Korona bitti, tüm sektör normale döndü de bizim mi haberiniz yok?
Uludağ'da bulunan pek çok otel, geçtiğimiz hafta sonu tatilcilerin yoğun talebi karşısında yüzde 100 doluluk oranına ulaşmış.
Maşallah gündüz pistler, gece de eğlence mekanları dolmuş. Tıklım tıklım.
Ne maske, ne mesafe…
Sıfır!
Hiç bir kurala uyulmamış.
Eğlence, partiler tavan.
İyi de neden?
Gerçekten korona bitti de bizlerin mi haberi yok?
Bu kadar insan evlerinde oturuyor.
Garsonu aç.
Mutfaktaki aşçısı aş.
Valesi aç.
Komisi aç.
İşletmeler kapanıyor…
İyi de bu ne?
Sektöre gerçekten en büyük kötülüğü bu insanlar yapıyor. Orada eğlenen insanlar.
Para kazanacağım diye gözü dönüp bu partiye izin veren işletme.
Ve tabii bu partilere izin veren sistem.
Bir yerlerden açık bulununca hemen insanlar yapıyor yapacağını.
Fakat “Tam her şey normale döndü, açılacak bazı yerler” derken bu kendine düşünenler insanlar yüzünden erteleniyor.
Ve bu görüntüler bitmiyor. Zaman zaman çıkıyor ortaya.
Bitmiyor, geçmiyorlar.
Fenomen?
Bir kadın gitmiş Uludağ’a “Ben fenomenim benden para mı alacaksınız?” demiş.
Ha ha ha ha…
Gerçekten büyük sesli gülüyorum şu an…
Ama nasıl sesli gülmek anlatamam.
Neyin fenomeni ya.
Cüneyt Özdemir, “Nerede beleş, oraya yerleş” demiş. Pek doğru söylemiş.
Aynen öyle…
Bu kendini fenomen diye tanıtan kızın yaptığı da tam böyle bir şey.
Fenomen kızımız gitmiş, yemiş, içmiş…
Çıkarken de, “Ne parası?” diye çıkışmış.
Bir de mekana geçirmişte geçirmiş.
Gerçekten gülüyorum. Kahkahalar ile.
Ah zavallı fenomen.
Ah akıl yoksunu fenomen.
Ah beyinsiz fenomen.
Ama tabii gerçekten bu kızın suçu yok.
Bu kızı böyle alıştıranların suçu bu.
Düşünün bu kızcağızı kimse davet etmemiş.
Bu yemiş, içmiş.
Zannediyor ki, her mekan ona aynı muameleyi yapacak.
O kadar güvenmiş.
Gerçekten rezillik.
Gerçekten bu fenomencikler, Infılıncırlar, blogırcıklar, çıktıklarından bu yana dilimde tüy bitti.
Yapmayın, etmeyin.
Bu kişilerin alt yapısı sıfır. Korkunç şeyler yapıyorlar diye.
En son, bir otel davetinde, “Aaaa ben bu peyniri yemem” diye şikayet eden bir densizin hikayesini dinlediğimden bu yana “Pes” diyorum.
Ama dediğim gibi bunların suçu yok.
Bu kişilere prim verenler utansın.
Bu kişilere prim vermeyin
-“Sen benim kim olduğumu biliyor musun?” diyene.
-“Ben fenomenim para ödemeyeceğim” diyene.
-“Benim şu kadar takipçim var. Seni rezil ederim” diyene.
-“Sizin reklamınızı yapayım para vermeyim” diyene.
Eğer siz istemiyorsanız.
Eğer siz davet etmiyorsanız.
Eğer siz talep etmiyorsanız…
Yapmayın…
“Ben fenomenim” diyene prim vermeyin.
Astroloji ile hareket eden çok
Nurgül Yeşilçay’a, Hande Kazanova ve Dinçer Güner, evlilik tarih vermiş.
Nurgül’de “Ben de o tarihler arasında evleneceğim” demiş. Ben hiç şaşırmadım. Çünkü çevremde çoğu tanıdığım, neredeyse astrolojiye sormadan kapıdan dışarıya çıkmayacak. Evet evet yanlış okumadınız. Sürekli astroloji uzmanına sorarak hareket ediyor bir kesim. Bir keresinde bir arkadaşım uzun bir süre uçağa binmemişti astroloji uzmanı “Sakın uçağa binme bu tarihlerde” dediği için. Birçok seyahate gidemedi, gidebildiği yerlere de arabayla gitti. Soranlara da, “Astrolojik uzmanı izin vermiyor” diyordu. Bazı tanıdıklarım da, saç kestirmez. Saç boyatmaz. Neredeyse su içmeyecekler var. O derece. Ama ben öyle değilim. Takip ederim elbet ama o derece müptelası değilim. A unutmadan bir arkadaşım da, astroloji sayesinde ciddi yatırımlar yaptığını söyledi. Hatta kredi çekip altına yatırım yaptığını ve çok kazandığından bahsetmişti. Ben de şu işi bi takip etmeyi keşfedebilsem keşke ama asla beceremiyorum. Handeeeee yardım et bana…