Geçen gün HT Magazin Unisex'de yeni Asmalımescit'in hali hakkında yazı yazmıştım. Yeni halini sevdiğimi, masa düzenlerinin daha insanı şartlarda olduğundan bahsetmiştim.
"Vay sen misin öyle diyen" diye bir sürü eleştiri aldım. Yani insanlar üst üste eğlenmek istiyor anladım ben. Birbirinin nefesini üzerinde duymak, hatta tüm konuşulanların yan masada hiç tanımadığın biri tarafından duyulmasını istiyorlar.
Türk halkında böyle tıkış tıkış, yapış yapış eğlenme gibi bir zevkleri var son yıllarda. Özellikle küçücük 90 metrelik dükkanların çoğalmasından bunu anlayabilirsiniz.
Büyük kocaman mekanlar tutmuyor. Pek ilgi görmüyor. Ama küçücük bir yer olsun, bir küçük barı olsun yeter. Orası tıklım tıklım. İnsanlar içeriye girmek için yarışıyor.
Ben de oysa ki, Asmalımescit'te eskiden masalar yüzünden yürünmez bir haldeydi. Öyle ki, biri hastalansa ambulans girmez, yangın çıksa itfaiye asla giremez diye düşünüyordum. Ama yok insanlar o eski halini istiyorlar.
Artık kusura bakmayın. Eski hali yok. Yeni haline ya alışacaksınız ya da alışmayacaksınız. Durum bu... İstediğiniz kadar da kızın bana ama bu hali daha güzel. İşte o kadar.
Dünyada mekanlara baktığımız zaman insanlar eğleniyor. Ama biz de şöyle bir durum var. Türk halkı, "Ben dün gece şuraya gittim, buraya gittim" demek için çıkıyor bazı zaman. Gerçekten eğlenmek, gerçekten o yemeği yemek için değil.
Bu da işte çok tehlikeli. Bir gün sonra da antalıyorlar birbirlerine uzun uzun nereye gitmik, ne içmiş, nasıl sefil olmuş, nasıl yerlerde sürünmüş.Yani eğlence anlayışı bu.
Bu yüzden de gece hayatı sevimsiz bir hale dönüşüyor. Yok oluyor. Gerçekten eğlenmek isteyen kişiler de mekan bulamıyor.