- Masalar kalkmadan önce Asmalımescit’in kalabalığını hatırlarsınız. İşte neredeyse o günlere geri dönüyor yavaş yavaş. Tabii mekân önünde masalar yok ama insanlar ayakta takılıyorlar. Tıklım tıklım. İğne atacak yer yok. Bir dönem esnaf ağlıyordu, bu iyi bir gelişme tabii.
- Cumartesi günü ilk durağım Arnavutköy oldu. Dikkat ettim de o caddede belli bir yerde trafik tıkanıyor. Nedeniyse arabayı kullanan yavaşlayıp balıkçıların içine bakıyor, beklediği insanın gelip gelmediğini görmek için. Ah bizim milletin şu merakı.
- Gece yarısı araba kullanıyorsanız ve arabanın içinde tekseniz etraf arabaların gözü içerde oluyor. Hele bazıları var ki, sanki arabada sizin yanınızda. Beyler, hanımlar neden başka arabanın içine yiyecekmiş gibi bakıyorsunuz. Tamam ben biliyorum neden baktığınızı ama trafik bu şakası olmaz. Kulüplerde piyasa yapıyorsunuz da trafikte yapmayın bari.
- Arnavutköy’deki balıkçılar malum hafta sonu tıklım tıklım olur. Polis kontrol noktalarını sıklaştırmış. Kaçmak isteyen birçok kişiyi yakalıyor. Ve bence çok ama çok iyi yapıyor. Ben de cumartesi günü üç noktada alkol kontrolüne takıldım. Hepsinden de temiz bir şekilde çıktım. Ama geçemeyenler çoğunluktaydı. Alkol alacaksanız lütfen arabanızı almayınız.
- Ulus 29’da parti vardı, Fenix’in önü tıklım tıklımdı. Sortie yeni sezona sessiz sedasız açıldı, mekânlar yazlık hazırlıklarına başladı. Tepebaşı tarafında trafik çıldırmaları yaşandı.
İnsanlar hem eğleniyor hem de ne mi konuşuyor?
- Son aylarda siyasetle yatıp kalkıyoruz. Bunu bilmeyen yok. Artık sokaktaki, çocuk bile siyaset konuşuyordu. Ama son haftalarda bu konuşmaların yerini yeniden magazin aldı. Arda Turan ve Sinem
Kobal baş kahraman. Yine ikili herkesin dilinde. Kimi “Yazık etti Arda kıza” diyor kimi ise “Kız da kusura bakmasın Arda’nın çapkın olduğunu biliyordu” diyor. Yine konuşulan konuların en başında bu ikili var. Reytingleri hâlâ yüksek anlayacağınız.
- Pargalı’nın mı, Mustafa’nın mı, Hürrem’in mi ölümü daha çok izlendi diye merak edip bakan, araştıran, inceleyen bir milletiz. Çok tuhafız gerçekten. İnsanların yemek masasında hatta ayak üstü eğlencesinin baş konularından biri de bu. Meryem Uzerli tarihe geçmiş, adını yazdırmış ama bizim ahali “Yok yok Meryem Uzerli olsa rekor kırardı. Vahide Gördüm sevilmedi” diyor. Olaya bakınız. Enteresan meraklarımız, zevklerimiz var. Hüzün seviyoruz, dram seviyoruz, acı seviyoruz... Ve bunu da en iyi yansıtanı göklere çıkarıyoruz. Yani anlayacağınız bu hafta sonu tek konu kimin ölümü daha çok reyting yaptı oldu.
- Rejim diye diye çıldıracağız. Sonumuz fena. Sanırım toplum olarak ciddi bir rejim depresyonuna girdik. Millet ne yiyor ne içiyor sürekli onu konuşuyor. Biz bile üç beş kişi bir araya geldikmi direkt konuştuğumuz konu spor, yemek, kalori. Hangi ara geldik bu noktaya bilmiyorum ama benim son üç gündür duyduğum cümleler hep şöyle:
● Bir hoca ile tanıştım 21 günde 10 kilo verdirecekmiş. Yarın başlıyorum.
● Ben de zayıflamaya karar verdim. Salı günü başlıyorum. O yüzden bu hafta aklıma ne geliyorsa yedim içtim. Her gün altın vuruş yapıyorum.
● Diyetisyene 4 bin TL artı KDV ödüyorum. Bu para ile kaç kilo vereceğim bakalım? Kilo başına ne kadar olacak, ay sonunda hesaplamış olacağız.
● O parayı bana versene ben seni on değil 20 kilo zayıflatırım.
● Ya bu Şeyda Çoşkun kiloları kastan mı verdiriyor yağdan mı? Çok merak ediyorum. Bir haftada nasıl 4-5 kilo veriyor insanlar.
● Esin, Şeyda’yı tanıyor musun? Bize kıyak yapsın, indirim yapsın. Girsen bir araya.
● Senin diyetisyenine gittim geçen gün. Kutularım gelmeye başladı.
● Geçen gün bir restorana gittim. Tabii kutumun içinden yemek çıkardım. “Bunu servis yapar mısınız?” dedim. Kırmadılar beni sağ olsunlar. Ama çok zorlanıyorum.
● Diyete başlamadan önce psikoloğa gittim. Kendimi tamamen
hazırladım. Yaza Adriana Lima gibi olacağım.
İnsanları tanıyamamak
- Arkadaşınız olduğunu zannettiğiniz kişi aslında arkadaş değildir.
- O kişi sizin hata yapmanızı bekler. Öyle ki, gizliden gizliye mutlu olur.
- Sosyal medyada sahte hesap açarak hatta açmayarak sizin hakkınızda ileri geri yazılar yazar. Bunu “Neden yaptığını?” sorduğunuzda ise “A öyle bir şey mi oldu. Yanlış oldu hemen
sileyim” der ya da utanabiliyorsa yanıt vermez. Allah’tan utanma duygusunu kaybetmemiştir.