Merve Boluğur bir şey yapsın, sosyal medya ahalisi, ateşleniyor.


Ve tüm işaretler Murat Dalkılıç'ı gösteriyor. Malum sosyal medyanın ateşli ahalisi suçlu bulmazsa rahatlayamaz. O suçlu bulunacak arkadaş. Murat, Ahmet, Mehmet fark etmez.

O suçlu kimse çıkacak ortaya.

Mesela sözde suçlu kim; Murat Dalkılıç.


Suçu ne; Merve Boluğur ile evliliğini bitirmek.

Evlilik neden bitmiş; Murat, "İsterse Merve açıklar" diyerek topu karşı tarafa attı. Yani bu ne demek? "Benimle ilgisi yok" demek istiyor. Ve centilmen bir erkeğin yapması gereken şıklığı yapıyor. Susuyor ve herkesin de bu duruma saygı göstermesini bekliyor.

Fakat bizim illa ki, suçlu bulmak için yanıp tutuşan ateşli ahali ne diyor;

-Vay bunlar hep Murat Dalkılıç yüzünden.

-Bu kız Murat'tan sonra toparlanamadı, delirdi.

-Kız kendini dağıttı.

-Murat sen ne ettin Merve'ye...

Diye diye uzuyor mevzu. Da yani evet "Sahi ne ettin Merve'ye sen Murat!!!"

Güler misin, ağlar mısın?

Arkadaşlar ne edecek adam. Zamanında sevmiş, evlenmiş. Sonra da sevmek ve evlenmenin normal olduğu gibi ayrılmış. Olay bu kadar basit. Bu kadar büyütmeseniz mi? Bitmiş gitmiş.

Bi rahat bırakın insanları!!!. Ama yok illa ki, bir suçlu bulmak istiyorsanız kendinize bakın. Sorun sizde bence!!!

Evet gerçekten siz de. Milletin bir şeyleri ile uğraşıp duruyorsunuz.

Bir de, bir insanın başına bir şeyler geliyor ya da rota değiştirip başka yönde kendini gösteriyorsa bu tamamen kendi istediğindendir. Bir başkası başkasına kötülük yapamaz. İnsanın kendi istemesi gerekiyor. Bunları öğrenin artık.


Bu arada unutmadan; Murat ve Merve'nin bir dönem evlendiğini benim sosyal hafıza silmiş bile. Murat Dalkılıç açıklama yapınca fark ettim tamamen unuttuğumu.

Ki normalde Murat pek açıklama yapmaz. O yüzden dikkatimi çekti ve okudum.

Ama benim gibi unutan, hatırlamayan ya da hiç bilmeyen kişilere de böylece hatırlatılmış oldu. Yani diyeceğim odur ki, bazı mevzuları 50 kişi bilirken yüzlerce kişinin bilmesine sebep olabiliyorsunuz. Aklınızda olsun.

Ancak Murat pek açıklama yapmaz. Demek ne kadar canına tak etti ki, açıklamasındaki "Ne kadar tehlikeli olduğunu bir an önce farkına varıp bu işe bir an evvel son vermenizi tüm kalbimle diliyorum" cümlesine dikkat kesilmek istiyorum. Aşırı doğru bir tehlike durum bu!!!

Normal insanı bile sinir harbine sürüklüyor. Bir arkadaşım mesela kendine yapılan yorumlara aşırı takıyor. Psikolojisi bozuluyor. Dünyaya küsüyor. Fake hesaptan yapılan eleştirilere bile mutsuz oluyor. Kendini eve kapatıyor.

Ki ünlüleri düşünün bir de. Ünlü diye bunları çekmek zorunda değil kimse!!!

Biraz empati sinirli, ateşli ahali...

Biraz empati.

Selda Bağcan her zaman herkese destek

Yıllar yıllar önce bir DJ arkadaşım için Selda Bağcan'ı aramış ve bir kayıt göndermek istediğimi söylemiştim. Daha doğrusu utana, sıkıla rica ettim. Çünkü çok fazla yapmak istemiyorum. Yüzlerce istek oluyor bu doğrultuda. Ama Selda Bağcan, "Esin hemen bana yollasın yaptığı çalışmayı" demişti. Çok beğendi. Sonrasında da çıkarttığı albümde yer vermişti. Selda Bağcan, her zaman güzel seslere, başarılı işlere hep destek verir. Ki bunlar bizim bildiğimiz. Eminim bilmediklerimiz de çok fazla var. Harbiye Açıkhava sahnesinde de Aleyna Tilki'ye yer verdi. Birlikte türkü seslendirdiler. Harika gözüküyorlardı. Düşünsenize iki farklı kuşak. İkisinin de çok farklı dünya görüşleri var. Yaşam tarzları farklı. Söyledikleri şarkılar farklı. Söylemleri farklı. Bakış açıları farklı. Ama bir sahnede ortak bir türkü söyleyerek buluşuyorlar. Bu şahane bir şey. Bu bile alkışlanacak bir durum. Fakat Gökhan Türkmen, "Ülkede o kadar değerli genç, müziğini ve kendini tanıtabilmek için uğraşan ve bunu da çok etik ve gerektiği yerden yapan müzisyen varken; bir çınarın, bir o kadar önem kazanmış bir yerde, böyle bir kapıcıyı çıkarıyor olmasının bir nedeni vardır elbet. Biz anlayamayız!!! Güzel reklam; hayırlı işler, bol güneşler herkese!" demiş. Keşke olaya böyle bakmasaydı, keşke böyle yorumlamasaydı. Talihsiz bir açıklama olmuş. Çünkü söyleminde "Reklam" iması var. Ki Selda Bağcan ile hiç bağdaşmıyor. Kendisini hiç tanımıyor, hiçbir konserine gitmemiş ve hiçbir şarkısını dinlememiş gibi. Kimisi "Kıskançlık" olarak yorumladı. Belki kıskançlık yapmış ama bana biraz hadsizlik, kötü bakış, hinlik gibi geldi. Gerek yok bunlara. Ki Selda Bağcan ile beş dakika sohbette bile bunu anlayabiliyorsunuz.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR