Bir koca öldü.

Bir baba öldü.

Bir evlat öldü.

Ve bir insan öldü...

Ve her şeyden önce bir kez daha insanlık öldü...

Son yıllarda çok çirkin sözler, cümleler, saldırılar okudu bu gözler. Duydu bu kulaklar. Ve her geçen gün daha da utandık başka insanlar yüzünden. Her olayda daha da yerin dibine girdik. İnsanlığını unutmuş, insan müsvetteleri yüzünden.

Önceki gece Bakırköy'de ortak olduğu restoranında uğradığı silahlı saldırı sonucunda hayatını kaybeden Şafak Mahmutyazıcıoğlu ve Ece Erken için sosyal medyada yazılan sözleri okurken bir kez daha insanlığımızdan utandık, kahrolduk..

Ben en çok da korktum.

Gerçekten korktum!!!

İnsanlığın geldiği noktadan korktum.

Bir ana ve babanın evladı bir insan nasıl bu kadar canavarlaşabilir?

Ölmüş bir insanın arkasından, eşini kaybetmiş bir kadın hakkında nasıl bu kadar çirkin sözler sarf edebilir?

Bir an, bir saniye durup hiç mi empati kurmaz bir insan? Nasıl "Oh olsun!!!" der anlamak mümkün değil.

Yazık gerçekten bu insanlara yazık. Sevgisiz, vicdansız ve empati yoksunu oldukları için yazık. Allah bu insanlara bir an önce akıl fikir ve utanma duygusu versin...


Bir ölünün ardından

-Ancak dua okunur.

-Ancak rahmet dilenir.

-Ancak ailesine ve sevenlerine sabır dilenir.

-Ancak "Mekanı cennet olsun" denir.

-Ancak, "Allah günahlarını affetsin" denir.

-Ancak, "Böyle bir ölüm hiç kimseye yakışmaz" denir.

Bir ölünün ardından kötü konuşulmaz.



Ece Erken

Evet...

Hepimiz yazdık, çizdik, eleştirdik.

Ancak gün tüm eski defterleri açıp, "İşte sen böyleydin", "İşte sen hak ettin", "İşte öyle", "İşte böyle" deme zamanı değil. Zaman "Sabır" dileme zamanıdır.

Gerek eski eşine, gerek Ece Erken'e. Ve en başta çocuklarına. Ailesine, anasına, babasına.

Yapmayın, etmeyin... Bir kadına kin kusmak, bir kadına "Allah seni" diye başlayan çirkin cümleler kurmak nedir!!! Bu kadar acının ardından nasıl!!!

Bu edepsizlik. Ece Erken öyle ya da böyle kendi istediği hayatı yaşadı ve yaşıyor. Buna karışmak, hüküm vermek kime düşer. Kime ne!!!

Tüm zorluklarına da kendi katlandı. Eğer sevmese, aşık olmaza hangi kadın böyle bir durumun içinde kendine yer arar? Hangi kadın böyle bir durumda adından söz ettirmek ister. Ki kaldı ki, Ece Erken evlenmiş. Evlendiği kişinin ailesi, çocukları bu durumu kabul etmiş kime ne!!!

Artık bunları konuşmanın yeri ve zamanı değil.

Ortada bir ölüm var. Yani yolun sonu. Ölümden başkası yalan. Her şey yalan. Ortada perişan bir aile ve kadın varken önceki gün bu cümleler daha da çirkinleştirdi olayı. Ne olursa olsun kim olursa olsun Ece Erken'e saygı duymak ve anlamaktan başka yapılacak bir durum yok. Ve sabır dilemekten.

Biraz el insaf!!!



İnsanlık adına güzel şeyler de olmuyor değil



Başlıkta da gördüğünüz gibi insanlık adına güzel şeyler de olmuyor değil.

Şükür ki, güzel insanlar yüzünden bu gözler hala güzel şeyler de görüyor elbet.

Soğuk günlerde, havanın buz gibi keskin olduğu günlerde Kıvanç Tatlıtuğ sıcacık evinden çıkıyor ve yolda ormanda elleriyle sokak köpeklerini besliyor.

Karanlık, izbe yerlerde bulduğu sokak hayvanlarına, arabasının spot ışığı ile yemekler götürüyor.

Eşi Başak Dizer paylaştı sosyal medyadan. İyi ki, paylaştı. İyi ki, bu güzelliği bizlere gösterdi. Birilerine de ışık olmuştur elbet. Birilerine de bir yön göstermiştir elbet.

Ve en önemlisi vicdansız kötü insanları da utandırmıştır elbet.

Teşekkürler Kıvanç. Teşekkürler Başak.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR