Uzun bir aradan sonra önceki akşam Özdilek AVM'de düzenlenen "Amacı Olmayan Grup" filminin galasına katıldım.

"Çakallarla Dans" serisinin yazarı Ali Tanrıverdi'nin ilk kez yönetmen koltuğuna oturduğu, yapımcılığını Murat Şeker’in üstlendiği "Amacı Olmayan Grup" galasında öncelikle uzun süredir görmediğim dostlarımla, arkadaşlarımla hasret giderdim. Çok keyifliydi.

Film, son yıllarda amacı olmayan insanları yani "Amacı Olmayan Grup"ları pek güzel anlatıyor. Ve sonrasında da, amaçsızlıktan amaç doğabilir, yapılan saçma bir şey ihtiyacı olan kişilere ulaşabilir mesajı veriyor.

Mesela son yıllarda evinde oturan, işi gücü olmayan birçok insan bir video çekiyor YouTube koyuyor hayatı değişiyor. Eh işte filmde bu pek güzeli anlatılıyor. Ve bu amaçsızlıktan neler oluyor onu gösteriyor.

Filmi izlerken ben de kendimi düşündüm. Çünkü benim böyle bir zamanım hiç olmamış meğer. Yani "Amacım yok" dediğim ne bir yaşım, ne bir anım, ne bir dönemim var.

Dünyaya gözümü açtığımdan bu yana sanki "Şunu da yapacağım", "Bunu da yapmalıyım", "Böyle olmalı" tadında dört nala koşmuşum ve hala da koşuyorum. O yüzden de, kendimle de yüzleşmiş oldum bu anlamda teşekkürler sevgili Ali Tanrıverdi. Gidiniz izleyiniz, amacınız yok ne yapacağınızı bilemiyorsanız yine de aklınıza bir fikir gelebilir diyorum.

Efendim filmde, Sarp Bozkurt, Ali Barkın, Naz Çağla Irmak, Hakan Bilgin, Hülya Gülşen rol alıyor. Ben de galaya Bülent, Selvi ve Miray Serttaş ile buluşup beraber gittim. Serttaş ailesi, Ali Tanrıverdi'nin ailesiyle çok yakın. Aynı zamanda aralarında bir de kirvelik hadisesi var. O durum daha bir güzel. Ben çoğu insan gibi çözemiyorum şu kirvelik olayını. Ama çok kıskanıyorum. İnanılmaz bağlılar ve aralarında enteresan bir akrabalık gelişiyor. Bence Ali bu konuda tez bir film yapmalı. Çünkü bizler gibi anlamayan, uzaktan izleyen insanlar için kirvelik hadisesini masaya yatırmalı.

Film için aynı zamanda Bülent ve Selvi Serttaş'ın kızı Miray Serttaş kendi markası Miraluna'dan da tasarımlar hazırladı. Anne baba kontenjanından değil tasarımcı kimliği ile galada bulunanlar arasındaydı.

Bundan ne anlamalıyız

Banu Alkan, sosyal medya hesabından Serenay Sarıkaya'nın ayaklarının fotoğrafını paylaşmış. Hiçbir şey de yazmamış. Sadece ayakları paylaşmış.

Sevgili "Neremi neremi", sevgili "Afrodit"

Bize ne anlatmaya çalışıyor acaba?

Acaba;

-Serenay Sarıkaya'nın her yeri güzel mi demek istiyor.

-Bir kadının ayakları güzelliğini anlatır mı demek derdinde.

-Serenay güzel ama bak ayakları güzel değil mi demek istedi.

-Neresi neresi mi diyerek ayakları mı işaret ediyor.

-Ayak fetişisti mi?

-Hiçbiri...

Hadise sonrasında Oğuzhan olur mu?

Malumunuz Ebru Gündeş ile Hadise'nin arasına kara kedi değil Reza Zarrab girdi.

Reza Zarrab ile adı anılan Hadise "Yok öyle bir şey" dese de, Ebru Gündeş kendisini sildi. Bu durum haliyle, "Doğru" dedirtti. İddialar da Reza Zarrab ve Hadise'nin arasında bir şeyler yaşandığına dair. Ancak bunun aksi bir açıklama yapılmadı ve Hadise'nin "O Ses Türkiye" macerası da son bulmuş oldu. Çünkü ya Ebru Gündeş ya Hadise ile yollar devam edecekti. Hadise gitti yerine Oğuzhan Koç geldi. Şimdi birçok kişi "Oğuzhan olmaz" diyor. Ama kimsenin bir fikri yor. Belki de olur belli mi olur? Belki içinden hiç beklemediğimiz başka bir Oğuzhan çıkacak. Belki de şimdiye kadar yansıtamadığı bir özelliğini yansıtacak. Belli mi olur? Şu insanlara dikkat edin -Geldiği yeri unutanlara... -"Ben oldum" diyenlere... -Çıktığı yolda adam satanlara... -Her daim kendisine destek olan insanlara saygısızlık yapanlara... -Nankör olanlara... -Anasına, babasına saygısızlık yapanlara... -Başkasının arkasından konuşanlara... -Dostuna, arkadaşına sırt dönenlere...

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR