“Acun Ilıcalı, kararı Ebru Gündeş’e bıraktı”, “Ebru Gündeş yılbaşı gecesi sahneye çıkacak mı çıkmayacak mı,

belirsiz”, “Ebru kurmaylarını topladı karar aşamasında” gibi sözleri okuyoruz, duyuyoruz bir haftadır. Ebru’ya kimse ulaşamadı. Ve sonunda verdi Ebru kararını. Yani “O Ses Türkiye“ ye devam edecek. Ama yılbaşı gecesi ne yapacağı henüz belli değil. Ama benim diyeceğim odur ki, bu kararın bazı riskleri olabilir. Ebru Gündeş’in de bu olay olduğu gün deneyimlerini ve yüreğini ön plana çıkararak kendisinin bu kararı vermesi gerekiyordu. Çünkü bunca yıldır yaşanmış bazı gerçekler var. O da şudur ki, Ebru Gündeş “O Ses Türkiye” yarışmasına çıktığı zaman asla ve asla hiçbir şey yokmuş gibi davranamayacak. Öyle ki, sosyal medyada hiç duymak istemediği sözler yazılıp çizilecek. Kimisi eşine laf söylerken kimisi de Ebru Gündeş’i koruyacak. Ve aralarında tartışma olacak. Ben Cumartesi gecesi ‘Mekânlarda Ebru Gündeş şarkılarının çalma oranı artmış‘ diye twit attım birçok kişi beni de ekleyerek demediklerini bırakmadı. Hadi onu es geçtim. Sosyal medyada yazılan, çizilen ciddiye alınmadı. Nasıl olsa yüz yüze değil, kulağı ile duymuyor. O gün stüdyoda olan kişiler de kontrol altına alınır. Kimse Ebru Gündeş’e laf söz söylemez. Ya yılbaşı gecesi. Ebru Gündeş sahnede şarkı söylerken masalarda oturan birkaç kişi eşi ve son yaşanan olaylara karşı bir cümle kursa. Küfür etse, bağırsa çağırsa, protesto etse... Sonuçta olmaz diye bir şey yok. Bunlara şahit olduk. Tamam bu olay

Ebru Gündeş’in suçu değil ama bunları yaşayabilme olasılığı çok ama çok yüksek. O yüzdendir ki, Ebru

Gündeş’in kararını bunları özellikle düşünerek vermesi gerekiyordu. Ki hemen şunu söyleyeyim cuma-cumartesi memleketin birçok mekânını dolaştım. Az önce de dediğim gibi Ebru Gündeş’in şarkıları çoğunluk olarak çaldı. Ve etrafımda gördüğüm görüntüler ve konuşulanlar da pek hoş değildi şarkılar çalarken. O yüzden de kurmaylarıyla Ebru Gündeş’in marka değerini koruyan bakış açısı sergilemesi

gerekiyor. Bu arada etrafında birkaç kişi Ebru Gündeş’e “Sen sanatçısın. Şov devam etmeli” diyorsa onu da yanında bir dakika bile tutmamalı. Çünkü bu gerçekten farklı ve hassas bir konu. O yüzen de teraziyi iyi ayarlamak gerekiyor. Ebru Gündeş’in sesi, yorumu çok kuvvetli. Zaman zaman sıkıntılar çekerek bir yere gelmiş, kazanmış bir isim. Bu başarı da hırslara, egolara yenik düşmemeli.

CUMA - CUMARTESİ GECE RAPORU

Bu hafta sokakların ve mekânların durumu “Aman yılın son haftası. Eğlenemediğimiz kadar çok eğlenip, yiyemediğimiz kadar çok yiyip içelim“ durumu yaşanıyordu. Aynen böyleydi işte. Herkes çılgınlar gibi eğleniyor, dans ediyor ve hatta hatta yemek yiyordu. Son günlerde yaşanılan operasyonun etkisinin de olduğunu düşünüyorum. İnsanlar kendini sokaklara atmıştı. Yeme-içme sektörü bu hafta sonu tavan yaptı diyebilirim. Öyle ki, Cahide’nin sahnesine bile masa çıkarıp müşterileri oraya aldılar. Etiler trafiği faciaydı. Akmerkez’in önünden yeni açılan Limonata’ya 45 dakikada ulaştım. Nusret’in önü saatler gece yarısını gösterdiğinde öyle kalabalıktı ki, zannedersiniz ki gece kulübü çıkışı. Bütün mekânlar tıklım tıklımdı. Ve özellikle yeni açılan Limonata’da oturacak yer yoktu. Yemeklere laf yok şahaneydi hepsi. Gerçekten çok lezzetliydi. Ama benim en dikkat ettiğim şey müzik. Belli bir saatten sonra müzik daha da yükseliyor. Ama çok iyi müzik vardı. DJ’i tebrik ederim. Mekânda 23.00’ten sonra masalar kalksa rahatlıkla gece kulübüne dönüşebilir. Bu arada Limonata Bağdat Caddesi de çok yakında açılacakmış. Haberiniz olsun. Etiler trafiğinden kaçıp kendimi Beyoğlu trafiğine atmak başka bir çılgınlıktı ama bir kez daha şunu öğrendim ve gördüm ki Cumartesi günü çıkmak büyük çılgınlık. Hatta delilik.

SİZ UYURKEN

- CAHİDE 02.00 yan locamda iki kadın, iki erkek duruyor. Erkeklerden birisi kadının elbisesine takılan kolyeyi düzeltmeye çalışıyor. Çalışırken kolyeyi yere düşürdü. Masadaki herkes telefon ışıklarını açıp yere eğilip kolyeyi bulmaya çalışıyordu.

- LİMONATA 00.30 tuvalette bir kadın makyaj tazeliyor. Bir başka kadın da kapının arkasına sıkışmış telefonla konuşuyor. Kapıyı açan da kadını sıkıştırıyor. Makyaj tazeleyen kız “Ya geçsenize bu tarafa zorun ne diye” bir bağırdı. Olayın tuhaflığı ikilinin tanışmıyor olması.

BU HAFTA ÇOK DUYDUĞUM

- Ebru Gündeş-Fırtınalar, Çingenem

- Merve Özbey- Helal Ettim

- Demet Akalın- Sepet