Son zamanlarda hızla okuduğum bir kitap Kahperengi.
Hande Altaylı'nın yeni kitabı... Alın okuyun ve keyif alın derim.
Öyle ki, kitaptaki kahramanlar o kadar çok hayatıma girdi ki, sanki onların hayatlarını gözlemeye devam etmek istiyorum.
Sanki Yaslıhan'a giderken Narin ile o yolculuğu yapmış gibiyim.
Sanki Deniz'in evinde o partilere katılmış gibiyim.
Hande Altaylı hikayeyi o kadar güzel anlatmış ki, beni çok kısa sürede içine aldı. İki gün gerçekten ben de onlarla yaşadım.
Öyle ki, Narin'in yağmurlu havada Deniz'in evine ulaşmaya çalıştığı trafikte sanki ben de kaldım. Ve sanki ben de o yağmurda ıslandım. Üzerine giydiği kıyafetleri bile tahmin ettim.
Sanırım bu işte en önemli durum bu. Detay...
O yüzden ikincisi bekliyorum. Ve gerçekten çok istiyorum Narin'in hayatının devamını öğrenmek.
Moskof Recep ile Mahmutpaşa da karşılaşacak gibiyim.
Şimdi bu konuyu neden yazdım.
Bu hafta Serdar Turgut ile hazırlayıp sunduğumuz "Alt Üst Muhabbetler"de konuğumuz Yazar Nermin Bezmen'di... Twitter'dan gelen soruları da paylaştım yayında.
Ve özellikle bir soru çok dikkatimi çekti.
Okuyucu Nermin Hanım'ın kitapları için, "Çok fazla kıyafet, mobilya, takıdan bahsediyor. Acaba 'Bu ben çok biliyorum takıntısı' mı?" diye sordum.
Nermin Hanım güldü ve "Ben o kitabı yazarken tamamen içine giriyorum olayın ve detay görüyorum. Bu detayları da bahsetmek istiyorum" dedi.
Evet işte detay...
Bence de en önemli şey.
Detay detay detay...
İşte Kahperengi'de de detay var. O yüzden hem Narin'in hem Kara Hatice'nin hem de Deniz'in, Fırat'ın Yaslıhan'daki evini, arabalarını, kıyafetlerini hepsini gözümün önüne getirebiliyorum.