“Mutluluk herkesin ulaşabileceği bir şeydir. Tek yapmanız gereken daha mutlu olmaya karar vermektir...” (Aristo)
Buda’ya atfedilen bir öyküde mutluluk ile mutsuzluk arasındaki fark şöyle anlatılıyor: “Adamın biri savaşırken okla yaralanmış ama oku çıkarmalarını istememiş. Önce oku atanın adını, hangi kasttan olduğunu, okun neden yapıldığını, okçunun oku attığı sırada nerede durduğunu, okun uzunluğunu öğrenmek istemiş. Bütün bunları öğrenmeye çalışırken de ölmüş! Buda bütün bu olup biteni duyunca, ‘İşte ben insanın önce oku çekip çıkarması gerektiğini öğretiyorum’ demiş...”
Ne zaman bu ülkeden, bu hayattan ümidimi kesip, “Aaaah bu hayat çekilmez!” diye isyan edecek olsam birileri çıkıp, bütün ‘nedenleri, 'niçinleri' bir kenara bırakarak öncelikle, 'hep unuttuğum', o böğrüme saplı duran ‘mutsuzluk oku’nu çıkarmamı hatırlatıyor bana.
Bazen dağ başında avlanmayı bekleyen iki kızıl geyiğin hayatını kurtarıyor bu insanlar, bazen bir mahalle halkının bakkalın veresiye defterindeki tüm borçlarını ödüyorlar... Bazen bir çobanın sözleşmesi bittiği için ayrılacağı köpeğiyle arasındaki baba-oğul sevgisi bağlıyor beni bu ülkeye, bazen de köy köy dolaşan bir öğretmenin derlediği türkülerin notaları...
Tanpınar’ın dediği gibi ‘insan ruhunun en az tahammül edebildiği şey’olan 'saadeti' bir yük gibi taşıyoruz ülke olarak... Bizi mutlu eden şeyleri, “farkında olmadan bir köşeye bırakıveriyoruz...” Oysa kötülük ve ıstırap öyle mi! Yüzümüz gözümüz, üstümüz başımız, önümüz arkamız, sağımız solumuz hep kötülük hep ıstırap... Kötülük ve ıstırabın içinde debelenip durmaktan yanı başımızdaki ‘saadeti’ gözümüz görmüyor, onu hep ıskalıyoruz!
İSİMSİZ KAHRAMANLAR
Önceki gün, Independent Gazetesi’nin 11 yıldır yaptığı ‘Happy List’in (Mutlu Liste ya da Mutluluk Listesi de denebilir;) 2019 duyurusunu okurken, her yıl olduğu gibi, yine aynı şeyi düşündüm: “Türkiye’yi daha yaşanır bir yer yapan, çabalarıyla fark yaratan ve bizleri mutlu eden insanlar kimler?”
Independet, Happy List’i 2008’de, o güne kadar yapılan ‘en başarılılar', ‘en zenginler’ gibi listelere tepki olarak, kendi kişisel başarıları ya da servetleri için değil yaptıklarıyla parçası oldukları topluma bir fayda sağlayan, farkındalık yaratan ‘isimsiz kahramanları’ tüm Britanya’ya tanıtmak için başlatmıştı.
Bugüne kadar listeye göçmenlere ev almak için para biriktiren çiftten huzurevleri için yaptığı sanat eserlerini satıp 50 bin pound toplayan genç kıza, genç işsizlere iş bulmak için 17 yıldır gönüllü olarak çalışan bir anneden milyonları etkilemek ve harekete geçirmek için bir yıl boyunca 403 iyi iş yapan adama, cinsel saldırıya uğrayan kadınların yaşadıkları travmayı atlatmalarına yardımcı olup o süreçte kalabilecekleri bir ‘güvenli ev’ yapan iki arkadaştan zihinsel engelli gençlere yemek dersleri veren bir aşçıya, yaşlı insanlar için egzersiz kursları düzenleyen barmenden evsizler için bir app geliştirip onlara yardım eden üniversite öğrencisine yüzlerce kişi girdi...
SİZİN LİSTENİZDE KİMLER OLURDU?
Topraklarına ‘umut eken’, yaşadıkları toplumun ‘yüzünü güldüren’ ve ülkelerini ‘mutlu’ bir yer yapan bu insanlardan, bu isimsiz kahramanlardan bizim ülkemizde de yüzlerce, binlerce var...
Onlara bazen gazetelerin iki sütunluk bir haberinde, bazen sosyal medyada bilmem kaç bin kez ‘like’lanan bir tweet’te denk geliyoruz...
Birkaç yıl önce de yazmıştım bence biz de kendi ‘Mutlu Liste’mizi yapmalıyız. Bu ülkeyi daha yaşanabilir bir yer haline getiren, yaptıklarıyla canımızı yakan o ‘mutsuzluk oku’nu çıkarmamız gerektiğini bize hatırlatan ‘isimsiz kahramanlar’ın olduğu dev bir liste hazırlamalıyız.
Ülkenin dört bir yanında küçücük çabalarıyla içinde yaşadıkları topluluk için büyük farklar yaratan, 'bugünün kara ekmeğini' yerken gelecek için umudumuzu yaşatan isimsiz kahramanlarımızın adını daha çok duyurmalıyız...
Ben kendi listemi hazırlamaya başladım...
Sizin listenizde kim olurdu?