Artık gece hayatında bir değişiklik var. Eskiden cuma çıkan cumartesi çıkmaz hatta öyle ki, "Cumartesi gecesi ayda bir çıkanlar için" denirdi. Ama artık öyle değil. Artık sistem değişti. Cuma gecesi aile arasında yemek, cumartesi gecesi de yeni jenerasyon yani 90'lar dediğimiz yaş gurubu dışarıya çıkıyor. O yüzden de eğlencenin tavrı, hali bambaşka bir hal aldı. Cumartesi gecesi Alt Üst Muhabbetler yayını için Habertürk stüdyoları ardından Papermoon ile gece turu başladı. Böyle bir kalabalık yok. Kimi ararsanız orada. Hatta bir ara Ebru Şallı küçük oğlu Pars'ın peşinden koşuyordu. Belki ki, Pars'ın uykusu gelmiş. Ondan sonra hemen kalktılar zaten. Ama eskiden uzayan Papermoon geceleri saatler yarımı gösterdiğinde bitti. Bizler de ardından Arnavutköy'de gizli eğlence mekanlarından Level'da aldık soluğu. Ardından Abiye Utku. Ah Utku vah Utku sen bize neler ettin. Saatler 04.00'e yaklaştığı zaman "Ne yapsak acaba, eve mi gitsek" dediğiniz anda aklınıza Utku gelir her zaman. Sanki Utku eviniz. Biz de öyle yaptık ve soluğu Utku'da aldık. Gelinle damat bile vardı. Düşünün sabah olmuş gitmeye niyetleri yok. Utku sahneye 01.00'de çıkmış sabah 05.00'e geliyordu biz çıkarken hala şarkı söylüyordu. Bravo ve hatta pes. Bir kere çok akıllı kadın. Kim ne tarz müzik dinler, nasıl kişilikleri var hepsinden haberdar. Benim dükkana kaç kere gittiğimi bile biliyor. Bu yüzden de yıllardır bilinmeyen gizli müdavimleri var. o yüzden de Utku yani Abiye gerçekten evimiz gibi olmuş. Ve gecelerin en vazgeçilmezi olarak yıllardır sahnede.
Etiler hareketlendi
90'ların unutulmaz eğlence semti Etiler'di. Etiler'de hayat başlar ve biterdi. Ama 2000'li yıllarda artık olay tamamen Nişantaşı, Galata, Asmalımescit, Harbiye taraflarına doğru kaydı. Şimdilerde görüyorum da Etiler'de küçük küçük bir hareketlenme var. Mesela Nispet, Şamata derken Etiler geceleri unutulmaz gerçekten. Ama yine hareketlilik var söyleyeyim. Geçen salı gecesi yeni açılan Etiler girişindeki Locca'ya gittim. Sahnede Eser Türkmen şarkı söylüyordu. Ve tıklım tıklımdı. Eller havaya durumu vardı. Yani hiçbir şey değişmemiş Etiler'de aslında. Belki de biz değiştik. Geçen akşam bunu hissettim. Gerçekten her şey yerli yerinde aynen duruyordu. Aynı eğlence tarzı, aynı mantık. Bu arada Locca yeni bir mekan ama bulunduğu lokasyon itibariyle Etiler'in en eski yerlerinden biri. Orada sahneye çıkmayan kalmadı. Yeni patronları orayı bir kulüp yapma çabasında. Ama oraya alışkın müşteri orada canlı müzik dinlemek istiyor. Dinlediği kişi hiç önemli değil. Canlı müzik olsun da ne olursa olsun. Yani yeni patronlar bu inatlarından vazgeçip orada haftanın birkaç gecesi canlı müzik yapacaklar bu kaçınılmaz.
Tasarımcılar üzgün
Modaseverlerin heyecanla beklediği bir etkinliktir GalataModa Festivali. 33 tasarımcının katıldığı bu festival tam da İstanbul'da kar yağdığı herkesin evine kapandığı gün açıldı. Maçka Küçükçiftlik Park'ın içinde güzel bir çadırda konuşlanmışlar. Ben cumartesi günü gidebildim ancak. Dün akşama kadar da sürdü. Hatta cumartesi akşamı da A46'nın organizasyonu ile Fulya'da kapanış partisi düzenlediler. Ama hepsi üzgündü. Çünkü festivalin düzenlendiği yer modaseverler için çok sapa bir yerde. Ve tabii hava koşulları. Bence bu festivalin bir yeri olmalı. Ve tarihleri de belli olmalı. O yer de hiç değişmemeli. Çok tuhaftır ki, bu kadar başarılı bir festivale düzenli bir yer bulunamıyor. Bence çok üzücü. Bence gidemeyenler üzülecek. Çünkü gerçekten çok güzel ürünler vardı. Hem de çok uygun fiyatlara. Ben gittim en sevdiğim tasarımcılardan en güzel parçaları kaptım. Mesela Niyazi Erdoğan GalataModa festivaline özgü kadınlar için de özel bir şeyler tasarlamış. Artık benim de bir Niyazi Erdoğan tişörtüm var. Tuvana Büyükçınar'ın Fashion Week defilesinde görüp bayıldığım ayakkabılarından kaptım. Songül Cabacı'nın o muhteşem yeleklerinden, kalem eteklerinden derken güzel bir koleksiyon oluşturdum. Gamze Saraçoğlu, Hakan Akkaya, Nihan Peker, özgür Masur, Özlem Kaya gibi isimlerin de olduğu festivalde gerçekten güzel ürünler vardı. Ama yazı bekleyeceksiniz artık.
Aklında bulunsun
1-Eleştiriye gül geç daha çok büyürsün.
2-Dedikodulara kulağını tıka hayat boyu mutlu olursun.
3-Başkasıyla değil kendin ile yarış yükselirsin.
4-Hüsnü kuruntu yapma huzurlu olursun.
5-Sevgini göster sevilirsin.
Siz uyurken
-Level 03.00 yan locamda bulunan iki kız gece boyunca tüm şarkılara eşlik etti. Biriyle tuvalette karşılaştım bana "Biliyor musunuz ben size bildikleri anlatsam ortalık yıkılır" dedi ve gitti. E anlatsaydın...
-Papermoon 00.30 tuvalette iki kız kendi aralarında konuşuyor. Kızlardan birisi, diğerine "Sorma çıldırttı beni saçını başını yolacaktım zor tuttum kendimi" derken diğeri de, "Aynen amma konuştuk. Bir de saçma sapan yalanları sıralıyor" diyordu.
-Arnavutköy Bodrum Mantı 05.00 içerisi o kadar kalabalık ki, hangi birisini anlatsam ben şaşırdım. Ama şöyle söyleyebilirim ki, içeride bir ses var Allah sizi inandırsın kimsenin yemek yediği yok. Garson tabak tabak mantı taşıyor. Yani ortamı anlatamam ki, görmeniz lazım çok kalabalık ve çok gürültülü.