‘Bugün ne pişirsem’den tutun da ‘kara delik’e kadar ne sorsanız yanıtını anında alabileceğimiz internet ortamı hepimizin eli, ayağı, kalbi ve hatta aklı.

Her soruyu soruyoruz doğru, hepsinin yanıtını alıyoruz o da doğru. Peki aldığımız yanıtlar doğru mu? Hayır!

Siyasetten spora, tarihten magazine kadar, kopyala yapıştırla çoğalan bir dünya yanlış bilgi var burada.

Bir deli bir kuyuya taş atıyor, 40 akıllı onu çıkaramıyor ya, burada durum tam tersi. Bir deli bir kuyuya taş atıyor, 40 akıllı da arkasından…




ONLAR HİÇ EVLENMEDİ

Mesela, magazin siteleri bir yana ciddi bir haber sitesi bile ‘Ünlülerin bu yönlerini hiç bilmiyorsunuz’ başlığı altında ayda bir aynı şeyi koyuyor okuyucusunun önüne.

Ufak Tefek Cinayetler’in Merve’si Aslıhan Gürbüz ile Kalk Gidelim’in ‘Damat Halil’i Kerem Kupacı bir dönem evliymiş…

E değiller, onlar bugüne dek ne birbirleriyle ne de başkalarıyla hiç evlenmediler.

İkisi de defalarca bu bilginin yalan olduğunu açıkladı ama kimin umurunda…

CEMAL SÜREYA SANIYORLAR

Kadınlar susarak gider… Kulağa ne afilli geliyor değil mi? Eğer cümlenin sahibinin kim olduğuna internette bakarsanız karşınıza Cemal Süreya çıkacak.

Oysaki ‘Kadınlar Susarak Gider’ başlıklı düz yazı, üçüncü kitabı ‘Mükemmel Kadın Olmayın’ bu hafta raflara çıkan Candan Ünal’a ait. Hatta bir önceki kitabının da ismi.

Ünal isyan mı etsin mutlu mu olsun bilemiyor. Cemal Süreya’dan ve tüm edebiyat dünyasından tüm bu yanlış anlama için özür dilemekten başka bir şey gelmiyor elinden.

Minicik iki örnek verdim işte.

Diyeceğim o ki, siz internet ortamında her okuduğunuza, her duyduğunuza inanmayın. Günün sonunda, elinizin altındaki internet herkesin kendi yanlışını doğru sandığı kocaman bir bilgi çöplüğü.

Bir Ana Birtannica ya da Meydan Larousse değil.


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR