Bizi Lebron'nun bisikleti kurtaracak!

O lanet olası kırmızı bisikletten düştüğüm gün, 37 yıl sonra bugün bile dün gibi aklımda. Gaziantep'te evin 'hayat'ında (Antep'te 'bahçe'ye 'hayat' deniyordu;) dairler çizdiğim 3 tekerlekli bisikletimden iki tekerlekliye terfi ettiğim günlerdi. İstanbul'a taşınmış, mahallede yeni arkadaşlar bulmuştum. Aramızda iki tekerlekli bisikleti olan kimse yoktu. Okul harçlıklarımızı iki sokak ötede bisiklet kiralayan Mustafa Abi'ye yediriyorduk. Sokakta bir aşağı bir yukarı gidip, ucu püsküllü gidonun üstündeki zili tıngırdattıktan sonra 'kontra' frenle dükkanın önünde duruyorduk. İşte o melun gün ben duramadım!

Dizim ve dirseğimdeki sıyrıklardan çok, yeni tanıştığım arkadaşlarımın önünde rezil olmam canımı yakmıştı. O günden sonra bisikletle aram pek düzelmedi. Hala ne zaman bir bisiklete binsem o güne geri dönüyorum.

Ha düştüm ha düşeceğim korkusuyla olabilecek en yavaş şekilde kenardan kenardan sürüyorum. Öyle ayağa kalkmalar, gidonu tek elle tutmalar falan hak getire; utanmasam tekrar Antep'teki evin 'hayat'ında bindiğim 3 tekerlekli bisikletimi bütün iki tekerlekli 'canavarlara' tercih ederim anlayacağınız... 1800'lerin sonunda okuycularını bisiklete binmeye çağrırken “Eğer yaşarsanız asla pişman olmayacaksınız!” diyerek ironi yapan Mark Twain'e en derin sevgilerimi iletiyorum buradan...

BİSİKLETLİ SHERLOCK!

Geçen hafta doğduğu kent Akron'da yoksu çocuklar için 'I Promise' (Söz Veriyorum) adında ücretsiz bir okul açan basketbolun 'King'i Lebron James'in, 240 öğrencinin her birine bisiklet vereceklerini söylediğini okurken 37 yıl öncesine gittim... Lebron, bisikletin bugünlere gelmesinde çok önemli olduğunu söylüyordu: “Bisikletim beni mahalledeki tehlikelerden uzaklaştırıyor ve yeni yerler keşfetmeme olanak sağlıyordu. Onun sayesinde beladan uzak durdum...”

Babasını hiç tanımayan ve annesi tarafından büyütülen King James şimdi kendisini 'kötülükten' uzaklaştıran 'bisikletini' 240 çocuğu daha güzel bir hayata ulaştırması için seferber ediyor.

Lebron James'in bisiklet öyküsünü öğrenene kadar bisikletler üzerine çok düşünmemiştim doğrusu. Ne zaman bir bisiklet görsem sağ dizimdeki yara izi sızlarken neden düşünecektim ki zaten!

Zeka küpü dedektifimiz Sherlock Holmes'ün yazarı Sir Arthur Conan Doyle beni bisiklete olan ilgisizliğimi duymuş olacak ki okuduğum alakasız bir yazıda şu sözleriyle beni yıllar sonra yeniden iki teker üzerinde bir gezintiye çıkardı: “Ruhun daraldığında, günün geceye dönüp işin monotonlaştığında, ufukta ümit edecek bir şey görmediğinde bir bisiklete atla, bas pedela... Hiçbir şey düşünme sadece sen, yüzüne vuran rüzgar ve gittiğin yol...”

PEDALINA KUVVET VELOTÜRK

“Bir çocuk gülerse dünya güler” diye yola çıkıp Türkiye genelinde ihtiyaç sahibi çocuklara bisiklet ulaştırarak onları sevindirmek ve spora teşvik etmek için çalışan Velotürk ekibinden arkadaşlarım Okan Can Yantır ve altın kalpli şef Arda Türkmen'in sosyal medya hesaplarında paylaştıkları, sabahın köründe kalkıp bilmem kaç kilometere bisiklet sürme 'stroy'lerinin 'anafikrini' şimdi daha iyi anlıyorum. Bugüne kadar 3500 çocuğu bisikletle buluşturan Velotürk'çüler ile Lebron James'in peşinde pedal bastıkları 'hayal' bu hafta yüzümü güldüren yegane şey oldu resmen...

Boğucu sıcaklar ve insanın üstüne üstüne gelen ekonomik gündemden kaçmak için 37 yıl sonra yeniden bisikletle barıştım.

Yıllar önce Lebron'un 'beladan' uzaklaştırıp dünyanın en büyük basketbolcularından biri olmasına vesile olan bisiklet bugün çever kirliliği, obezite, küresel ısınma, trafik gibi birçok sosyal meselenin çözümleri arasında gösteriliyor.

Son birkaç gündür Freddie Mercury'le birlikte “Peter Pan'a, Frankeştayn'a, Süpermen'e inanmıyorum, tek istediğimi bisikletimi sürmek...” diye şarkılar söylüyorum...

Bilim-kurgu edebiyatının öncülerinden H.G. Wells'e atfedilen, “Bir bisiklette bir yetişkin gördüğümde, insan ırkının geleceği adına umudum artıyor...” sözüne katılıyorum...

Son yıllarda 'bisiklet yolları' her geçen gün biraz daha uzasa da pek bisiklet dostu olmayan bir kentte daha çok yetişkini iki teker üzerinde görmek benim de insanlığın geleceğiyle ilgili umudumu arttıracak. Umarım yanılmam...

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR