"İster uykuda ister uyanık, genellikle de üzerinde düşünmeksizin, her gün yaklaşık 20 bin kez sessizce ve ritmik nefes alıp verir, ne kadar büyük ve de ne kadar aktif olduğunuza bağlı olarak, kabaca 12 bin 500 litre havayı durmaksızın işlersiniz. Bir doğum gününden diğerine 7.3 milyon, ömür boyunca da 550 milyon küsur nefese karşılık gelir bu...


Bir hesaplamaya göre ortalama bir kentli, bir gün içinde aldığı nefesle içine günde 20 milyar parçacık -toz, endüstriyel kirleticiler, polen, mantar sporları ve o gün havada uçuşan ne varsa- çeker. Bu parçaların önemli bölümü sizi ciddi biçimde hastalandırabilecek özellikte olduğu halde, bunu başaramazlar çünkü vücudunuz normalde davetsiz misafirlere karşı savunmalar geliştirmiş durumdadır. Büyük ya da rahatsızlık verecek özellikte olan işgalci parçacıklar, neredeyse kesin olarak öksürme ya da hapşırma yoluyla tekrar dışarı atılacaktır (ve böylece sorun, sıklıkla başkasına havale edilmiş olacaktır). Böyle şiddetli bir tepkiyi hak etmeyecek küçüklükteki parçacıklar ise büyük olasılıkla ya burun yollarınızı kaplayan mukus içinde hapsolacak ya da akciğerlerinizdeki bronşlar ve tüp sistemleri tarafından tutulacaktır. Bu küçük hava yolları birer kürek misali ama saniyede 16 vuruş gibi çılgınca bir tempoyla hareket eden milyonlarca ve milyonlarca tüycükle kaplıdır. İşgalciler bunlar aracılığıyla gerisingeri boğaza doğru püskürtülüp buradan da hidrolik asit etkisiyle eritildikleri mideye yönlendirilirler. Bu dalgalanan tüycük sürüsünü aşmayı başaran işgalciler ise yollarının bir bölümünde 'alveolar makrofaj' adı verilen iştahlı küçük makinelerle karşılaşacak ve onlar tarafından silinip süpürüleceklerdir. Bütün bunlara rağmen, bazı patojenler bütün engelleri aşacak ve hastalanmanızı sağlayacaktır. Hayat böyle..."

NEFES ALMAYI UNUTTUĞUMU DÜŞÜNÜP PANİK OLUYORUM

Yaklaşık üç hafta önce bir gün, farkında bile olmadan aldığı 20 bin nefesten birinde, vücuduna giren 20 milyardan fazla parçacık arasından bir virüs, milyonlarca tüycüğü ve 'alveolar makrofaj adı verilen iştahlı küçük makineleri' geçip Ali'yi hasta etti. Bir iki gün içinde de aramızdan aldı. 30 yaşındaydı. Doğum gününe iki hafta kalmıştı. Hayatı boyunca hiç farkında olmadan 219 milyon kez nefes alabildi...


Ali'den birkaç gün sonra Nazlı Hanım, 550 milyon küsur nefes içinde sonuncusunu içine çektiğinde 75 yaşındaydı. Belki de hayatında ilk kez nefes aldığını hissetti ve gitti!


Bill Bryson'un 'Beden: Bir Kullanıcı Kılavuzu' (Domingo Yayınları) kitabında dediği gibi "Hayat böyle..."


Yaklaşık 14 aydır her sokağa çıktığımda, daha önce varlıklarından bile haberim olmayan 20 milyardan fazla parçacığı içime çekmemek için, ağzımda bir maskeyle nefes alıp veriyorum. Hayatım boyunca düşünmeden öylesine alıp verdiğim nefeslerimi dinlediğimi fark ettim bir süre önce. Göğsümün üstüne çöken bir ağırlığın altında ezilen ciğerlerimi havayla doldurmak için başımı geriye atıp, havayı içime çekiyorum... Bir süredir Bryson'un bahsettiği, haberim olmadan içime dolan 20 bin nefes içindeki o 1 nefes benimle dolaşıyor ortalıkta.


Henüz o Allah'ın belası Covid-19 virüsü milyonlarca tüycüğü ve 'alveolar makrofaj' adı verilen 'iştahlı küçük makineleri' geçip beni hasta edemedi ama saçma sapan bir 'endişe'nin kucağına atmayı başardı; zaman zaman nefes almayı unuttuğumu düşünüp panik oluyorum! Başımı, tek bir nefes uğruna, boyumu aşan hayatın üzerine çıkarmak için çırpınıp duruyorum.

ARYALARLA YENİDEN NEFES ALMAYI ÖĞRENMEK

Geçen yıl Covid-19 virüsüne yakalanan Wayne Cameron, testleri negatife dönse de nefes alıp vermesinin asla eskisi gibi olmadığını söylüyor. Cameron'un yaşadığına 'Long Covid' (Uzun Covid) deniliyor. Dünyanın dört bir yanında, koronavirüsten önce farkında olmadan günde 20 bin kez yaptıkları bir şeyi, nefes almayı, yeniden öğrenmek durumunda olan Cameron gibi on binlerce insan var.


Nefes darlığı, yorgunluk, göğüs ağrıları, anksiyete gibi semptomlara neden olan 'Long Covid' hastalarının yardımına İngiliz Ulusal Operası koşmuş. Pandeminin ilk günlerinden beri hastalara nasıl yardım edebiliriz diye düşünen operanın yetkilileri, Long Covid'le ortaya çıkan 'nefes alamama' durumu için topluluğun 'öğrenme ve katılım programı' ekibini görevlendirmiş. Ekibin başındaki Jenny Mollica, opera şarkıcılarının nefes alma eğitimi konusundaki uzmanlıklarını 'Long Covid' hastalarına yardım için kullanmaya başladıklarını söylüyor: "Imperial Collage'la ortak, tıp ve müzik uzmanlarının birlikte Long Covid hastalarına yardım ettiği 'Nefes' adlı, türünün ilk örneği olan, programı başlattık."


Hastalara şarkı söyleme teknikleriyle, yeniden, doğru nefes almayı öğreten programın ilk 6 haftalık bölümüne 12 hasta katılırken şu anda Britanya'nın çeşitli şehirlerinde onlarca 'Long Covid' hastası opera şarkıcılarıyla 'nefes' almayı öğreniyor.


Yaşları 30'la 70 arasında değişen çeşitli etnik kökenden hastalar, çevrimiçi olarak, operacılarla çalışmanın fiziksel ve duygusal anlamda kendilerine çok iyi geldiğini söylüyor.


Wayne Cameron, şarkı söyleyerek nefes almayı yeniden öğrenmekten mutlu: "Bu programı ilk duyduğumda 'Yeni Pavarotti olacağım' diye düşündüm:) Her şeyi yeniden nefes alabilmek için yaptım. Program nefes alamıyormuşum hissini yenmemde ve yeniden toplum içine karışabilmemde bana çok yardımcı oldu. Hala tam sağlığıma kavuşmuş sayılmam. Şu anda arabada şarkı söylerken en yüksek notaya çıkabiliyorum. Covid bana nefes almayı ne kadar hafife aldığımı öğretti bu da bir lütuf aslında..."

'KÖR BİR KUVVET'İN MEYVESİ HAYATI ZEHİR ETTİ BİZE

Billy Bryson, 20. Yüzyılda ortalama yaşam süresi konusunda geçmiş 8 bin yıldaki ortalama beklentiyle aynı düzeyde bir iyileşme olduğunu söylüyor. 1900'lerde öldüğümüz hastalıklar bile 2000'lerde değişmiş. 1900'lerin başlarında 100 bin kişiden 202.2'si zatürre ve gripten ölürken bu oran 2000'lerde 100 bin kişide 16.2'ye inmiş.


14 aydır, rakamların artık bizi daha az öldürdüğünü söylediği, bir tür grip virüsü yüzünden eve kapandığımızı düşünürsek bu istatistik çok ironik oluyor!


Bir insan inşa etmek için bir araya gelen yedi milyar-milyar-milyar (7.000.000.000.000.000.000.000.000.000) atomun bu arzusunun nedenini bilen olmadığını belirtiyor Bryson: "Bizi oluşturan elementleri özel kılan tek şey bizi oluşturuyor olmaları. Yaşamın mucizesi işte bu."


"...vebayı, kasırgaları ve savaşları düşündüğümde, kah bilinçsiz mikroplar, kah gene bilinçsiz yıldırım ve anaforlar, kah bir o kadar bilinçsiz insanlar olarak kendini gösteren, aynı kör kuvvetin bir meyvesi olarak görüyorum dünyayı..." diyor Pessoa.


'Kör bir kuvvet' hem kuzenimiz Ali'yi hem teyzem Nazlı'yı aldı bizden birkaç hafta önce... Her Allah'ın günü farkında olmadan aldıkları, aldığımız, nefes bir an geldi kesildi, neden bir araya geldiklerini kimsenin bilmediği milyar-milyar-milyar atom durdu...


Şimdi onların ardından biz yeniden nefes almayı öğreniyoruz... Artık şarkılarımızı onlar için de söyleyeceğiz... Hayat böyle!

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR