Önceki gün faranjit olan bir arkadaşımın ateşi çok yüksek olduğu için onu hastaneye götürmek zorunda kaldım.


Amerikan Hastanesi’nde Acil’den akşam üzeri giriş yaptık.


Hemşireler çok ilgiliydi. Hemen koştular elbet.


Bazılarında maske vardı, bazılarında yoktu.


Ancak sürekli ellerini dezenfekte ediyorlardı.


Ben hastanenin tıklım tıklım olmasını bekliyordum ama değildi.


Arkadaşımı beklerken hemşireler ile sohbet ettim. Koronoviris’den hasta gelip gelmediğini sordum.


Telefonların hiç durmadığını, bu konuda çok fazla soru geldiğini belirtti.


Hatta “Birçok insan hasta ama hastaneye gelmeye korkuyor. Bunu telefonda söylüyorlar” dedi.


Yani maalesef “Ben şimdi hastaneye giderim beni karantinaya alırlar” korkusu için birçok kişi gitmiyormuş detavi olmaya.


Yani başka bir hastalığı olsa bile.


Bu da bir başka tehlike aslında.


Lütfen kendinizi Türk hekimlerine teslim ediniz. Korkmayın. En azından salgının yayılmaması için herkesin fazlasıyla buna yardımcı olması gerekiyor.

Sosyal hayatta neler oluyor?

Malumunuz Koronovirüs illeti yüzünden dünya teyakkuzda. Bizim ülkemizde de okullar tatil edildi. Sağlık Bakanlığı ile birlikte birçok bakanlık bu konuda çalışmalarını sürdürüyor. Peki sosyal hayatta neler oluyor?

-Gece kulüpleri eski kalabalık oranında değil. Birçok kişi rezervasyon yapıyor. Akşam akşama doğru iptal ediyor.


-Mekanlar kalabalık ama tıklım tıklım değil.


-Gündüz kafelerde insanlar birbirine kolonya, el dezenfekte sıvısı gibi ürünler armağan ediyor.


-Konserler seri seri iptal ediliyor. Ajda Pekkan’da bilet satışlı konserlerini iptal ettiğini açıkladı.


-Sokakta sağda, solda duyduğum cümleler, işittiğim konuşmalara bakacak olursam birçok kişinin fikri var. Kimisi “Bana, bize, biz Türk milletine bir şey olmaz” derken, kimisi de “Daha fazla vardır, saklıyorlardır” diyor. Kimisi “Kelle paça” tavsiye ediyor, “Kimisi tavuk suyu çorbası iç” diyor.

Öpmeyince kırılan insanlar var

Bir haftadır birçok kişiyi öpmemeye özen gösteriyorum. Hatta tokalaşmamaya bile.


Ancak tabii biz Türk halkıyız. Bu ciddi bir zor durum.


Malumunuz sarılıp, şapur, şupur öpüşmeye bayılırız.


Bu yüzdendir ki, bu güvenlik sistemi bir yere kadar oluyor.


Çünkü birçok kişi hala olayı tam anlamıyla idrak edemedikleri için “Ben hasta değilim ki, bana neden sarılmıyorsun” diyor. Ya da öpmediğim zaman surat yapıyor.


Ya da dalga geçiyor.


Hanımlar-beyler olay ciddi biraz daha ciddiye alsak mı? Mesela İtalya’da yaşayan birçok modacı, gazeteci Türk vatandaşları dinliyorum.


Diyorlar ki: “Biz de ciddiye almadık. Sosyal hayatımıza devam ettik olduğu gibi. Ama hızla yayıldı”


Tamam bizler de sosyal hayatımıza sekte gelmeyecek şekilde devam edelim ama dikkat edelim.


Ben mesela hala eline hapşıran ve metro ya da her hangi bir yerde elini her yere süren insanlar görüyorum.


Mesela trafik ışıkları düğmeye elleriyle basıp sonra ağzına götüren insanları görüyorum.


Tamam hasta değilsiniz ama olmayacaksınız anlamına gelmiyor.


Ve tabii bulaştırmayacağınız.


Lütfen dikkat.



Her mekanın bunu yapması gerekiyor

Önceki gün Ali Develi bir görüntü yolladı. Ankara Develi olmak üzere Etiler Develi dahil birçok yeri dezenfekte ettiklerini her gün bu işlemi tekrarladıklarını belirtti.


Ardından Mehmet Davran’ın mekanı Meftun İstanbul’dan görüntüler de geldi. Mehmet Davran’da mekanının her köşesini dezenfekte ettirip müşterilerine güvenli bir ortam sağladığını gösterdi.


Lütfen tüm mekanların bunu sık sık gerçekleştirmesi gerekiyor.


Özellikle gündüz tüm mekanların.




İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR