Memlekette doğal afetler baş gösterdiğinde. Sosyal medyada "ınfulencer"ların paylaşımları ne derece önemli ya da gerekli?
Malumunuz. Bu uzun süredir tartışılan bir konu. Bitecek gibi de gözükmüyor.
Ancak pazartesi gecesi yani önceki ki akşam saatlerinde hızla başlayan kar fırtınası İstanbul'da kar çilesine döndü. Ve bu çile yaşanırken, insanlar saatlerce arabalarında mahsur kalmışken, evlerine ulaşamıyorken. Sosyal medyada bazıları paylaştığı "Bilmem ne krem şu işe yarıyor", "Bilmem ne oje indirime girmiş", "Bilmem ne botu almanın tam zamanı" demek bana göre doğru değil. Hatta terbiyesizlik.
Hatta, "Uludağ şöyle güzel", "Sıcak şarap içmenin tam zamanı", "Of karda ne de güzel sucuk-ekmek yapılır" tadında paylaşımlar bile sevimsiz.
Yok kardeşim olmaz. Olamaz.
Hatta evde yapılan yemekleri bile paylaşmak terbiyesizlik.
Hava soğuk. Millet aç, susuz. Bitap düşmüş. Saatlerce soğukta sokakta kalmış. Evine ulaşamıyor. Sen milletin gözüne yaptığın keki, böreği, yemeği sokuyorsun.
Bunların hiçbirinin bir anlamı ve sevimli tarafı yok. Bunlar duyarsızlık. Ve gerçekten terbiyesizlik. Sonradan görmelik.
Bizim ülkemizde yağmur bile sorunken. Hiçbir şey yokmuş gibi paylaşım yapmak normal değil. Gerçekten değil.
Normalleştirilemez. Bunu da kabul etmiyorum. Millet arabalarının içinde çile çekerken. Çoluk-çocuk bu normal değil.
Hatta bazı kişilerin de evlerinde soğuktan bile donduğu ülkede bunlar olmaz, olamaz. Kimse de bana, "Ama" ile başlayan cümleler kurmasın.
Milletin arabasının içinde evine bile gitmekte zorlandığı bir gecede evimin balkonundan, "Harika kar yağıyor", "Kar topu oynamak çok güzel gelsene" gibi paylaşım yapmaya bile utanıyorum. Hiç mi, az da olsa, üzülmüyorsunuz gerçekten anlamak mümkün değil. Bu saygısızlık..
Tamam işiniz bu. "Yukarıya kaydır" diyerek para kazanıyorsunuz. Ama bu değil. Millet çile çekiyor çile...
Ayıptır, insafsızlıktan!!!