Hafta sonu Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkan Fatma Şahin, Uluslararası Rumkale Su Sporları Festivali’nin ikincisinin açılışı için bizleri Gaziantep’e davet etti.


Geç Roma ve Ortaçağ döneminin yerleşim merkezlerinden olan Rumkale bir saklı cennet.


Fırat Nehri ile Merzimen Çayı’nın birleştiği noktada yeşil, mavi ve tarihin iç içe geçtiği, rüya gibi bir yer.

"İşimiz gücümü "Gaziantep" diyen Fatma Şahin, şimdi de Rumkale için kolları sıvamış.


Şahin, Rumkale’yi hem bize hem de dünyaya duyurmaya kararlı.


Gaziantep’e yıllardır gider gelirim. Herkes gibi ben de bu gastronomi şehrinin mutfağına vurgunum.


Bir de dünyanın en önemli müzeleri arasında bulunan Zeugma’ya.

BİR TOKAT YEDİM

Gel gör ki hayvanları böylesine seven ben, bir kez bile dünyanın en büyük hayvanat bahçelerinden biri olan Gaziantep Hayvanat Bahçesi’ni ziyaret etmemişim.


Gaziantepli arkadaşlarım "Şurada yemek yiyelim", "Şurada kahvemizi içelim" diye program üzerine program yaparken bir teki bile, "Gel seni hayvanat bahçesine götüreyim" demedi.


Ben de tek başıma gittim. Girişi 3 lira. Daha geçen hafta Milli Saraylar’a bağlı resim müzesine 10 lira verip girdim. "Eğer giriş 3 liraysa içeride öyle çok da görülecek bir şey yoktur" diye düşünmekten kendimi alamadım ve hayatımın tokadını yedim…

BURASI BİR HARİKA DOSTUM

İçerisi cennet!


325 tür ve 7 bin 100 hayvan…


Burç Ormanı içerisinde bulunan yemyeşil ve pırıl pırıl 1000 dönümlük araziye yayılan hayvanat bahçesinde doğal hayat tamaman korunmuş.


Yani öyle bir kafes içinde hareketsizlikten uyuşmuş iki hayvanı teller arkasından ve kokudan burnunuzu tıkayarak seyretmiyorsunuz. Onları tamamen doğal ve hayli geniş yaşam alanında ‘tertemiz, sağlıklı, bakımlı’ görüyorsunuz.


Hayvanları insanlardan daha iyi anlarım. Çok mutlular.

Çalışanlar onlara işleri gibi değil de aile fertleri gibi davranıyor. Gaziantep Havalimanı'na 20 dakika uzaklıktaki hayvanat bahçesinde fok gösteri merkezi (yunusların acı çekeceğini düşündükleri için onları almamışlar) zooloji ve doğa müzesi, şempanze adası gibi çeşit çeşit alan var.

TROPİK KELEBEK MERKEZİ AÇILACAK

Tropik bahçede kelebeklerin üzerimde uçtuğunu görmek için sabırsızlanıyorum. Bu bölüm önümüzdeki ay açılacak. Safari Parkı ise şöyle: 300 dönümlük bir arazide kızıl geyiklerden karacalara, kangurulardan deve kuşlarına kadar 25 farklı türde 257 hayvan doğal ortamında yaşarken siz gezi aracı içinde, onların muhteşem doğal yaşamlarına tanıklık ediyorsunuz. Etrafta doğanın sesinden başka çık yot. Bir tablonun içindeymişsiniz gibi…


257 kişiyi aynı yere koysan anında arıza çıkar ama onlar kendi aralarında müthiş bir uyum içinde.

KENDİNİ KÖPEK SANAN FİL

Doğal Hayatı Koruma Daire Başkanı Veteriner Celal Özsöyler bunanın açıldığı günden bu yana yani tam 17 yıldır yöneticisi. Gerçek bir hayvansever. Tüm çalışanlara isimleriyle hitap eden Celal Bey’e,Herkesi tanıyor olmanız ne güzel dedim. “Sadece çalışanları değil, hayvanları da isimleriyle tanıyorum” dedi. “Onlar sizi tanıyor mu” dedim, “Gözünle görmek istersen gel benimle” dedi ve birlikte fillerin bulunduğu alana gittik.

Dünyanın ilk tüp bebek fili Gabi, Celal Bey’i görür görmez hareketlendi. Ve Celal Bey’in “Gabi” demesiyle alanın diğer ucundan minik bir köpek gibi dört nala yanına koşup türlü türlü oyunlar yapmaya başladı. Koskoca fil yerde sürünüyor, hortumuyla selam veriyor, ön ayaklarını kaldırıyor, bir neşe bir mutluluk kendisinde… Gözümle görmesem, başkası anlatsa inanmam!

Keza zürafa da aynı şeyi yaşadık. Celal Bey’i gören hayvan sevinçten deliye döndü.


Zebraların yanına da gidelim istedim ama onların yanına giremiyormuşsun. Çünkü yabancı biri alanlarına girdiğinde kendilerine zarar verileceği hissiyle kendilerine zarar verirlermiş.

CAN BEY KUCAĞIMDA

İçeride dolaşırken, bakıcısıyla yürüyüşe çıkan şempanze Can ile karşılaştık. Bakıcısını annesi sanan Can onunla el ele yürüyor. Daha iki hafta önce YouTube’de izlediğim bir videoda bu Can Bey, Fatma Şahin’in kucağındaydı ve içim akmıştı. Şimdi kendisi benim karşımda. Bakıcısına rica ettim (yalan, aslında yalvardım) Can Bey’i kucağıma almama izin verdi. Bir sarıldık birbirimize, yaşadığım duygunun kelimelerde karşılığı yok…

(Daha iki hafta önce hayalini kurduğum anı yaşarken, ‘kalbinizden geçene dikkat edin, gerçek olabilir’ diyen kişisel gelişimcilere selam olsun.)


Bu arada Fatma Şahin de buranın müdavimiymiş. Ne zaman canı bir şeye sıkılsa soluğu burada alırmış. Hayvanat bahçesinin kapısından çıkarken mutluluk sarhoşuydum ve kendi kendime söz verdim: Ayda bir kez buraya gelecek ve tüm ruhsal ayarlarımı sıfırlayacağım.

NOT: Burada tüm çalışanlar yeşil ya da gri giyiniyor. Hayvanlar kırmızı, sarı ya da koyu mavi renklerden rahatsız oluyormuş. Eğer gidecekseniz haberiniz olsun.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR