şu an yapılan programları izleyerek geldi bu noktalara ve artık sıkıldı.

Yeni nesil ise çok başka kafalarda.

Artık bazı insanları izlemek istemiyor. Hatta o kişilerin ekranlarda olmasını dahi istemiyor.

Bu yüzdendir ki, ekranlarda ciddi değişikliğe gidilmesinin zamanı geldi di gerçekten geçiyor bile…

Şaziye yıllarına ışınlanmak istedim

Yılbaşı gecesi ekranlarda birçok programa şöyle göz ucuyla baktım.

Ama başından sonuna kadar bir tek Zeynep Bastık ve Kenan Doğulu’yu izledim.

Böyle ekranın içine girip Kenan’a sarılmak istedim.

Hatta izlerken “Kenannnnnnn Kenannn” diye Şaziyeli günlerdeki gibi bağırdım.

Bir gece ya bir gece…

O mekandan çıkıp, bu mekana gitmeyi.

Gönül rahatlığı ile herkese sarıldığımız, öpüştüğümüz, yeni yılını kutladığımız günlere gitmek istedim.

Bütün sanatçıların konserler verdiği, sahneye çıktığı, bir dansözün bir gecede beş mekanı dolaştığı günlere gitmek istedim.

Kısacası Şaziyeli yıllar benim için özgürlük, mutluluk, keyif, sağlıklı, huzurlu, hatta hiçbir şeyi düşünmediğimiz, keyifli yıllardı.

O yüzden o yıllara Kenan ve Zeynep’i izlerken çok acil dönmek istedim.

İkilinin programı izlerken sayıkladıklarım

-Repertuvar çok iyiydi.

-Kenan Doğulu çok güzel şarkılar yaptı, bize harika güzel şarkılar armağan ettiğini o gece bir kez daha gösterdi.

-Zeynep Bastık evet çok güzel şarkı söylüyor.

-İkilinin daha sık program yapması lazım.

-Kenan Doğulu daha çok şarkı söylemeli. Sahneye çıkamıyorsa YouTube aracılığı ile daha sık bir şeyler yapmalı.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR