Sakin bir hafta geçirmek isteyip buna müsaade etmeyen bir şehirde yaşıyorum. Cuma ve cumartesi İstanbul sokakları öyle kalabalıktı ki, ben bile anlam veremedim. Hayır şimdi diyeceksiniz ki, “Her hafta böyle değil mi?” Hayır değildi. Son iki aydır değildi. Bir dengesizlik vardı. Bu hafta sonu işte o alıştığımız trafik, tüm mekânların kalabalığı geri döndü. Gerçekten son iki aydır insanlarda mutsuzluk, karamsarlık had safhada. Bu hafta sonu da sanırım bunun patlaması yaşandı. Benim alışık olduğum tempo vardı diyebilirim. Hafta sonu “Siz Uyurken” imza günü için uzun süredir gitmediğim Bağdat Caddesi Şaşkınbakkal’a gittim. Nezih Kitabevi’nde okurlarla buluştuk. İmza günüme gelen şu mavi kutu zamanından tanıdığım ve bayıldığım karı koca Hakan ve Gizem Hatipoğlu “Hadi sizi de caddeli yapalım” diyerek bizi en meşhur kahveciye götürdüler. Şaşkınbakkal’ın meşhur Noter Sokağı’nda bulunan Drip Coffee’deki 21 çeşit kahveden birkaçını içerken mahalle dedikodusu da yapmadan edemedik. Meğer Bülent Ersoy’un annesinden tutun da Özge
Özpirinçci’ye kadar herkes o sokakta oturuyormuş. Pek meşhur bir sokak anlayacağınız. Bu arada kahveler de pek meşhur. Tatmayan da kalmamış. Ben biraz geç öğrenmişim. Bu özel kahve makinesini Instagram’da paylaşınca “Yeni mi keşfettiniz. Geç kalmışınız” diyenler oldu. Anlayacağınız benim biraz daha fazla dolaşmam gerekiyor.
PERA BÖLGESİ UÇACAK
Bağdat Caddesi turumuz kısa sürdü ama yakın zamanda çok daha fazla vakit geçireceğim. Çünkü biraz karşı tarafın altını üstüne getirmek niyetindeyim. Bu arada trafikte yaklaşık iki saat geçirdikten sonra kendimi yeniden Beyoğlu’na attım. Her hafta olduğu gibi kısa bir Beyoğlu turu attıracağım şimdi size. Malum son günlerde Kumbaracılar Yokuşu çok popüler ama uzun süredir uğramadığım Tomtom Sokak’ta da hareketlilik var. Küçük bir dükkân ile yola çıkan Tektekçi şimdi o sokakta üçüncü dükkânını açmış. Köşede bulunan İndigo’nun yerinde de artık Tektekçi var. Tam karşısında bulunan küçücük bir depo daWooHoo Mantıcı olmuş. 9 TL veriyorsun eline mantını alıp yoluna devam ediyorsun. Çıtır çıtır, tavsiye ederim. İstiklal Caddesi’nin çalgıcıları bu hafta adeta şov yaptılar. Her köşede farklı bir müzik yapan gruplar bu hafta sanki daha fazlaydı. Ve hepsinin başı da tıklım tıklımdı. Bu arada artık kimse Beyoğlu, Pera, Galata, Asmalımescit deyip geçmesin, kimse burun kıvırmasın. İnanın lüks otomobillerden geçilmiyor. Ferrari’leri hep biz sahil kenarındaki mekânlarda görmeye alışkınız. Ama bu hafta Pera’da birçok kulübün önünde Ferrari vardı. İnanın bana iddia ediyorum bir sene sonra Pera bölgesi daha da uçacak. Hem de öyle böyle değil.
Siz uyurken
- POP 01:00 kapının köşesinde duruyorum arkadaşlarımla. İki kadın bir erkek geldi. Kadınlardan biri “Hadi içeriye girelim burası çok popüler” dedi adam da “İyi de içerisi küçük ve kalabalık nasıl gireceğiz ”diye söylenirken kadın “Girmek zorundayız yoksa çatlarım” diyerek adamı iterek içeriye soktu.
- HİTT PERA 03:00 bir kadın çantasını getirip “Masaya koyabilir miyim” dedi. Bende “Koyun” dedim. Daha sonra kulağıma eğilerek “Siz Uyurken’de masama çantasını koyan kadın diye yazarsınız artık” diyerek dans etmeye devam etti.
- KUMBARACILAR Sokağı girişi 04.00 bir kadın taksinin önüne atladı ve “Allah aşkına beni aşağıya kadar indirin. Yoksa yürüyemeyeceğim bu yokuşu ” diyerek zorla arabaya bindi. Bizde mecbur gideceği yere kadar götürdük. Çünkü öyle sokağın sonunda bırakılacak durum da değildi.