Bu yaz çocukların elinde renkli mi renkli, yumuşak mı yumuşak, silikonlu, bir tarafından basıp bir tarafından pörtleyen bir oyuncak görüyorum.

Karelisi, dörtgenleri, kalplisi, beşlisi.. Ne ararsan var.

Bir dönem de yuvarlak bir şeyin içinden çıkan mini bebekler çılgınlığı vardı, asla anlayamadım. Şimdi de bu!!!... O yüzden üstüne düşmedim.

Uzaktan baktım baktım "Ne yapıyor bunlar bununla" dedim ilgilenmedim. Sonra elime aldım ben de pörtlerim. Fakat ne işe yaradığını yine anlayamadım. Ve "Hani bir şeyi korumak için pörtletilen şeylere de benzemiyor. Ona benzetmek için mi yapmışlar acaba? E bu stres atmak için mi, yoksa içine dondurma koyup dondurmak için mi? Buz kalıbına benziyor sanki" dedim dedim durdum.. Hatta etrafımda bir sürü anneye sorup "Bu ne işe yarıyor" dedim. Yanıtını alamadım. Anneler, babalar "Aman işte birbirlerinde görüyor istiyorlar. Şimdi de bu moda. Sürekli bundan istiyorlar. Biz de yıldık alıyoruz sürekli" yanıtını aldım.

Çoğu anne ve baba genel anlamda bilmiyorlar ne işe yaradığını.

Çocuk istiyor al kurtul durumu anlayacağınız.

Neyse "Geçer elbet bu heves de, tiktokcu bir oyun zannımda" deyip üstüne düşmedim. Sonra Demet Akalın'ın kızı Hira'nın Silikon Vadisi tadında yarattığı masanın üzerine kadar.

Demet Akalın story'sin de paylaşmış, kızı Hira'nın Pop It'lerini. İnanın o görüntüye kadar pek ilgilenmedim. Hira maşallah küçük bir pop it dükkanı yaratmış. Sonra ben de yeni nesli yakalamak, anlamak çözmek adına "Neymiş bir araştırayım" diyerek daldım bu çılgınlığın içine.


Google, YouTube hangi mecra varsa araştırdım, izledim, okudum, baktım da baktım. Milyon izlenen, hatta kocaman kocaman insanların bebek sesiyle konuştuğu bir sürü saçma videoya maruz kaldım.

Tek derdim, şu bas pörtlet oyuncakların ne işe yaradığını anlamaktı. Mantığını anlamadığım için tek derdim çözmek.

Ben izlediğim videolardan hiçbir anlama varamadım. Yani bir yararını göremedim. Oyun desen oyun değil bana göre, zeka geliştirmesi desen o da değil. Beyin açıyor desem hiç değil.

Yani bas pörtlet ancak stres atma işlemine yarar gibi geldi bana başka da bir nedeni yok arkadaşlar.

Ancak tiktok şaheseri saçma bir oyunun adına "duyusal gelişim" demişler ciddi ağırıma gitti.

Bakınız;

Duyusal gelişim: "Anne karnındayken başlayıp devam eden bir süreçtir. Bireyler çevrelerini duyuları sayesinde algılayıp anlamlandırabilmektedir. Tüm bu algılama sürecinin başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesi sonucunda tepki ve yorumlarda bulunulmaktadır. Çocuklarda özellikle kritik dönemlerde duyusal gelişimi desteklemek için birden fazla duyuya hitap edecek etkinlikler ve aktiviteler gerekir" diye uzuyor.

Peki Allah aşkına bu pörtlet renkli silikonlar nasıl bir gelişime yarıyor ben anlamadım.

Şahsen ben anlamadım. Kusuruma da bakmayın.

Böyle duyusal gelişimin. Bizler çocukken daha başka oyunlar oynardık.

Sek sek, ip atlama, kalemleri topluca bırakıp hareket ettirmeden alma, beş taş, elde ip dolayıp bozmadan almaya çalışmak, isim-şehir falan.

Z kuşağına bizim oyunları ver dalga geçer. Ama kimse kusura bakmasın.

Onlar daha çok duyusal gelişime yararlı oyunlardı.

Bu oyunlar bana pek saçma geliyor.

Akaretler’de sanat etkinliği başlıyor

Bayılıyorum sanat günlerine...

Ve işte başlıyor. Artweeks@Akaretler, sanatseverleri ve koleksiyonerleri, tanınmış yerli ve yabancı sanatçıların eserleriyle bir araya getirmek için, beşinci edisyonuna kapılarını açmaya hazırlanıyor. UBS ana sponsorluğunda, Bilgili Holding ve Sabiha Kurtulmuş organizasyonuyla düzenlenen Artweeks@Akaretler, 8 Eylül Çarşamba günü başlıyor. Tarihi, otantik ve kendine has dokusuyla Akaretler Sıraevler’in ruhunu her daim yansıtmış bir etkinlik. Ben bayılıyorum. 19 Eylül’e kadar da Çağdaş Sanatın eşsiz çeşitliliğini sanatseverlere sunacak. Farklı disiplinlerden sanatçıları ve kıymetli eserlerini merkezi bir lokasyonda sanatseverlerle bir araya getiren organizasyon, Akaretler Sıraevler de ücretsiz gezilebilecek haberiniz olsun. Artweeks@Akaretler’de; A11’de Zilberman Gallery, A19’da AICA Türkiye Başkanı Sinan Eren Erk küratörlüğünde Yildiz Holding Çağdaş Sanat Koleksiyonu’ndan bir kesit, A25-27’de Sanatorium, Mine Sanat, Empire Project, Martch Art Project, artSumer, X-ist, A35’de Vision Art Platform, A37-39’da Pi Artworks, Merkur, Pilevneli, Ferda Art Platform, Mixer, F2 Anim House - Galeri Nev Istanbul, A55’de Şerife Ercantürk Bilgili, İdil İlkin, Sanatatak, Krank Art Gallery ve BB Project yer alacak. Benim hemen hemen her gün yürüme yolum olan Akaretler'de böyle bir sanat etkinliği olmasına bayılıyorum. Siz de üşenmeyin koşun koşun gelin. Sanat insanı iyileştirir, güzelleştirin, ruhuna iyi gelir. Haberiniz ola... Teşekkürler Fatih Altaylı Her zaman öyleydi ancak son yıllarda Fatih Altaylı yazılarını okumaya doyamıyorum. Ancak önceki gün "Sen gazete diye ne okuyorsun Hıncal Abi" yazısını okuyunca "Oh be" dedim. Fatih Altaylı, "Meğer Hıncal Uluç, Ferhan Şensoy'un hastalığından haberi dahi olmadığın, Türk medyasının bu önemli sanatçının hasta olduğunu duyurmadığını yazarak gazetecileri eleştirmiş" diyerek bir yazı yazmış. Oh be dedim gerçekten. Sonunda birileri Hıncal Uluç'a gerekli yanıtı verdi. Çünkü Hıncal Uluç son yıllarda gazeteleri ve gazetecileri eleştirmekten başka hiçbir şey yapmıyor ve sürekli parmak sallıyor. Ve hatta "Ben bilirim", "Siz bilmezsiniz", "Sizi gidi cahiller" tadında. Ama artık sanırım olmuyor. Ve gerçekten teşekkürler Fatih Altaylı... İçime su serptiniz.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR