Demet Şener ve Cenk Küpeli hakkında uzun süredir “Boşanacaklar”, “Araları kötü”, “Boşanıyorlar” tadında haberler vardı.
Ki bu haberler öncesinde kulaktan kulağa fısıltılar da yok değildi.
Ancak ikili kabul etmedi. Her zaman “Çok mutluyuz” dedi ve pozlar verdi.
Fakat klasik işte.
Yine olan oldu.
Yani “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” lafı bir kez daha kanıtlanmış oldu. İkili önceki gün tek celsede boşandı.
Magazin dünyasında bu ne ilk ne de son olacak!
Önce yalanlanır, sonra gerçek ortaya çıkar.
Yani ilk çıkan haber her zaman doğru olur.
Bunun örnekleri çok:
“Aşk var" denir. Fakat taraflar önce yalanlar sonra el ele ortaya çıkar.
“Boşanıyorlar” denir taraflar “Hayır yok öyle bir şey der” sonra boşanırlar.
“Evlenecekler” denir. Ve yine taraflar “Hayır evlenmiyoruz” denir ama evlenirler.
Gibi gibi uzayıp gider bu liste.
Yani magazinin en değişmeyen kuralı..
Önce yalanla… Sonra kabul et.
Ayrıldıktan sonra arkadaş kalınmaz mı?
Cenk Küpeli, boşanma sonrası sosyal medya hesabından, “Evli kaldığımız süre boyunca bana hissettirdiğin tüm güzel duygular ve beraber geçirdiğimiz her an için teşekkür ederim. Anneliğine ve kadınlığına olan saygımın yanı sıra, duyduğum sevdiği nedeniyle hayatımda hep çok özel kalacaksın. Ayrılık sonrası arkadaşlığa inanmasam da eski eşin olarak tüm desteğim ve dualarım seninle olacak. Güzel ve başarılı bir hayat dilerim” dedi.
Öncelik bir kadın olarak böyle güzel bir boşanmayı ve bir erkekten gelen böyle güzel bir mesajı kutluyorum.
Malumunuz son yıllarda hasret kalmıştık.
Çünkü çok korkunç boşanmalara ve ayrılıklara şahit olduk.
Fakat, Cenk Küpeli’nin mesajı, çok şık, çok zarif ve kadını koruyup, kollayan.
Kavga etmeden, çirkinleşmeden, birbirlerine iğrenç sözler söylenmeden de sessiz sedasız bitiyor ve güzel sözler ile anılıyor.
Bravo.
Ancak mesajda şu cümleye takıldım: “Ayrılık sonrası arkadaşlığa inanmasam da.”
Çünkü son zamanlarda çok kişi bunu tartışıyor. Hatta ayrıldıktan sonra arkadaş kalanları da “Olmaz” diyerek eleştiriyor.
Ki çoğu insan, “Ayrıldıktan sonra arkadaş kalınmaz. Sevgiliyken de, evliyken de. Ayrılıyorsan bitireceksin, görüşmeyeceksin. Tabii arada çocuk yoksa” deniyor.
Beni de eleştiren var bu konuda mesela.
Ancak ben buna hem katılıyor, hem katılmıyorum.
Şöyle ki: Çok kötü ve çirkin ayrılıyorsan görüşme zaten. Selam bile verme. Selamı, sabahı kes. Hatta adını bile anma.
Yüzüne bile bakma. Yani boşanırken ya da sevgiliyken ayrılırken birbirleri hakkında söylenmedik söz bırakmayan kişiler sonra zaten birbirinin yüzüne bakamaz ki!
Onların selamı sabahı toptan kesmesi şart.
Ancak saygılı ayrılıyorsa kişiler görüşmelerinde bir sorun yok gibi geliyor bana.
Tamam öyle zaten eskisi gibi bir görüşme de olmuyor.
Daha kısıtlı.
Daha az süreli.
Daha mesafeli.
Ki ilişki süresinde eğer saygı kaybedilmiyorsa görüşmekte de bir sorun olmuyor.
Fakat, öyle ilişkiler var ki, gerçekten görüşmeyi bırak adını bile duymak istemiyorsun.
O nedenle, bu konu hakkında düşüncem budur. Görüşene de, görüşmeye de saygım sonsuz.
İnsanlar nasıl mutluysa öyle yaşasın efendim.
Lütfen
-İnsanları olduğu gibi kabul edin.
-İnsanların kararlarına saygı duyun. -İnsanların özel hayatları hakkında bilip bilmeden konuşmayın. -İnsanları yargılamayan. -İnsanların dinleri, dillerini, cinsel tercihi ile değerlendirmeyin. -İnsanları oy verdiği partiyle ilgili değerlendirmeyin. -İnsanları giydikleri kıyafetleri ile farklı yerlere koymayın. -insanların oturduğu ev, bindiği araba ile ölçüp biçmeyin. Hazır mısınız? Merve Boluğur kanadında hareketlilik durulmuyor. Youtube kanalı “Kendine iyi bak”, “Sen önemlisin”, “Kararları kendin ver” diye diye takipçilerine öğütler veren Merve şimdi de “Şarkı söyleyeceğim” dedi. Bu demek oluyor ki, Merveli günler hız kesmeden devam edecek. Hazır mısınız? Şahsen ben ilk duyduğumda biraz hazır hissetmemiştim kendimi ama her gün bu fikre kendimi alıştırmaya çalışıyorum. Çıkana kadar da alışmış olurum diye düşünüyorum.Siz de yavaş yavaş hazırlansanız iyi edersiniz. Çünkü Merve şarkı söylemekte çok kararlı.