Artık pazartesi günlerinin klasik başlığı oldu bu kabul ediyorum. Ama size hafta sonu detaylarını en janjanlısından aktarmaya çalışıyorum. Havanın soğuk olması cuma gününe yaramadı. Cuma mekânlar öyle ahım şahım kalabalık değildi. Ama cumartesi iğne atsanız yere düşmüyordu. Cuma akşamı turum Stomp ile başladı. İstanbul Kongre Merkezi’nde sahneye çıkan Stomp’la ilgili detayları ayrı bir başlıkta anlatacağım. Stomp sonrası soluğu Levent’te bir ocak başında aldık. Ocak başı olayı ayrı bir keyif, hele bu soğuklarda. Kedi gibi oldum, ocağın başından kalmak istemedim. Daha sonra hiçbir zaman popülerliğini kaybetmeyen Arnavutköy’deki Level’a gittik. Uzun süredir gitmiyordum Level’a. Ama hiçbir şey değişmiyor. Maşallah ne zaman gitsem tıklım tıklım. Soğuk havaya rağmen Level’ın vazgeçilmezi işletmeci Özlem mekânın müdavimlerini kapıda karşılıyordu. Her zaman söylerim, bir mekânın işletmecisi çok ama çok önemlidir. Bir mekânı ayakta tutmak istiyorsanız seçeceğiniz işletmeciye dikkat ediniz. İşte birçok mekân gibi Level’ın da sırrı burada. Mekân her dönem popüler. Her zaman müşterisi var. Küçük ama çok etkili, canlı müzik denince ilk akla gelen yerlerin başında geliyor. Bu arada cuma akşamı en kalabalık mekânların başında Serkan Kaya’nın sahneye çıktığı Vitrin ve Limoncello geliyordu. Cumartesi evden çıktığımda saatler çok geçti. Malum soğuk biraz zorluyor. İlk durağım My Pavyon’du. Cenk Eren’in doğum günü bugün ama dostları ona sürpriz yapmış. Harika bir pasta hazırlanmış. Onunla da kalmadı mekâna gelen her arkadaşı bir pasta getirmiş. Cenk Eren yeni yaşını sahnede kutladı. Hatta doğum gününü kutlayan Asuman Dabak ile birlikte. Cenk Eren’i dinlemeye giden Oktay Kaynarca sahneye çıkıp türkü okurken ‘Aramızda Kalsın’ın oyuncusu Caner Cindoruk da Müslüm Gürses’ten bir şarkı söyledi. Gerçekten çok başarılıydı ve büyük alkış aldı. Cumartesi gecesi klasiği trafik, soğuk hava İstanbulluları durdurmamış. Gecenin ilerleyen saatlerinde Stelyo Pipis’in sahibi olduğu Chanta’da binin üzerinde insan vardı. Mekânın şovları her geçen gün yenileniyor. Bu sefer başka şovlar izledim, harikaydı. Stelyo bu işleri çok iyi bildiği için en doğru gösterilerin yapılması çok normal tabii.




JEAN’LERE DE EL ATIYOR




Evet, birçok kişi bu tasarım işini yapıyor. Ama işin içinde olan insanların yaptığı tasarımları daha çok ciddiye alıyorum. Mesela şimdi Özge Ulusoy denim koleksiyonu tasarlıyor. Moda dünyasının önemli modellerinden olan ve yıllardır bu sektörün içinde biri olarak doğru bir seçim Özge Ulusoy. Özge işi gereği her zaman bakımlı ve şık olmak zorunda. O yüzden “Güzelim, Güzelsin, Güzel” isimli kitabından sonra şimdi de kadınlar için en uygun jean’leri tasarlamaya başladı. Müjdeyi de ilk ben vermiş oluyorum. Güzel, şık hem de vücudu derleyen toplayan, hatta kısa boyluları uzun gösterecek, kalkık bir poposu varmış gibi görünmesini sağlayacak jean’ler “Different Codend the by Özge Ulusoy” adıyla martta görücüye çıkıyor. Firmanın artık bir ofisi bile var. Özge her gün ofise çalışmaya gidiyor. Tasarım ekibi ile birlikte ürünlerin kumaşından kalitesine kadar her detayla ilgileniyor. Elbise, şort, pantolon ve tişört tasarlıyor. Ben de sabırsızlıkla bekliyorum. Tabii modelliğini de kendi yapacakmış. Meraklısına not: Ürünler çok pahalı olmayacakmış.




Stomp’u neden izlemek gerek?




- Sokakta doğan bir gurubun neler yapabileceğini izlemek için.




- İnsanların çalışarak ne kadar başarılı olabileceğini görmek için.




- Bazen “Bu ne böyle” diyerek çöpe attığınız her türlü şeyin ne kadar yararlı olabileceğini fark etmek için.




- Muz kabuğunun bile ses çıkartabileceğine şahit olmak için.




- Tencere, tava, leğen, poşet, kese kâğıdıyla da harika müzik yapılabileceğini fark etmek için.




- Anne ve babaların çocukların yeteneğini harekete geçirmek için daha çok çaba sarf etmesi için.




ÜZÜLDÜK




“ISSIZ Adam” filminde keşfettiğimiz ve çok sevdiğimiz Leblon, bu hafta sonu son kez yemek servisi yaptı. “Arda’nın Mutfağı” ile tan ıyıp sevdiğimiz Arda Türkmende son kez bara geçip kokteylleri hazırladı cumartesi gecesi. Malum masaların kalkması ve Taksim’deki olaylar mekânları çok etkiledi ve birçoğu kapandı. Leblon dayanmaya çalışanlar arasındaydı ama olmadı. Gerçekten uzun yıllardır hayatımızda olan böyle güzel bir yerin kapanması çok üzücü.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR