En son ne zaman bir restoranda yemek yedim hatırlamıyorum. Arkadaşlarımla bir kafede buluşup, bir şeyler içmeyeli yüz yıllar oldu sanki... Kıyafet almak için bir mağazadan içeri girdiğim günler milattan önceymiş gibi geliyor. Aylardır bir berber koltuğuna oturmadım mesela. Dünyanın en tipsiz Rapuzel’i olma yolunda ilerliyorum. Esnafla tüm bağlantım elimdeki akıllı telefon ve onun birkaç inçlik ekranı!


Telefondaki app’ten yemek siparişi veriyoruz evde. Telefon ekranında mağaza mağaza gezip kıyafet beğeniyoruz. Yüzümün çevresinde bağımsızlığını ilan eden sakallarımı hizaya sokabilmek için internetten tıraş takımı aldık geçenlerde.


Arkadaşlarımla Zoom’da görüşüyoruz bir süredir. Tiyatroyu da konseri de dijitalde izliyorum! Hatta geçenlerde dijital bir ocakbaşı buluşmasındaydım. İçkilerin, mezelerin arasında sofranın baş konuğu telefonum ve onun ekranında vesikalık fotoğraflar gibi dizilmiş arkadaşlarımdı. Her ‘şerefe’ dediğimde kadehimi telefon ekranımla tokuşturdum.


“Bundan tuhaf ne olabiliri ki” diye düşünürken dijital bir doğum günü partisinde buldum kendimi... Yılbaşını dijital olarak Londra, Sidney, İstanbul’da aynı anda kutladım... Elimde telefon 2021’e ‘üç kez’ girdim!


New York Times, 1964’te bilim-kurgu yazarı Isaac Asimov’dan gelecekle ilgili tahminlerde bulunmasını istemiş: “50 yıl sonra nasıl bir dünya olacak?”


Asimov, 2014 yılı için, uçan arabalar, deniz altında kurulu kentler gibi ‘uçuk’ öngörülerinin yanında şu tahmini yapmış: “İnsanlık büyük oranda makine bakımcılarına dönüşecek!”

ROBOTLAR HAYATLARIMIZI ELE GEÇİRİYOR

Covid-19 tüm dünyada birçok sektörde iş yapış şekillerini değiştirdi. Bu süreçte milyonlarca insan işini kaybederken ‘yapay zeka’ ve ‘robotlar’ sessiz sedasız hayatımıza daha fazla dahil olmaya başladı. Boston Robotics’in ‘tekmelerle yıkılmayan’ robotları geçenlerde 2021’i dans ederek kutluyordu ben evde kös kös otururken...


Dünya Ekonomik Formu pandeminin iyice gaz verdiği ‘robot teknolojileri’ nedeniyle 2025’te 85 milyon insanın işsiz kalacağını öngörüyor!


Mesela pandemiden en çok etkilenen hizmet sektöründe robot kullanımı artmış son aylarda. Bazı oteller, oda servisini robotlara yaptırmaya başlamış.


Son yıllarda robotların (dev fabrikalarda otomobiller, beyaz ev eşyaları, mobilyalar vb. yapanların ya da ordularda kullanılan askeri robotların dışında...) günlük hayatımızın içine ne kadar fazla girdiklerini geçenlerde okuduğum bir haberden sonra daha da fazla fark ettim doğrusu. (Ben bu yazıyı yazarken döne döne evin dört bir yanını süpüren, yası BB-8 görünümlü, süpürgenin bir robot olduğunu anlamam ise dev bir aydınlanma oldu benim için!)


Londra’da yüzyıllardır krallara, lordlara, zengin işadamlarına, CEO’lara, sporculara, sanatçılara hatta ‘James Bond’a takım elbiseler diken Savile Row caddesinin ‘terzileri’ni de birkaç aydır robotlar ele geçirmiş.

JAMES BOND’UN BOYUNUN ÖLÇÜSÜNÜ ALAN ROBOT

Pandemi döneminden önce dünyanın dört bir yanındaki ‘hatırlı’ ve de bol paralı müşterilerinin ayağına gidip yeni kıyafetleri için ölçülerin alan Savile Row terzileri Covid-19 nedeniyle dükkanlarına kapanınca robotlara sarılmış.


New York Times’a konuşan, sokağın en saygın terzilerden Huntsman’ın ‘usta’larından Dario Carnera, 8 bin ile 40 bin dolar arası değişen fiyatlardaki takımları kusuruz bir şekilde dikmek ve müşterilerinin ölçülerini doğru bir şekilde almak için bir robot yarattıklarını söylüyor: “Ben çok gelenekçi biriyim robot fikrini ilk duyduğumda çok şüpheci yaklaştım ama bir şeyler yapmalıydık.”


Aslında robot terzi fikri Huntsman’i 2013 yılında satı alan fonun Belçikalı yöneticisi Pierre Lagrange’dan çıkmış. Bir süredir asırlık ‘terzi’nin sanal alemde daha etkin olmasını isteyen Lagrange, Covid-19 nedeniyle herkes eve kapanınca yöneticilerle yaptığı beyin fırtınasında, “Robotlar uzaktan kumandayla böbrek ameliyatı yapabiliyorsa neden takım elbise dikemesinler” fikriyle ‘robot terzi’yi gündeme getirmiş.

HİNDİSTAN’DA HASTA BAKICI ROBOTLAR GÖREVDE



Tam da bu noktada Hindistan hastanelerinin koridorlarını arşınlayan robot Mitra’dan bahsetmek gerekiyor galiba. Yaklaşık 1.5 metre boyundaki Mitra, göğsündeki ekran aracılığıyla Covid-19 hastaları ve yakınlarının görüşmesine yardımcı olan bir ‘hasta bakıcı’!


Invento Robottics tarafında geliştirilen ve 13 bin dolar civarı bir maliyeti olan Mitra, doktorların virüsten etkilenmemesine yaptığı katkıdan dolayı Hindistan hastanelerinde çok popüler bugünlerde.


Şirketi CEO’su, Mitra’nın aslında bakım evlerindeki yaşlılara yardım için tasarlandığını söylüyor: “Ancak pandemi sırasında doktorlar ve hemşirelere konsültasyonlarda yardımcı olmak için yeniden programlandı...”


Aralarında ABD ve Avustralya’nın da bulunduğu 5 ülkeye ihraç edilen Mitra, Hindistan’daki robot sektörünün büyümesini hızlandırmış. Uluslararası Robotik Federasyonu’na göre halen dünyada endüstride en çok robot kullanan 10 ülke içinde yer alan Hindistan’da 2025 yılına kadar hizmetten tıppa, konaklamadan dizi sektörüne kadar robot kullanımının yüzde 20 artması bekleniyor.


Çin’den Ruanda’ya, Belçika’dan İngiltere’ye hasta bakıcılıktan kuryeliğe envai işte çalışıyor robotlar...

Hatta Filipinler'de, Japonya’da karantinada oldukları için mezuniyet törenine gidemeyen öğrencilerin yerine geçen robotlar onların yerine kep takıp diploma alıyor!


Dünyanın ilk robot sanatçısı Ai-Da’nın eserleri ‘GLOBART’ın ‘Sanata 1 Dakika’ projesi kapsamında yakında İstanbul Havalimanı’ndaki reklam panolarında sergilenecek.

DÜKKAN LONDRADA ROBOT ÇIRAK SEUL’DE

Neyse biz terziye geri dönelim... Pierre Lagrange’nin dahiyane fikri sonrası Huntsman terzileri hemen harekete geçmiş! 6 ‘robot terzi’ tasarlatmışlar. Hepsine 1970'lerde Huntsman'da baş terzi olan, çok saygı duyulan ustaları ‘Mr. Hammick’in adını vermişler. Sonuç, ‘robot terzi’ Eylül ayından beri işinin başında! Beş adet Mr. Hammick şu anda Asya’da ve Amerika’da, ‘gurbet’ elde, Huntsman’ın müşterilerinin ölçülerini alıyor.


Terziler şimdi bu robot sayesinde taa Seul’deki bir müşterilerinin ölçülerini alıp (İlk prova için en az 20 ölçüye ihtiyaçları oluyormuşJ ona mükemmel takım elbisesini yolluyorlar. Hem de geleneksel yöntemlerle bir yıl süren dikim sürecini Mr. Hammick’ler sayesinde 5 aya indirmişler...


Pierre Lagrange “Covid olmasa bu teknolojiyle tanışmamız ne kadar zaman alırdı bilmiyorum. Bazen ilerlemek için krizlere ihtiyacınız oluyor” diyor muhtemelen Asimov’un 50 yıl önceki öngörüsünden habersiz!

ISAAC ASIMOV’UN 56 YIL ÖNCEKİ TAHMİNİ TUTTU MU?

Oxford Üniversitesi’nden bilim insanları önümüzdeki 20 yılda Amerika’daki işlerin yüzde 47’sinin Avrupa’dakilerin ise yüzde 54’ünün makinalar tarafından yapılacağını söylüyor...


Sabahtan akşama kadar bizi her anımızın analizini yapan elimizdeki telefonların yapay zekası, atacağımız adımdan dinleyeceğimiz şarkıya her şeyimize karışıyor zaten... Terzi, berber, taksi şoförü, kasiyer, pilot, polis, hakem robotlar da çok uzakta değiller anlaşılan...

“Onlar geldiğinde biz ne yapacağız?” sorusuna Isaac Asimov şöyle cevap veriyor: “Her şeyi makinalar yapınca sıkıntı yaygınlaşacak. Milyonlarca insan kendini ‘zorunlu serbest vakit’ denizinden sürüklenirken bulacak. Bu da ciddi zihinsel, duygusal ve toplumsal sonuçlar doğuracak.”


Covid-19’un belasının başımıza açtığı dertler sadece sağlığımız değil ve biz bunu yakın gelecekte daha da iyi anlayacağız. Covid insanın ne kadar kırılgan olduğunu gözümüzün içince çok acı bir şekilde sokarken, birçok düşünürün akademisyenin yıllardır tartıştığı ‘yapay zeka’nn yükselişini de hızlandırdı.


‘Robot terziler’in ve onlardan ne kadar memnun olduğunu anlatan Pierre Lagrange’ın öyküsü Rutger Bergman’ın ‘Gerçekçiler İçin Ütopya’ (Domingo Yayınları) kitabında okuduğum bir anekdotu aklıma getirdi...


“Henry Ford torunu işçi sendikası lideri Walter Reuther’e şirketin yeni otomatize fabrikasını gezdirirken şakayla sormuş, ‘Walter bu robotlara sendika aidatını nasıl ödeteceksin?’ Reuther hiç duraksamadan cevap vermiş: ‘Henry, asıl sen onlara arabalarını nasıl satacaksın?’”


Şimdiden merak ediyorum acaba robot terzi Mr. Hemmick kendi söküğünü dikebilecek mi?


İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR