Bir Çin masalına göre, Ay’da bir tavşan yaşar. O kadar iyi bir kalplidir ki bu tavşan, ihtiyacı olan tüm çocuklara yardım eder. Eğer Dolunay zamanı Ay’a dikkatlice bakan çocuklardansanız, mutlaka bu tavşanı görürsünüz.


Çocukluğumda kaç gecem camın önünde gözümü Dolunay’a dikmekle geçti...


Bir gece gördüm. Evet, Ay’ın ortasında bana bakan kocaman ve sevimli bir tavşan vardı.


İşte çocukluğumun en çok özlediğim kısmı bu.


Henüz hiç kırılmamış hayallerimden kurduğum, özgür ve özgün dünyam…


Dün gece işte o Ay’a bakan İpek’le beraberdim ben.


İçimde sıkışıp kalan ve çıkmak için meğer yıllardır bir an kollayan o çocukla…


Alice Müzikali perdelerini açar açmaz o da kafasını çıkardı içimden. Bir buçuk saatlik oyun boyunca baş başaydık. Alice (Seranay Sarıkaya) küçük Alice (Ecrin Su Çoban) ile dertleşirken, ona “Korkma” derken biz de sarıldık birbirimize…


Alice Müzikali için “Çocuk oyunu” yorumunu yapanlar işte tam da bunu söylemek istemiş olmalı.

Perde arkası da unutulmasın lütfen

Duymayan kalmadı herhalde Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde sahnelenen, Alice Harikalar Diyarında’dan esinlenerek hazırlanan Alice Müzikali’nde Serenay Sarıkaya, Ezgi Mola, Enis Arıkan, Şükrü Özyıldız, İbrahim Selim, Merve Dizdar gibi birbirinden başarılı oyuncuların yanı sıra kalabalık bir dansçı kadrosunun da yer aldığını…


Eğer bu ekip olmasa gider miydim ‘Alice Müzikali’ne?

Evet, sırf o masal dünyasının ete kemiğe bürünen sahnesini görmek için yine giderdim. O sebepten bence en az oyuncular kadar konuşulmayı hak eden yönetmen Serdar Biliş, koreograf Beyhan Murphy, sahne tasarımını yapan Gamze Kuş, kostümlerin tasarımcısı Ayşegül Alev, ışık tasarımlarını yapan Cem Yılmazer, o büyülü dünyada en çok emeği olan multimedya tasarım-prodüksiyon firması Illusionist ve müzikalin yaratıcı yapımcısı Ayşe Barım, yapımcıları BKM, Zorlu PSM ve ID’ye de tebrikler.


Mayıs ayına kadar müzikale bilet bulmak mümkün değil ancak sonrası için yeni oyunlar konacak ve sanırım Alice Müzikali daha çok uzun süre hayatımızda olacak.

Mekan olarak da oyun seçimi olarak da hayran olduğum Baba Sahne’de izlediğim ‘Don Kişotum Ben’ avuçlar patlarcasına alkışlanmayı hak ediyor. Ozan Güven’in Don Kişot, Günay Karacaoğlu’nun Sancho Panza olduğu oyun sıra dışı bir Don Kişot macerası izlemek isteyenlere tarafımdan şiddetle tavsiye edilir…

İki cümleyle...

-Jüpiter Group geçen ay Cihangir’de Arşipel Balıkçısı’nı açtı. Bir binanın tepesinde bulunan ve 360 derece İstanbul manzaralı balıkçı, şu sıralar İstanbul’un en favori mekanı.




-Her salı People’da sahneye çıkan Deniz Seki kış sezonunun en istikrarlı ismi oldu. Seki’li geceler hep kapalı gişe…




-İzmirli canlı müzik izleyicisinin yakından tanıdığı Derya Bedavacı’nın Hakan Altun ile yaptığı ve Youtube’da 1.5 milyon izlenmeye ulaşan ‘Kavuşmalıyız’ düetinden sonra İstanbul’da da şansı açıldı. Derya Bedavacı 27 Şubat Çarşamba günü La Boucherie’de sahneye çıkacak.




-Fairmont Quasar içinde bulunan Aila’nın hem yemekleri lezzetli hem de pop geceleri çok eğlenceli. Eğer istersiniz, yemeklerde kullanılan baharatları satın alabildiğiniz bir ‘baharat odası’ da var.




-Siz de benim gibi yarı vejetaryen iseniz ve restoranlarda seçenek azlığından yakınıyorsanız Alancha’nın yeni mönüsünden mutlu olacaksınız. Şef Jale Balcı’nın hazırladığı mönüde bir karnabahar var; benim diyen biftekle yarışır!

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR