Yıldız Tilbe, Kuruçeşme Açıkhava Konserleri'nde önceki gün sahneye çıkmış ve sevenlerine "Slow mu, hareketli şarkı mı istiyorsunuz?" diye sormuş.

Hayranları da, Yıldız'a "Duygusal" diye yanıt vermiş.

Aldığı yanıt karşısında şaşıran Yıldız Tilbe; "Bizim millet normal değil, insan ağlamak ister mi?" demiş.

Ben de Yıldız'ın şaşırmasına şaşırdım. Yıldızcığım daha alışamadın mı bizim millet normal değil. Ağlamak istiyor, damar istiyor, arabesk seviyor.

Dertli millet dertli.

Damar şarkılarda daha da dertlenmek, efkarlanmak derdinde.

Git herhangi bir kulübe arabesk şarkılar çıkınca millet kendinden geçiyor.

Müslüm Baba'nın Ferdi Tayfur'un konserinde kendini jiletleyen bir millet bu. Daha ne olsun.

E bi de son yıllarda, televizyonda izlediklerimize bir dön bak.

Sabah programlarında ağlarken, bir anda kalkıp oynar, oynarken bir anda ağlamaya başlar bizim millet.

Yemek yerken, bir başkasının yemeğinin daha tadına bakmadan, "Beğenmedim, tuzu yok, onu yok bunu yok" diye çemkirir.

Reyting rekorları kıran dizilere bir bak. Hep damar. Hep sorun, hep ağlama. Şiddet-hiddet.

Yıllardır yine reyting rekorları kıran öğlen kuşağına bak; hep kavga-hep aldatma-hep ihanet.

Allah aşkına trafikte ambulans geçerken peşine takılan kaç ülke var?

Trafikte bir kaza görünce durup video çeken kaç ülke var?

Sokak ortasında şiddet gören bir kadına yardım etmeye korkan kaç ülke var?


Ve en fenası ünlü cenazesinde gelen ünlülerle fotoğraf çektirmeye çalışan kaç ülke var? Allah aşkına bunların hepsini peşi sıra birbiri ardına koyunca ne saçma oluyor değil mi?

Ha bir de, "Adres sorma" diye kapısına yazan kaç dükkan var memlekette biliyor musun? Çok gereksiz geldi biliyorum ama öyle. Sinir küpü millet sinir. O yüzden duygusal şarkılarda daha da kendinden geçiyorlar. O yüzdendir ki, bırak elleşme. Söyle sen duygusal şarkılarını.

Bizim insanımız ağlamayı seviyor. Hır-gür artık bizim kodlarımıza yerleşmiş.

Direksiyon başında arabesk şarkılar dinleyip, tespih çevirip racon kesen abiler, ablalar var. Bir de bunu utanmadan sosyal medya sehpalarından paylaşıyorlar.

E ne olacak bunlara hareketli, eğlenceli şarkılar versen.

E bu tipler duygusal şarkılarda da giderlenmek istiyor.

Ağlamak, ağlatmak, sıkıntı yaratmak derdinde.

O yüzdendir ki, ver damarı sen Yıldızcığım.

Memleketin yeni dili bu; damar.

Aşk tünelinde aşk şarkısı

Bülent Serttaş aylar önce bana bir şarkı dinletti. Ve dinlediğim anda da aşık oldum şarkıya. Her gördüğümde de, "Hadi Bülent, Hadi Bülent. Çıkart artık şu şarkıyı" diye de baskı yaptım.

Ve sonunda şarkı geliyor.

Of ki ne of.

Bugün yayında.

Ve aşk şarkısına da “Sadece masallarda olur” dedirten yer Ukrayna Aşk Tüneli’nde klip çekti.

Sözü ve müziği Murat Akıncı’nın, aranjörlüğü ise Hakan Sunul’un olan “Sen Bensiz Nefes Alamazsın” şarkısını unutulmayan görüntülerle taçlandırmış Bülent Serttaş.

Klibin yönetmeni de eşi Selvi Serttaş.

Klip mekanına ve hatta klipte rol alacak modele kadar Selvi seçmiş.

Ki bence ikisi de harika olmuş.

Böyle bir aşk şarkısına böyle bir mekan yarışırdı.

Son günlerde Instagram’da da sık sık karşımıza çıkan Ukrayna Klevan’daki Aşk Tüneli’ndeki klip çekimlerinde Bülent Serttaş’a Ukrayna Güzellik Yarışması güzeli Miss Ukrayna Marina Litvin eşlik etmiş.

Kız fıstık gibi. Mekan fıstık ötesi. Daha ne olsun.

Bu arada rivayete göre, Aşk Tüneli'ne giden çiftlerin tüm dilekleri gerçek olurmuş. Ve burada birbirini öpen çiftle ise sonsuza dek birbirine aşık olurmuş.

Selvi ve Bülent birbirine aşık ama eğer orada birbirlerini öptülerse daha çok aşık olacaklar demek.

Bu arada şarkıya bağımlı olacaksınız benden söylemesi. Çünkü ben bağımlı oldum.

Bir tavsiye

Best Model Of Turkey'de skandallar bir türlü bitmiyor.

Bitecek gibi de gözükmüyor.

İddiaların ortasında Erkan Özerman var ki, yıllardır konuşulan şeyler ortalığa saçılıyor.

Olmaz... Olamaz.

Ben de 2009 yılında bir kez jüri koltuğuna oturmuş, bazı şeylerden huzursuz olduğum için bir daha gelen jüri tekliflerini reddetmiştim. Zaten bu yüzden kendisiyle görüşmüyorum yıllardır.

Ve şöyle bir gerçek var ki, bu saatten sonra dikiş tutmaz. Erkan Özerman yavaş yavaş değil tamamen çekilmeli. Artık bu saatten sonra güven telkin etmesi zor gibi gözüküyor.

Ve daha da çirkinleşmeden bırakmalı.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR