Maşallah son on gündür kiminle konuşsam tek iyi bir şey duymuyorum!. Herkesin inanılmaz sorunları var. Sorun üstüne sorun dinliyorum.
Nasılsın dediğim kişi bin dert anlatıyor.
Taksiye biniyorum şöför bey dertli.
Mağazaya giriyorum satış elemanı dertli.
Restorana giriyorum garson, işletmeci dertli.
Markete giriyorum, kasiyer dertli.
Önceki gün ayakkabımı tamire vermek için lostra salonuna girdim bizim mahallede; "Usta nasılsın?" dedim çıkamadım içerden dert dinlemekten.
Terziye girdim, elbiseme üç-beş dikiş attıracaktım, girmez olaydım. Bir saat çıkamadım, dert dinlemekten.
Sağıma dönsem dert, soluma dönsem dert.
Zengini de dertli, fakiri de dertli.
Trafikteki ve sokaktaki gerginliği anlatmaya gerek yok.
Ve bence, bizim millet olarak acilen mutluluğa ihtiyac var.
Gerçekten; Acilen mutluluğa, huzura, neşeye, kahkahaya ihtiyacımız var.
Ve acilen çözümlere ihtiyacımız var.
İşin şakası yok. İnsanlar stresli, gergin ve her an kavga edecek durumda.
Aciliyet gerçekleşene kadar da ben, "Nasıl olacak bilmiyorum ama size az da olsa küçük bir tavsiye vereyim.
Düşün düşün kafayı yememek, için bence sanata, müziğe sarılma zamanı. Sizler de sarılın bulduğunuz her sanat ve müzik etkinliğine gidin. Az da olsa ilaç gibi gelir. Ruha iyi gelir. Yapacak bir şey yok. Fırsatları kaçırmamak gerek. Sakinliğini, sabrınızı koruyun. Bakın çok güzel konserler var. Gidin, biraz olsun nefes alın" diyorum.
Çünkü müzik ruhun gıdasıdır. Ruhun iyi şeylere ihtiyacı var şu ara.
Ve şu günlerde peşi sıra konserler var. Malum pandemi döneminde susmuştu müzik. Tam da ihtiyacımız olan müzik artık her yerde.
Gerçekten şu günlerde en iyi gelecek şey sanat.
Sanat, müzik, dans, şarkı söylemek az da olsa iyileştirir!
Şimdi bazı okuyucular yine çıkıntılık yapıp, "Bu mu tavsiyen? Pes!!!" diye diye söylenmedik söz bırakmayacak.
Ama siz o bazı çıkıntılara takılmayın ve acilinden, en kestirmesinden sanata, müziğe sarılın.
Başka yapacak bir şey yok.
Biraz olsun sosyal medyadan ve haberlerden uzak kalmak için birebir.
Nereden geldiğine bakmadan müziğin sesine kulak verin takılın peşine.
İnanın iyi gelecek.
Her bilet bir fidan
Bakın vatanımızın en güzel yerleri yanarken ciğerimiz yandı.
Siz kendinizi iyileştirirken bir de fidan dikmiş olacaksınız. Şimdi birçok konser etkinliğinde bir bilete bir fidan kampanyası var.
Paraf Kuruçeşme Açıkhava Konserleri'nde mesela her izlediğiniz sanatçıdan bir fidan gidecek yanan ormanlarımıza.
Hande Yener, Serdar Ortaç, MFÖ, Serkan Kaya, Mustafa Sandal, Volkan Konak, Muazzez Ersoy, Haluk Levent, Hakan Altun, Merve Özbey, Koray Avcı, Nil Karaibrahimgil, Cengiz Kurtoğlu-Ümit Besen, Demet Akalın, Yıldız Tilbe...
Daha ne olsun!
Gidin izleyin, bağıra çağıra şarkılara eşlik edin. Dans edin.
Hem rahatlayın hem de küçük de olsa katkınız olsun.
Türk Tarih Müzesi ve Parkı
Geçen akşam bir arkadaşımla sohbet ederken Ankara'daki Türk Tarih Müzesi ve Parkı'ndan bahsetti.
Etimesgut Belediye Başkanı Enver Demirel'in önderliğinde açılmış Türk Tarih Müzesi ve Parkı. Adı bile güzel. Tarih ve sanat birlikte. 60 bin metre kare alan içinde 200 heykel. Ayrıca yedi bin metrekarelik alanda da kapalı müze varmış. Araştırdım İskit/Saka döneminden başlayarak, Göktürk Kağan ve Hatunlarını, 16 Türk Devleti kurucularını, Selçuklu Sultanlarını, Osmanlı padişahlarını, Kurtuluş Savaşı komutanlarını, büyük Türk düşünürlerini, Türk Cumhuriyetleri’ni temsil eden fikir adamlarını ve Cumhuriyet dönemi bilim insanı, şair, yazar ve sanatçılarını temsil eden heykellerin yanı sıra Ergenekon Destanı, Kürşat ve 40 Çerisi, İstanbul’un Fethi, Kurtuluş Savaşı ve Çanakkale Savaşı kompozisyonları yer alıyormuş. Ve tabii başkomutanımız Atakürk'ün heykeli müzesi de varmış.
Ankara'ya gider gitmez ilk işim bu parkı ve müzeyi gezmek olacak.
Arkadaşım ballandıra ballandıra anlattı kıskandım. Asla kaçırmam.
Yeni sezona hızlı giriş yaptı
Haberciliğine, sunuculuğuna bayıldığım, hayran olduğum Didem Arslan Yılmaz, "Vazgeçme" ile yeni sezona başladı. Malumunuz memlekette sorun üstüne sorun. Kavga bitmiyor.
Kadın cinayetleri son bulmuyor.
Hırlısı, hırsızı günden güne çoğalıyor.
Show TV'nin en çok izlenen, Türkiye'yi ekran başına kilitleyen programı Didem Arslan Yılmaz'ın "Vazgeçme"sini işte tam da bu insanlara geçit vermiyor.
Çünkü doğru, merakla beklenen konulara parmak basıyor. Ve Didem'in gerçek anlatımı, ifadesi, olaylara bakış açısı biliyorum ki tüm suçluları ortaya çıkartacak bu sezon da. Ve mağdurların, doğrunun yanında da olmaya devam edecek.
Geçtiğimiz sezon sahte gelin Melisay'la Türkiye'nin en büyük sahte gelin çetesinin çökertildiği, Merve Üstün gibi Türkiye'yi derinden etkileyen pek çok cinayetin çözüldüğü programda haklı haksız, suçlu suçsuz ortaya çıkacak bu sezonda inşallah. Ben de merakla izleyen bir izleyiciyim Didem. Sana ve tüm ekine hayırlı sezonlar.